Bu kez aşı karşıtları sokaklarda!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Aşı polemiği üzerine, bilim aşı olmanın önemine vurgu yaparken, ekoloji savunucuları aşının kapitalizmin bir oyunu olduğunu belirtiyor. Bu belirsizlik içerisinde ‘şimdi toplum kime inansın’ demeye kalmadan gelinen aşamada, devlet zoruyla hepimiz aynı yoldan geçeceğiz!

 

Fransa’da Covid-19 için yeni dönem start aldı. Pazartesi günü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron önümüzdeki ay için sağlık kurulunun uyarısıyla ulusa sesleniş için televizyon ekranlarına çıktı. Bu kez gündem 4. dalga ve aşı sorunu. Toplumun yüzde 50’si halen aşı olmuş değil. Fransa da, aşı karşıtlığı giderek yaygınlaşırken, Macron; 21 Temmuz itibari ile Covid-19 testlerinin doktor reçetesi dışında paralı hale geleceğini, sağlık personeli için aşı zorunluluğu, kamuya açık toplu-taşımadan cafe ve restoranlara kadar negatif test ya da aşı barkoduna bağlı olarak girişlere açık olacağını duyurdu. Söz konusu tedbirlerin 15 Eylül’den itibaren en üst düzeye çıkarılacağının Macron tarafından açıklanmasının ardından, Salı sabahı aşı merkezlerine 1 milyon insan başvuru gerçekleştirdi. Aynı anda da aşı karşıtları aşı merkezlerini ateşe vermeye başladı.

Ülkede aşı tartışması toplumda geniş yer buluyor. Toplumun yüzde 50’si aşıya karşı. Özellikle genç kuşaklarda aşı karşıtlığı yaygınlaşırken, 14 Temmuz Ulusal Kurtuluş günü vesilesiyle ülkede askeri geçitlerin yanı sıra meydanları aşı karşıtları doldurdu. Başkent Paris olmak üzere Marsilya, Montpellier, Annecy, Perpignan gibi birçok kentte onbinler alanlara inerek "diktatör Macron, özgürlük, Macron istifa" sloganlarıyla aşının zorunlu hale getirilmesini protesto etti. Yapılan gösterilerde banka ve çöp konteynırları ateşe verilirken çok sayıda gözaltı yaşandı. Ülke genelinde Pazartesi günü yapılan açıklamanın ardından birçok aşı merkezi ise ateşe verilmiş etkisiz hale getirilmişti.

Fransa Avrupa genelinde Covid-19’den en fazla etkilenen ülkeler arasında. Haziran başına kadar ülkenin son bir yıldır neredeyse büyük bir çoğunluğunun içeri kapatıldığı, birçok iş kolunun kapalı kaldığı ülkede Ocak ayının başından itibaren aşı merkezleri hizmete geçti. Önce yaş gruplarına göre yapılan aşı, yeterli ilgiyi bulamadığında tüm topluma açık hale getirildi. Buna karşın ülkenin yarısı halen aşı olmamak için direniyor. Aşı karşıtlarının başını sağlıkçılar çekiyor.

Geçtiğimiz yıl 100’ün üzerinde doktor ve aralarında eczacının bulunduğu imza ile bir deklarasyon yayınlandı. Buna paralel olarak çok sayıda video ile doktorlar sosyal medya ağlarında aşının bir komplo olduğuna dair toplumu ikna etmeye çalıştı. Bunun başını çekenlerden biri ülkenin ünlü eczacılarından Serge Rader bulunuyordu. Rader, hazırladığı videoda, "Dünya hükümetlerine ve vatandaşlarına uluslararası uyarı mesajı veriyorum. Terör, delilik, manipülasyon diktatörlük, yalanlar ve 21. yüzyılın en büyük sağlık dolandırıcılığını durdurun. Eve kapanma, ekonomi ve eğitimi engelleme, sosyal mesafe, herkes için bir maske takma vb tamamen gereksiz. Herhangi bir bilimsel kanıta dayanmıyor. Evet hastalık bulaşıcı. Daha önce de virüsler oldu. Bunun için bir aşıya ihtiyacımız yok." ifadelerini kullanıyordu.

Serge Rader, geçtiğimiz Mayıs ayının ortalarında Covid-19’a yakalandı. 68 yaşındaki sağlıkçı aşı karşıtı olduğu için aşı olmamıştı. Kaldırıldığı hastanede iki hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra Mayıs ayının sonunda yaşamını yitirdi. Ailesi hastalığını basından gizledi ama Rader’in kaldırıldığı hastane Rader’in ölüm nedeninin Covid olduğunu ifade etti. 20 Ağustos 2020’de deklarasyon yayınlayıp aşı karşıtı olduğu belirten şu ana kadar 5 doktor Covid nedeniyle yaşamını yitirdi.

Tıpkı Rader gibi binlerce sağlıkçı aşının gereksizliğine inanarak aşı olmaktan kaçıyor. Hükümet bu kez aşı olmayan sağlıkçıların ücretlerinin kesileceğini ifade ederek aşıyı öncelikle sağlıkçılara zorunlu hale getirdi. Önümüzdeki günlerde meydanlarda aşı karşıtlarının daha büyük eylemler gerçekleştireceği belirtiliyor. Hükümet ise vaka sayılarının yeniden yükselişe geçtiği ve 4. dalganın kapıda ve aşının koruyuculuğuna ihtiyaç olduğu konusunda ısrarlı. Aşı polemiği üzerine, bilim aşı olmanın önemine vurgu yaparken, ekoloji savunucuları aşının kapitalizmin bir oyunu olduğunu belirtiyor. Bu belirsizlik içerisinde ‘şimdi toplum kime inansın’ demeye kalmadan gelinen aşamada, devlet zoruyla hepimiz aynı yoldan geçeceğiz!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.