Ajanlık dayatmasına maske

  • Maske takmadığı gerekçesiyle Emniyet’e götürülen Barış Çetin’e hem ajanlık dayatıldı hem de ”polise hakaretten” soruşturma açıldı. 

 

HDP Esenyurt İlçe binasından çıkarken ‘maske takmadığı ve ceza yazılacağı’ gerekçesiyle gözaltına alınıp Emniyet’e götürülen Barış Çetin, rutin ifadenin ardından istihbarat elemanlarına teslim edildi. Onlar da ajanlık teklif etti.

Koruculuk dayatmasına karşı 1993’te Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Ormaniçi köyünden Cizre’e yerleşen Çetin Ailesi, baskıların devam etmesi üzerine Antep’e göç etmek zorunda kaldı. Burada da baskılar sürünce İstanbul’a göç eden aile, iki yıldır İstanbul’da yaşıyor. İki yılda birçok kez evleri basıldı. En son 24 Haziran’da aileden Barış Çetin polisler tarafından gözaltına alınarak darp edildi. Çetin, yaşadıklarını MA’dan Ferhat Çelik’e anlattı.

Maske takmaktan ceza yazacağız

HDP Esenyurt İlçe Örgütü binasına gittiğini belirten Çetin, dışarı çıkar çıkmaz sivil görünümlü kişilerin “Buraya gel lan!” şeklinde bağırdığını söyledi. Çetin, ”Üniformalı polisler de ileride duruyordu. Korktum, HDP binasına geri gitmeye çalıştım ama kolumdan tutup ite kaka ve herkesin gözü önünde yaka paça gözaltına almaya çalıştılar” dedi. Direnmesi üzerine kendisine ”gel sana maske takmamaktan ceza yazacağız” denildiğini dile getiren Çetin, şöyle devam etti: ”Gerçekten de maskem yoktu. Maskemi HDP’de unutmuştum. Maskesizlikten ceza kesileceğini söyleyince bir nebze olsa da rahatladım fakat beni mavi bir araca bindirmeye çalıştılar. Bundan dolayı da korktum. Tedirgin oldum. Bundan dolayı polis olmadıklarını düşündüm ve ‘siz kimsiniz, eşkıya mısınız böyle insan kaçırıyorsunuz?’ diye sordum. Böyle sorduğum için darp ettiler ve bundan dolayı da ‘polise hakaretten’ soruşturma açtılar.”

Emniyet’te istihbaratçılar geldi

Zorla araca bindirildikten sonra Kıraç, Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünü ve burada iki sivil kişinin kendisini beklediğini söyleyen Çetin, ”polise hakaretten” ifadesinin alındığını kaydetti. Çetin, şunları söyledi: ”Bir tutanak tutuldu ve imzalattırdılar. Ardından iki kişinin burada beni beklediği ve bunlarla görüşmek mecburiyetinde olduğumu söylediler. Beni bir odaya aldılar ve o iki kişi geldi. Birkaç soru sormak istediklerini ifade ettiler. Bunun yasal olmadığını ve avukatım olmadan konuşmayacağımı belirttim. ‘Biz konuşalım sen dinle’ şeklinde karşılık verdiler. Kim olduklarını sorunca Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) geldiklerini ifade ettiler. Bana birkaç kişinin ismini vererek tanıyıp tanımadığımı sordular. Tanımadığımı ifade ettim. Ardından benimle ‘ağabey-kardeş’ olmak istediklerini, dışarıda çay içebileceklerini ifade ettiler.”

Kötü bir niyetimiz yok!

Son üç yıldır üniversite sınavına hazırlandığını ve genelde sınav haftasında gözaltına alındığını dile getiren Çetin, “Benimle konuşan kişilerin söyledikleri şeyleri kabul etmedim. Onlara da sınava girene kadar en azından serbest bırakmalarını söyledim. ‘Sen sınavına gir, ondan sonra biz geliriz konuşuruz. Kötü bir niyetimiz yok’ dediler. Açıkçası bunu anlatırken de korkuyorum. Yarın beni tekrar alırlar ve ‘neden konuşmalarımızı başkasına aktardın’ diyebilirler. Sınavlar da bitti. Gözaltına alırlar diye korkuyorum” şeklinde konuştu. 

Rapor yok, şikayetçi olmadı

Konuşmanın sona ermesinin ardından hastaneye götürüldüğünü ifade eden Çetin, ”Doktor basit yaralamadan bir darp rapor hazırladı. O raporu almak istemedim. Çünkü verilmek istenen rapor benim orada linçe uğratıldığım şeklinde değildi. Boynumdan darp izleri vardı. Bunlar hiçbir şekilde raporda yoktu. Bunun için darp raporu almadım. ‘Şikayetçi olsam dahi bu boşa düşecektir’ diyerek şikayetçi de olmadım” dedi. İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.