Déjà vu!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Erdoğan’ın Macron’a yazdığı mektup, ABD'de Biden yönetimiyle yaşanacak değişim sonrası Erdoğan’ın AB ile gerilen ipleri yeniden tamir etme çabası olarak değerlendirildi. Nitekim Türkiye önce AB içerisinde önemli güç olan Fransa ile yaşanan gerilimi çözmeliydi.

 

Aylardır önce Doğu Akdeniz, Libya derken, ardından Charlie Hebdo ve devamında Dağlık Karabağ üzerinden Türkiye-Fransa arasında pazar payı dalaşına şahit olduk. AB yaptırımlarından, savaş uçaklarının Yunanistan ve Kıbrıs’ta tatbikatlarına uzanan gerilim hattında iki ülke cumhurbaşkanları arasında hakarete varan açıklamalar dizisine, "ipler koptu kopacak" yorumları eşlik ediyordu. Bu karışmış ip yumağını andıran ilişkiler tam da AB yaptırımları kapıda denilen bir dönemde başka bir boyuta geçti. Son olarak; önce Erdoğan ve ardından Macron tarafından kaleme alınan mektuplar gündemde! 

Macron’un Covid-19 salgınına yakalandığı günlerde Erdoğan’dan "şifa dileği" mektubu, geldiği Fransız medyasına yansımıştı. L'Opinion dergisinin konuyla ilgili 23 Aralık tarihli internet baskısında yer alan "Erdoğan 2021'de ABD ve AB ile sayfayı çevirmeyi umuyor" başlıklı yazısı mektubun özünü aslında özetliyordu. Erdoğan’ın Macron’a yazdığı mektup, ABD'de Biden yönetimiyle yaşanacak değişim sonrası Erdoğan’ın AB ile gerilen ipleri yeniden tamir etme çabası olarak değerlendirildi. Nitekim Türkiye önce AB içerisinde önemli güç olan Fransa ile yaşanan gerilimi çözmeliydi. Aynı yayın organı daha önce Türkiye ve Fransa ilişkilerine dair çeşitli makaleler yayınlayarak iki ülke arasındaki 140 milyar euroya ulaşan ticaret hacminin bu gerilime kurban edilmemesini öneriyordu. Bu görüş aslında hükümet içerisinde Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian’ın öncülük ettiği Türkiye ile gerilimi onaylamayan kesimin sesiydi.

Bu yorumları yapan L'Opinion, bu kez dün Erdoğan’ın "Zihinsel tedaviye ihtiyacı var" dediği Macron’un Erdoğan için kaleme aldığı mektubu değerlendirdi. 15 Ocak Cuma günü internet sayfasında, "Macron'un Erdoğan'a mektubu: Değerli Tayyip konuşalım" Jean-Dominique Merchet'nin imzasını taşıyan haberde, iki lider arasındaki mektuplaşma; Fransa-Türkiye ilişkilerinin yeniden iyiye doğru gittiği şeklinde değerlendirildi. Yazıda, söz konusu mektuplaşmalarda Çavuşoğlu ve Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian arasındaki ikili görüşmelerin etkili olduğu yorumu yapılırken, iki ülke arasındaki bu sıcak gelişmelerin ekonomiye büyük katkısı olacağı belirtiliyor. Mektup trafiğine geniş yer veren Fransız basının Macron’un mektubuna dair Elysee Sarayı'na yönelttiği soruların ardından Elysee Sarayı zorunlu açıklamada bulunarak, "Diyaloga asla hayır demedik. Ancak somut jestlere ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

Bugün "somut jestlerden" bahseden Fransa’nın bu açıklamasının ardından, "aylardır yaşanan dalaş" neydi derseniz, dün söylediğimiz gibi çıkarlarda uzlaştıkları an, ‘yeniden aynı kaptan yemek yiyebilirler!’ Nitekim bu aşk mektuplarının ve Macron’un "Sevgili Tayyip" hitabının ederi, Fransız otomotiv devi Citroen’in Türkiye lansmanına yansıdı bile. Citroen Türkiye Pazarlama Direktörü; "2021 yılında otomotiv pazarını 700 bin adet olarak öngörüyoruz. Citroen olarak bu pazarda 39 bin 500 adet satış ile yüzde 5,6 pazar payı elde ederek yakaladığımız başarıyı sürdürmeyi hedefliyoruz." Somut jestin ne olduğunu artık siz anlayın! Erdoğan jestini sunarken, bu kez gözler Macron’da. Umarım yeniden Kürtler déjà vu misali "jest" kurbanı seçilmez!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.