Ayrılıkçı Fikirlerle Mücadele Yasası yolda!

• DAİŞ’e eleman sağlama noktasında birçok cami mercek altına alınmış ve bunların imamları yeniden ülkelerine iade edilerek camiler kapatılmıştı.  Mevcut bu nedenlerden dolayı 2015 yılından bu yana yeni bir yasal düzenleme tartışılıyor. Hatta bu anlamda bir çalışma grubu da oluşturulmuştu. Uzun zamandır üzerinden çalışılan konu neden  şimdi Macron tarafından alevlendirildi sorusu önemli.

Fransa’da geçtiğimiz hafta yaşanan terör saldırısının ardından hükümetin 2 yıldan bu yana dillendirdiği  “İslamcı ayrılıkçı” fikirlerle mücadeleye ilişkin yasa yeniden gündeme geldi. Macron yaptığı açıklamada yasa tasarısının  9 Aralık'ta Bakanlar Kurulu’na sunulacağını belirterek, “Fransa’da, İslam’ın yapılandırılması gerekiyor” derken, ülkede yaşayan 100 Müslüman imam, akademisyen, sanatçı ve aydın bir mektup yayınlayarak Macron’un Müslümanları hedef gösterdiğini ifade etti.

Radikal fikirleri savunan bir ideolojinin sorunlu olduğunu ve bu anlamda Fransa’da söz konusu kişilerin kendilerini  Fransa'nın yasalarından üstün gördüğünü belirten  Macron, “İslam, dünyanın her yerinde kriz yaşıyor”  ifadelerini kullanarak yasa konusunda taviz vermeyeceklerini vurguladı.  Macron’un açıklamasına tepki duyan kendilerini Müslüman aydınlar olarak tanımlayan 100 isim ise Fransız Mediapart internet sitesinde “Ayrılıkçılık: 100 Müslüman sesi ‘dur’ diyor” başlıklı açık mektup yayınladı. Macron’un açıklamasına tepki duyan  isimler  mektupta, Macron’un açıklamasında hedef olarak terör yerine Müslümanları ve inançlarını seçtiğinin altı çizdi.  Çıkarılmak istenen yasa ile  Müslümanların özgürlüğünü kısıtlamak istendiği ve onlara karşı baskının arttığı ifade edilerek tepki gösterildi.

Fransa'da hükümet, geçtiğimiz yıl 2024 yılı itibariyle dışarıdan gelen din görevlilerinin kabul edilmeyeceğini ve Fransa’da bulunan dini kurumlara imam yetiştirme konusunda okulların açılacağı ifade etmişti. Fransa’da artan radikal islamcı eğilimlerle mücadele ve laiklik çerçevesinde yeniden dini kurumların düzenlenmesini hedefleyen hükümet, bir de bu kurumların nasıl işlediğine dair uzun süre soruşturma yürütmüştü. Öyleki Türkiye dosyası basına dahi sızmıştı. Le Point dergisi tarafından yayınlanan dosya haberde Diyanetin örgütlü bulunduğu DİTİB yapılanması mercek altına alınmıştı. Dosya haberde, devletin yaptığı soruşturmada her yıl kurban, hac ve cenaze fonları üzerinden milyonlarca euronun hiç edildiği ifade edilirken, söz konusu yapılanmanın aynı zamanda Türkiye istihbarat birimi olarak çalıştığı ve AKP’nin bir kolu gibi hizmet gördüğü belirtilmişti. Fransa'da bulunan ve Türkiye’den gönderilen din görevlilerinin nasıl para akladığına dair belgelerinde bulunduğu haber, Fransa'nın son yıllarda yaptığı soruşturmaya dayanıyordu. Benzer soruşturmaların Fas, Cezayir, Libya ve diğer birçok Kuzey Afrika ülke kökenli cami ve dernekler üzerinden yürütüldüğü de biliniyor. İşin maddi boyutu dışında DAİŞ’e eleman sağlama noktasında birçok cami mercek altına alınmış ve bunların imamları yeniden ülkelerine iade edilerek camiler kapatılmıştı.  Mevcut bu nedenlerden dolayı 2015 yılından bu yana yeni bir yasal düzenleme tartışılıyor. Hatta bu anlamda bir çalışma grubu da oluşturulmuştu. Uzun zamandır üzerinden çalışılan konu neden  şimdi Macron tarafından alevlendirildi sorusu önemli.

Krizle debelenen ülkesinde okların hedefi olan Macron, giderek kaybettiği pozisyonunu düzeltip, iki yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yeniden güçlenerek girme hazırlığı yapıyor. Çünkü kriz büyüdükçe, yabancı düşmanlığı boyutlanıyor. Fransa'da yaşanan terör olaylarından kaynaklı radikal islamın aldığı boyut tedirginlik yaratırken, oklar yeniden  yabancılara ait kurumlara döndü.  Aynı zamanda Macron Covid-19 salgınının yarattığı krizle sabrının son noktasına gelen topluma  "bakın çalışıyorum" dedi.  Diğer taraftan başta DİTİB üzerinden büyük vurgun yaptığı bilinen AKP’ye de mesaj veren Macron, Fransa’nın bugüne kadar elinde biriktirdiği delil ve belgeleri masaya yatırdı. Sadece Türk camileri değil, diğer ülkelere ait din kurumlarının da nasıl işlediği, kaçırılan vergiler, aklanan paralara gayet yakından vakıf olan Fransa, bugüne kadar bunu kullanmamıştı. Şimdi yeri geldi Demokles'in kılıcını çıkaran Fransa’da işler eskisi gibi olmayacak!