Almanya’da grev haftası

• Sürekli yükselen enflasyon, artan çalışma saatleri, bunun karşısında sabit kalan ücretler ile işçilerin emekleri sömürülürken, şirketler ise sermayelerini büyütmeye devam ediyor.

Avrupa’da devam eden grev dalgasından etkilenen ülkelerden biri de Almanya.

İspanya, İtalya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin yanında Almanya’da da işçiler, hakları için mücadele ediyor. Zira sürekli yükselen enflasyon, artan çalışma saatleri, bunun karşısında sabit kalan ücretler ile işçilerin emekleri sömürülürken, şirketler ise sermayelerini büyütmeye devam ediyor.

Dolayısıyla kapitalist sistemin en iyi işlediği ülkelerden olan Almanya’da durum tam da böyle ilerliyor.

Almanya’da sadece toplu iş sözleşmeleri sürecinde grev hakkı bulunuyor. Dolayısıyla devam eden görüşmeler çerçevesinde demiryolu çalışanları bu hafta yine uyarı grevine gitti.

 Geçtiğimiz haftalardaki büyük uyarı grevinin ardından , Demiryolu ve Ulaşım İşçileri Sendikası’nın (EVG) grev çağrısı üzerine Cuma sabah saatlerinde hiçbir tren sefer yapmadı. Bu hafta içi trenlerde sık sık yapılacak grev için anons yapılarak halkın önlem alması için uyarılar yapıldı.

27 Mart’ta Birleşik Hizmet Sendikası (ver.di) ile EVG’nin çağrısıyla Almanya'da son 30 yılın en büyük 24 saatlik ulaşım grevi yapılmıştı. İki sendikanın grevinin denk gelmesi ile beraber Alman medyası grevleri mega grev olarak yansıtmıştı. Büyük grev öncesinde de sık sık uyarılar yapılarak, insanların önlem alınması çağrısı yapıldı, bu nedenle tren garlarında ve otobanlarda beklendiği kadar bir kaos yaşanmadı.

Uyarı grevi işçilerin lehine sonuçlanmadı. EVG, 27 ay içinde iki aşamada yüzde 5 zam yapmayı ve tek seferlik 2 bin 500 euro enflasyon bonusu ödemeyi öneren Deutsche Bahn'ın teklifini reddetti.

Şimdiye kadar, müzakereler oldukça çekişmeli geçti. Birinci ve ikinci tur görüşmelerde sendika beklediği teklifi alamadığı için müzakereler erken sonlandırıldı, üçüncü görüşmede de sonuç çıkmadı.

Ver.di, Almanya'da yüksek enflasyonun etkilerine karşı çalışanlara yüzde 10,5 veya en az 500 Euro ücret artışı talep etmişti. EVG ise çalışanların ücretlerine yüzde 12 zam veya ayda en az 650 euro daha fazla ücret istemişti. 

Nihayetinde EVG, Cuma günü 03.00 ile 13.00 saatleri arasında tekrardan bir uyarı grevi yaptı.

Sendika ile Deutsche Bahn arasında oldukça gergin bir atmosfer yaşandı. DB, EVG’yi kaos çıkartmakla suçlarken, sendika ise tek bir trenin bile çalışmayacağını bildirerek tepkisini dile getirdi. Zira DB, grevin gereksiz olduğunu düşünüyor, fakat bunun yanında görüşmelerde işçilerin taleplerini karşılamaktan ise kaçınıyor.

Öte yandan Ver.di işverenlerin ücret artışı taleplerini kabul etmemesi üzerine yine greve gitti. Güvenlik görevlileri Hamburg, Köln/Bonn ve Düsseldorf havalimanlarında Perşembe gününden itibaren 48 saatlik iş bırakma eylemi yaptı. Cuma günü ise Stuttgart ve Karlsruhe/Baden-Baden havalimanında işçiler iş bıraktı. Grev nedeniyle bir çok sefer iptal olurken, durumdan yüzbinin üzerinde yolcunun etkilendiği tahmin ediliyor.

Sendikalar uyarı grevleri ile taleplerini kabul ettirmek için bastırmayı hedefliyor.

Avrupa’da işçiler kitlesel grev eylemleri ile mücadele ediyor. Bunun karşısında baskılarla karşı karşıya kalıyor. En doğal hakları olan grev hakları bile gereksiz görülebiliyor. Devam eden grev dalgaları hem işçilerin hakları açısından, hemde oluşturduğu siyasi atmosfer açısından yeni bir sürecin önünü de açacak nitelikte.