Fransa ABD trafiği sıklaştı!

• Söz konusu savaş sürecinde eleştirilerin odağı olan Macron’a savaşın yaradığı açık. Son anketlerde ilk tur oylarını yüzde 30’a çıkarmış görünüyor.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini “ulusal egemenliği” ve “uluslararası hukuku” ihlal ettiği gerekçesiyle Rusya’yı her fırsatta kınayan AB liderleri, ABD ve Fransa arasında hafta boyunca diplomasi trafiği devam etti. ABD ve Rusya arasındaki gerilimin savaş alanı olan Ukrayna’dan ise göç akını Fransa’nın başkentinde AB liderleri tarafından masaya yatırılırken Fransa aynı zamanda bir ay sonra gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimine kilitlenmiş durumda!

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya Ukrayna savaşını görüşmek üzere Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile hafta başında bir görüşme gerçekleştirdi. Paris’te bir araya gelen ikilinin görüşmesine dair ABD ve Elysee tarafından gelen yazılı açıklamada, «Rus hükümetinin Ukrayna’ya sebepsiz savaşı karşısında ABD-Fransa işbirliğinin güçlü şekilde sürdürülmesi gereği üzerinde anlaştılar» denildi.

2015'te ABD'nin Suriye'ye kara birlikleri göndermeye hazır olmadığının ilanı ardından Rusya’nın Esad'ın yanında müdahale ederek iç savaşın seyrini belirlemesi, ABD ve Rus kampı arasında Fransa’nın bölgedeki konumu, devamında  Rusya’nın, 2020'de Azerbaycan ile Ermenistan savaşının asıl mimarı olması, Ermenistan’ın sonraki durumu,  2021 yılında Lukashenko'ya destek amacıyla Belarus'a müdahale ve 2022'nin başlarında Kazakistan'a askeri müdahale… Son yıllarda iki ezeli kamp ABD ile Rusya arasında çekişmenin adresi hep başka ülkeler oldu! Ancak tıpkı Rusya'nın olduğu gibi ABD ve Fransa’nın da  Orta Asya, Kafkaslar, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Balkanlar'da çomak sokmadığını kimse iddia edemez!

Peki savaş öncesi daha bağımsız bir politik görüntü çizmeye çalışan Fransa ABD ile son bir haftadır yürüttüğü  diplomasi  trafiği ile ne yapmaya çalışıyor? Ukrayna üzerindeki ABD-Rusya çatışması, sonrası ABD ile yaz aylarında Avustralya Denizaltı Anlaşması’nın iptalinden sonra gerilen Fransız ilişkilerinin yeniden hareketlendiğini görüyoruz. Savaş öncesi Fransa Macron şahsında, yürüttüğü diplomasi ile ABD’den bağımsız bir yol çizme girişiminde bulunmuş ama savaşın seyri bu bağımsız politikayı kısa sürede sonuçsuz bıraktığı gibi, Washington ile kurulan yeni diyalog tarzı aynı zamanda Fransa ve Almanya arasındaki gerilimi de ortaya çıkarıyor. Berlin’in daha çok kendi ekonomik çıkarlarını daha görünür kılmasından rahatsız olan Fransa Almanya’nın Rusya'ya karşı daha sert yaptırımlar almamasından hoşnut değil! Avrupa, Rusya'dan doğalgaz ithalatına büyük ölçüde bağımlı ve bu durumda özellikle doğalgazının yüzde 60'ını Rusya'dan alan Almanya'nın hareket alanını daraltıyor ! Fransa’nın ABD ile kurduğu yeni diyalog hattı ise Fransa’nın bölgesel çıkarlarını red ettiği anlamına gelmiyor. Diğer AB güçlerini kendi etrafında şekillendirmeye çalışan Fransa elini bu anlamda güçlendirmeye çalışırken, Romanya, Estonya ve Balkanlara savaş gerekçesi ile yerleşmeye başladı bile!

Bütün bu gelişmeler içerisinde Fransa’nın ABD ile dirsek temasları daha fazla gelişirken, AB liderlerinin  Paris’te buluşmasının gündemi ise önümüzdeki günlerde olası çatışmanın bitmesi halinde Avrupa ekonomisi üzerinde  savaşın etkileri. Söz konusu toplantının Fransa cephesi Almanya’ya göre daha rahat. Çünkü Fransa enerji kaynakları konusunda Almanya’dan daha bağımsız hareket edebiliyor. Almanya ise Rus petrol ve doğalgazına ekonomik bir alternatif bulmaktan yoksun!

Söz konusu savaş sürecinde eleştirilerin odağı olan Macron’a ise savaşın yaradığı açık. Son anketlerde ilk tur oylarını yüzde 30’a çıkarmış görünüyor. Anlaşılan Avrupa kapılarına dayanan savaş sürecinde Fransız halkı, yeni bir istikrarsızlık ve belirsizlik istemiyor!