Eski defterler, yeni çıkar çatışmaları

Selma AKKAYA yazdı —

  • Bölgesel çıkarların zedelendiği bir dönemde tarihe dair yapılan açıklamalar işin diplomatik dili gibi gözüküyor.

 

Fransa ile Cezayir arasındaki diplomatik kriz sürüyor. Le Monde gazetesinin yaptığı habere göre, Cezayir hükümeti Paris Büyükelçisini acil istişareler için geri çağırırken, hava sahasını askeri olarak Fransa'ya kapattı. Söz konusu gerilime dair açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise, gerilimin yatışmasını umduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki ilişkiler Macron'un, Cezayir tarihine dair açıklamaları üzerinden gerilmeye başladı. Macron gençlerle  yaptığı bir toplantıda gençler, "Fransız sömürgesinden önce Cezayir'de bir ulus var mıydı?" sorusunu sormuş ve Macron ise  Osmanlı İmparatorluğu'na atfen daha önce de ülkede "kolonileştirme" yaşandığını söylemişti. Bunun üzerine Cezayir Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan açıklamalarda  Macron’un bu sözlerine sert bir tepki verilmiş ve Paris Büyükelçisi geri çağrılmıştı.

Cezayir’in söz konusu tavrının ardından Macron Cezayir’i ülke sömürgeleştirme tarihini yeniden yazma ile suçladı.

Söz konusu açıklamada Osmanlı adının geçmesi nedeniyle ilk açıklamalardan biri de Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’ndan gelmiş ve Fransa kınanmıştı.

Açıklamalar dizisi birbirini izlerken, asıl gerilimin kaynağı ise haftalar öncesine dayanıyor.

Fransa önce Kuzey Afrika ülkelerine ayıracağı vize sayısında azalmaya gitmiş ve devamında ise Macron, 1954-1962 yılları arasında süren ve Cezayir'in bağımsızlığı ile finalize olan savaşta Fransa adına Cezayir halkına karşı savaşan Harkiler için anma resepsiyonu düzenlendi.

Söz konusu resepsiyonda Macron, "Savaşanlara minnetimizi ifade etmek istiyorum. Sizi unutmayacağız. Affınızı diliyorum, sizi unutmayacağız" diye konuşurken, Harkilere dair Fransız hükümetinin kalıcı bir proje hazırladığı duyurulmuştu.

Bütün bu gelişmelerle birlikte Fransa'nın asıl olan ise, son dönemde Cezayir'de birçok sektörde var olan etkinliğini kaybettiği gerçeği!

Bölgesel çıkarların zedelendiği bir dönemde tarihe dair yapılan açıklamalar işin diplomatik dili gibi gözüküyor.

Çünkü Fransa ile Cezayir ilişkileri ve Fransa’nın Cezayir piyasasındaki siyasi, ekonomik arka bahçe ilişkileri ve yıllar içerisindeki rolü düşünüldüğünde, 60’lı yıllar öncesine dair krizin bugün yeniden parlatılması inandırıcı gelmiyor. Özellikle son yıllarda tüm Kuzey Afrika’da olduğu gibi, Cezayir’de de Fransa etkinlik alanını kaybetmiş gözüküyor.

Geçtiğimiz yıl Muhammed’in karikatürü üzerinden parlatılan krizin yaşandığı ve Macron’un hedef seçildiği diplomatik krizler döneminde Fransa Cumhurbaşkanı Macron, söz konusu Kuzey Afrika liderleriyle yaşanan krizlerin kaynağını Türkiye ve Rusya’ya bağlamıştı. Hatta Macron, “bazen Afrikalı liderlerle yaşanan gerilimin arkasında özellikle Rusya ve Türkiye gibi yabancı güçler tarafından uygulanan strateji var. Saf olmamak lazım." görüşünü paylaşmıştı.

Özellikle sosyal medya üzerinden yürütülen kampanya ve videolar yapanların birçoğunun Rusya ve Türkiye tarafından maaş aldığını iddia etmişti.

Macron, karikatürlerle ilgili ifadelerinin Müslüman Kardeşler, Rusya ve Türkiye tarafından çarpıtıldığını ve bunun Sahra Altı Afrika dahil, kamuoyunu etkileme amacını taşıdığını ifade etmişti.

Macron’un anlatmaya çalıştığı sadece şahsına dair müdahaleler değildi. Asıl olarak Fransa’nın Kuzey Afrika'daki bölgesel etkisini azaltmak için Rusya ve Türkiye’nin ciddi strateji yürüttüğünden bahsediyordu.

Bu nedenle söz konusu stratejinin sonucu olarak, Cezayir’in bugün Fransa’ya askeri hava sahasını kapatma kararı özellikle Fransa’nın bölgedeki etkinlik sahasını daraltmaya dair adımların bir parçası.

Çavuşoğlu’nun Cezayir’den önce Macron’a yanıt vermesinin altında yatan da tam bu çıkar.

Cezayir’in Fransa’ya kafa tutmasının arkasında tüm bunlar düşünüldüğünde  Rusya ve Türkiye’nin olması şaşırtıcı olmaz!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.