Almanya’nın enerji arayışı

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • Delik büyük, yama ile bu elbise nasıl giyilecek, hükümet şimdi kara kara düşünüyor. Bu kış zorlu geçecek, fakat sadece enerji krizi nedeniyle değil, devletlerin krizleri çözüm yöntemleri de halk için daha sert bir kışı tetikleyebilir.

Almanya’da enerji krizi giderek büyüyor. Bu cümleleri sanırım bu kış boyunca tekrar tekrar yazacağız. Büyüyen krize karşı çözüm önerilerinde ise kırmızı çizgiler zorlanıyor.

Ukrayna-Rusya savaşı sonrası, Avrupa’nın Rusya’ya yaptırımları, Rusya’nın Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatını kesmesi gibi gelişmeler, özellikle sanayi ülkesi Almanya’da krizin yarattığı deliği giderek büyütüyor. Krizi etkilerini daraltmak ve özellikle bu kışı daha az zararla atlatmak amacıyla bir çok önlem devreye sokulmuş durumda.

Bunlardan biri de nükleer santraller. Uzun tartışmalar sonrasında, Almanya yıl sonunda kapatmayı planladığı iki nükleer santralin en az Nisan 2023’e kadar elektrik şebekesine bağlı kalacağını duyurdu. Nitekim bu yılın başında 30 yıldır aktif olan 3 nükleer santral kapatılmış, geriye kalan 3 santralin de bu yıl itibarı ile kapatılması planlanmıştı. İklim koruma programı çerçevesinde yenilenebilir enerjiye yönelimi planlayan Almanya’nın bu planı Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte sekteye uğradı. 6 nükleer tesisin 2021 yılında elektrik ihtiyacının yüzde 12’sini karşıladığı belirtiliyordu.

Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck Fransa’da bakımda olan nükleer tesislerden dolayı Fransa’nın ihtiyaçlarına işaret ederek, söz konusu 2 nükleer santralin şebekeye bağlı kalmasının Fransa’dan elektrik açığını bir dereceye kadar kapatabileceğini söyledi. Zira Fransa’da kapatılan nükleer santraller, elektrik üretimini sekteye uğratarak Avrupa’da enerji krizini daha da artırmıştı.
Zaten etkili bir yeşil politika sürdürülemezken, olan da tabiri caizse şimdi çöpe atılıyor.

Zamanında Merkel, yoğun protestolar sonrasında politikalarını değiştirmek zorunda kalmış, nükleer santrallerin kapatılmasının doğru bir karar olduğuna dikkat çekmiş, artan radyoaktif atıklarının kalıcı olarak nerede depolanacağı sorusuna net bir yanıt verilemediğine işaret etmiş ve Almanya’nın bu kararının başka ülkelere de emsal oluşturacağını belirtmişti, ki Merkel hükümetinin iklim koruma programı da eleştirilerin odağındaydı. Yeşiller ise bu eleştirilerde başı çekiyordu. Hatta Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, 2021 yılı sonlarında Paris ziyaretinde “Hiçbir kriz insanlık için iklim krizinden daha büyük bir tehdit oluşturmaz” sözlerini sarfetmişti.
 
Çevreyi koruma adına siyaset geliştiren Yeşiller Partili Habeck nihayetinde nükleer santrallerin fişini çekmeyecekleri duyurusunu yaptı, gerekçe ise enerji açığı. 

Savaşın ardından, çıkan enerji açığını kapatmak amacıyla iklim değişikliğiyle mücadele nedeniyle atılan adımlardan feragat ediliyor.
Böylece olağanüstü koşullardan geçildiği söylenerek iklim koruma programı da ötelenmiş oldu.
Elbette enerji ihtiyacını karşılamak için sadece bu adımlar Almanya için yeterli değil. Enerji temininde Rusya dışındaki tüm olasılıklar da masaya yatırılmış durumda. 

Bir kırmızı çizgi feragatı daha...

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da, enerji temini arayışları çerçevesinde Körfez ülkelerini ziyaret etti. Zira Almanya artık tek bir tedarikçi yerine farklı alternatifleri de değerlendirmek istiyor. Haliyle yukarda da belirttiğimiz üzere, bu seçenek bazı prensiplerin göz ardı edilmesini de getiriyor. Scholz’ün ziyaret ettiği ülkeler arasında insan hakları boyutuyla tavır aldığı ve silah ihracatını durdurduğunu söylediği Birleşik Arap Emirlikleri de vardı. Birleşik Arap Emirlikleri Almanya'ya sıvılaştırılmış doğalgaz tedarik etmek için bir anlaşmayı kabul etti. Buna göre Alman kamu enerji kuruluşu RWE'ye 137 bin metreküp LNG tedarik edecek.

Scholz karbon enerjisi üreticisi Suudi Arabistan ve Katar ile istediği anlaşmayı imzalayamasa da müzakerelerin sürdüğü belirtiliyor.
Bu ziyaretlerin yanında Federal Hükümet, vatandaşa daha kısa süre ve daha az sıcak duş almak, enerji tasarruflu bir duş başlığı satın almak, kalorifer ısısının düşürülmesi gibi önemli (!) tasarruf önerilerinin ardından, hızla artan enerji fiyatlarına karşı tüketici ve şirketler üzerindeki yükü hafifletmek için 200 milyar euroluk ek kaynak açıkladı.

Habeck, kararlaştırılan paketin 2024 yılı Mart ya da Nisan ayına kadar geçerli olacağını kaydetti.

Delik büyük, yama ile bu elbise nasıl giyilecek, hükümet şimdi kara kara düşünüyor. Bu kış zorlu geçecek, fakat sadece enerji krizi nedeniyle değil, devletlerin krizleri çözüm yöntemleri de halk için daha sert bir kışı tetikleyebilir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.