Destan yeniden halkının yanında

Kültür/Sanat Haberleri —

DESTAN DOGAN

DESTAN DOGAN

  • Bir dönem TRT 6 ve Flash TV’de yer alan ve "hatamı gördüm" diyen Destan Doğan yeni albümü "Evdalê Zeynikê" ile halkının yanında.

MURAT MANG

BİELEFELD

 

Sadece bir iletişim aracı olmayan dil, aynı zamanda kültürlerin gelecek kuşaklara taşıma görevi üstlenir. Geçmişin geleceğe aktarılması yazılı veya sözlü dil sayesinde gerçekleşirken, yasaklandığında ise o dili konuşanların geçmişle ve gelecekle bağları koparılır. Toplumu bir arada tutan dil, bu misyonu nedeniyle sürekli ulus-devletlerin asimilasyon politikalarıyla karşı karşıya kalır. Kürtçe de her zaman ulus devletlerin asimilasyon politikalarının hedefinde olmuştur.

Türkiye’de yaşayan Kürtlerin dilleri yasaklamalarla, baskılarla ve farklı yöntemlerle asimile edilemeyince, devlet bu sefer TRT 6 veya diğer bir adıyla TRT Kurdî’yi devreye soktu. Kürtlerin kültürlerini yansıtmayan ve asimile eden TRT 6, kurulduğunda birçok Kürt sanatçı buraya giderek bu asimilasyon politikasında ön ayak oldu.

TRT 6‘e giderek burada Kürtçe müzik programı yaparak ancak kendi deyimiyle "hatamı gördüm, halkımın yanındayım" diyen sanatçı Destan Doğan ile Flash TV ve TRT 6 süreci ile yeni müzik çalışmalarını konuştuk.

 

‘Ji Tirkara eskeriye nakim’a tepki

Kürdistan‘da barış umutlarının yeni yeni filizlendiği bir dönemde Flash TV’den aldığı teklifi kabul ettiğini belirten Doğan, “Sanırım 2010 yılıydı. Bana gelen teklifi ilk kez bir Kürtçe müzik programı olması açısından önemli bularak, kabul ettim” dedi. Flash TV’de “Dem û Awaz” adlı programın çekimlerine başladıklarını ve zamanla gerçek niyetlerini anlamaya başladığını söyleyen Doğan, “Benim ‘Bavo nakim, dayê nakim ji Tirkara eskeriyê nakim’ sözlerinin geçtiği bir türküm vardı. Bu türküyü orada okudum. Televizyonun rejisörü Sivaslı Mustafa beni çağırarak ‘bu nedir’ diye sordu. Bende şarkının bana ait olduğunu ve beni böyle kabul etmelerini söyledim. O gün öyle geçti. Programlara devam ettik” diye ifade etti.

 

W ve û harflerine tahammülsüzlük

Flash TV’den ayrılmasına neden olan iki olay yaşayan Doğan, Kürtçe harflerin Türkçe karakterlerle yazılması ve haber programlarında Kürtlere yapılan hakaretleri kabul etmediğini söyledi. Programının isminin “Dem û Awaz” olarak belirlendiğini ancak “Dem u Avaz” olarak değiştirildiğini dile getiren Doğan, programında Kürtlere hakaret eden açıklamaların olduğunu belirtti. Bu duruma itiraz ettiğini ifade eden Doğan, “5-6 program böyle devam etti. Zamanla dinleyicilerimden, çevremden yoğun tepki mesajları geldi. Bunun üzerine İstanbul Mezopotamya Kültür Merkezi’ne (NÇM) gittim ve orada basın açıklaması yaparak yaşananları anlattım. Bu şekilde 2010 yılında yaptığım 13 program sonrası Flash TV’den ayrıldım” diye aktardı.

 

‘Yaklaşımları çıkar amaçlıydı

Flash TV ile yollarını ayırdıktan sonra yaşadığı ülke olan Almanya’ya döndüğünü belirten Destan, 2012 yılında TRT Kurdî’den aldığı teklif üzerine "Daxwazên we" adlı bir program yapmaya başladığını ifade etti. 'Çözüm süreci’nde TRT 6’te yer aldığını belirten Doğan, yaşadıklarını ve onu ayrılmaya götüren süreci şöyle anlattı: “O zamanlar TRT Kurdî‘nin Genel Müdürü Batmanlı Çetin Tüzün idi. Program çekimlerini Amed’de yapıyorduk. TRT Kurdî’de de fark ettik ki; bize yaklaşımları çıkar amaçlıdır. Bize farklı gözle bakıyorlardı. Yanımıza geldiklerinde gülümsüyor, ayrıldıktan sonra farklı oluyorlardı. O dönemlerde artık 'çözüm süreci' bitiyordu. Cezaevlerinde açlık grevleri, ölüm orucuna dönüşmüştü. Kendi kendime ben doğru yolda mıyım diye soruyor, sürekli kendimi sorguluyordum. Ölümlerin olabileceği düşüncesi beni kendime getirdi ve TRT Kurdî’de yaptığım 56 program sonrası 2013 yılında ayrılıp evime geri döndüm” diye anlattı.

 

‘Kürtçeye hizmet etmiyordu’

“Barış sürecine sanatsal anlamda katkı sunmak amacıyla Flash TV ve TRT Kurdî’ye gittim” diyen Doğan, “Ama onların niyeti başkaydı. Flash TV’nin derdi reyting idi. TRT Kurdî’nin de Kürt müziğine bir hizmet derdi yoktu. Aksine kötüleme vardı. Dürüst değillerdi. Bazen bana ‘iyi bir insansın, neden namaz kılmıyorsun’ diyorlardı. Kirli amaçları için Kürt müziğini ve sanatçısını kullanmak istediklerini gördüm” diye belirtti.

 

Kürt sanatçısının yeri halkının yanıdır

TRT Kurdî’den ayrıldıktan sonra Almanya’nın Freiburg kentine döndüğünü anlatan Doğan “Almanya’ya geri döndüm, fakat vicdanen rahat değildim. Bunun için Kürdistan Toplum Merkezi’nde bir toplantıya katılarak kendi inisiyatifimle gittiğimi, yanlış yolda olduğumu görerek geri döndüğümü, kendi evime yani halkımın yanına dönerek halkıma hizmet etmeye hazır olduğumu söyledim. Geri dönme kararımın çok doğru bir karar olduğunu fark ettim. Zaten ben döndükten sonra 'çözüm süreci' savaş sürecine dönüştü” diye anlattı.

 

‘Hatamı gördüm, onlar da görsün’

Şu an kendi halkının yanında ve sanatsal olarak halkına hizmet etmekten onur duyduğunu söyleyen Doğan, “Türkülerimi barış sürecine hizmet etmesi amacıyla okumaya karar vermiştim. Fakat öyle olmadı” dedi. Kürtlere yönelik işgal saldırılarına dikkat çeken Doğan şu an TRT 6 ve ona benzer yerlerde Kürtçe okuyan sanatçılara "Kendi halklarının yanında olmayanın sonu vahimdir. Ben hatamı gördüm ve halkımın yanına döndüm. Onlar da halklarının yanında olmalılar” diye seslendi.

 

 

Yeni albüm dengbêjler anısına

 

Sanatçı Destan Doğan’ın yeni albümü Evdalê Zeynikê yaklaşık üç hafta önce çıktı.

Şimdiye kadar altı albüm çıkaran Doğan’ın diğer albümleri ise "Jîyan ü Mirov", "Yek Yek", "Bê Te Nabe", "Xewna Azad","Roj Buhurî". Yeni albümünün özel bir proje olduğunu dile getiren Doğan "Bu albüm özellikle dengbêjler anısına hazırlandı. Onlara armağan ettik. Albümde 8 kilam var. Çocukluğumdan beri sürekli okuduğum Evdalê Zeynikê parçasını da orijinalini bozmadan kendi yorumumla okudum. Yine Hozan Daxê‘nin Şeroyê Biro, Meryemxan’ın Domam, Dewrêşê Evdî’nin Ehmedo Ronî gibi parçaları da albümde var" diye aktardı.

Albümünde yer alan kilamlar için de klip çekeceğini de söyleyen Doğan, "Kliplerde kilamların konusu mizansen tarzda canlandırılacak" dedi.

 

Hedefim köprü olmak

Aynı zamanda Destan Müzik Film Prodüksiyon şirketi de bulunan Doğan, Kürt müziği ile Avrupa müziği arasında bir iletişim kurmak istediğini belirtti. Doğan, "Alman müzisyenlerle de çalışıyorum. En büyük hedefim Kürt müziğini zenginleştirerek, halkımızın ve kültürümüzün hizmetine sunmak. Freiburg kentinde Alman kurumları ile birlikte kültürel organizeler yapıyorum” dedi.

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.