Aşırı sağ meselesi yine gündemde!

• Almanya'da istikrarlı bir şekilde yükselen aşırı sağ hayatın akışı içerisinde sıradanlaşmış ve kanıksanmış bir durumda. Aşırı sağ bir parti olan Almanya için Alternatif hem eyaletlerde hem de federal parlamentoda temsili olan bir parti.

Aşırı sağ Avrupa’da olduğu gibi Almanya’da da giderek yükseliyor.

Bu haberler ve tartışmalar yeni değil, zira Almanya’nın temel gündemlerinden biri. Yeni bir gelişme ile sadece güncellenmiş oluyor. Öyleki istikrarlı bir şekilde yükselen aşırı sağ hayatın akışı içerisinde sıradanlaşmış ve kanıksanmış bir durumda.

Kanıksanmış diyoruz, nitekim mevcut iktidardan duyulan rahatsızlık, ekonomik kriz, mülteci sorununa yaklaşım, aşırı sağ ile etkin olmayan mücadele yöntemi, aşırı sağ yapıları besleyen öğeler arasında.

Aşırı sağ bir parti olan Almanya için Alternatif hem eyaletlerde hem de federal parlamentoda temsili olan bir parti.

Aşırı sağın parlamento düzeyinde temsil edilmesi, Almanya’da politik alanda örgütlenmesinde önemli bir adımdı ve bir çok tabuyu da yıkmış oldu.

AfD’nin 2017 yılında Federal Meclis’e girmesiyle birlikte ilk şokunu yaşayan Almanya’da, aşırı sağ yavaş ama emin adımlarla yükselişe geçti.

Ve bu yükseliş yerel temsilde sürüyor.

Thüringen ve Saksonya-Anhalt Eyaleti'nde aşırı sağcı AfD birer hafta arayla yapılan seçimlerde kaymakamlık ve belediye başkanlığı seçimini kazandı.

AfD’nin idari yönetimde ilk kez görev sahibi olması küçük bir şaşkınlık yarattı, fakat söylediğimiz gibi, bu durum Almanya için bir sürpriz olmadı.

AfD’nin yükselişini gösteren bir başka argüman ise ARD tarafından yaptırılan DeutschlandTrend anket sonuçları.

Ankete göre, seçim yapılması halinde AfD’nin alacağı oy oranı yüzde 20 olarak yansıdı.AfD’nin anket sonuçlarında aldığı sonuç, koalisyondaki partilerin aldığı oy oranlarından da fazla. SPD mesela yüzde 18 olarak yansırken, bunun karşısında , Merkel’den sonra kendine gelemeyen ve iç çatışmalara yoğunlaşan Hristiyan Birlik ise yüzde 28 olarak yansıdı. Bu durum aslında bir eşiğin daha aşılması anlamına geliyor. Aşırı sağın yerellerde de temsilinin oluşması , partinin daha köklü olarak ilerlemesine olanak sağlayacak.

Diğer taraftan örgütlemede tam hız ilerleyen aşırı sağın yargılama aşamaları tam tersine son derece ağır ilerliyor.

Bildiğiniz üzre yargı sonucuna bir çok sır perdesi ile gelinen NSU Davası ülke gündeminden düşmüyor.

Örgütün hayattaki tek üyesi olarak bilinen , ömür boyu hapse mahkum edilen Beate Zschäpe, imkanı olmasına rağmen cinayetleri engellemediğini söyledi, böylece ayrı bir tartışmayı da başlatmış oldu.

NSU davasını hatırlarsak, böyle bir örgütün varlığı, ya da isminin zikredilmesi uzun bir zaman almıştı.

2000-2007 yıllarında 8’i Türkiyeli 10 kişiyi öldürmek, bombalı saldırılar yapmak ve banka soygunları gerçekleştirmek suçlamalarıyla 2013’te görülmeye başlanan NSU davasında, 11 Temmuz 2018’de sonuca gidildi ve sadece yargılanan kişilere verilen cezalar üzerinden konu kapatılmaya çalışıldı. Yine derin ilişkilere girilmedi, irdelenmedi. 

Yine Almanya’nın Hanau kentinde 19 Şubat 2020 gecesi yaşanan ve göçmen kökenli dokuz gencin öldürüldüğü katliama ilgili Hessen Eyalet Meclisi'ndeki Soruşturma Komisyonu'nun son oturumu Cuma günü yapıldı. 

Aşırı sağcı saldırgan, ağırlıkla göçmen kökenli gençlerin gittiği bar ve kafelere silahlı baskında bulunmuş, karşılaştığı gençlerden dokuzunu ruhsatlı tabancalarıyla öldürmüştü. Sonrasında ise intihar etmişti. Dolayısıyla olayın üzerine bir sır perdesi gerilmişti.

Tekrar seçimlerle ilgili gelişmelere dönersek ;AfD’nin ankete yansıyan oy oranları yükselirken, parti önümüzdeki federal parlamento seçimlerinde ilk kez bir başbakan adayı çıkarmayı da hedefliyor.  Bu gelişmeler gelecek yıllarda meclis denklemini önemli oranda değiştirebilir. Sonuçları bekleyip göreceğiz.