‘Fransa Baharı’ korkusu!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Fransa’da bir taraftan Covid tedbirleri diğer taraftan "radikalizm ile mücadele" adı altında sıkı bir süreç en fazla göçmenleri vuruyor. Göçmenler içerisinde tepkiler büyürken diğer taraftan işten atmaların tam gaz devam ediyor. İşten atmalar, ekonomik kriz, Covid-19 nedeniyle kapatılma halinin sonuçları giderek ağırlaşıyor. 

 

Fransa’da Covid-19 nedeniyle 30 Ekim’den beri restorant, hotel, bar ve kafeler kapalı. 15 Aralık tarihinde Noel ve yeni yıl döneminde topluma nefes aldırma gerekçesiyle büyük alışveriş merkezlerinin açılmasına karar verilmişti. Geçtiğimiz haftasonundan itibaren yeniden büyük alışveriş merkezlerinin kapatılmasına karar verildi. Kapalı olan işyerlerinin hükümete tepkisi büyürken, 1 Şubat tarihinde işyerlerinin açılması talebiyle eyleme hazırlanan küçük esnafa tehdit Maliye Bakanı Bruno Le Maire’den geldi. “Hükümet yardımlarını keseriz” tehdidi eylemi durdurdu!

Covid-19 tedbirlerine karşı hem toplumda tepki büyürken, çeşitli bölgelerde eş zamanlı olarak tedbirleri ihlal etmek için işyerlerini açarak küçük esnaf eyleme hazırlandı. 30 Ekim’den bu yana kapalı bulunan bar, restoran, kafe ve brasserielerin sahiplerinden gelişen bu hareketin yayılması tehlikesi hükümeti harekete geçirmeye yetti. Maliye Bakanı Le Maire, yasaklara karşı koyan restoranlara bu ay boyunca devlet yardımı verilmeyeceğini, Covid-19 kurallarını ısrarla ihlal edenlere yardımın ise tamamen kesileceğini açıklayarak, ‘Arap Baharı’na atıfta bulunarak, “Fransa’nın 2021’de bir sosyal bahara ihtiyacı yok” dedi. “Durum restoranlar için hem ekonomik hem moral açıdan son derece zor ama bu durum kurallara uyulmamasını meşrulaştırmaz” diye konuşan bakan, Fransa’da Covid dayanışma programı kapsamında, restoran ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren diğer iş yerlerine 2019’daki gelirlerinin yüzde 20’sine eş ödenen tazminatı kesmekle tehdit etti.

Tehditle hükümet eylemin önünü keserken, Mediapart internet sitesinde yayınlanan bir haber ülkede son dönem sadece paket servis yapan göçmenlere ait restoranlara ve inşaat sektöründe göçmenlere ait işyerlerine dönük kontrolleri açıklar niteliğinde. Mediapart internet sitesinin haberine göre, İçişleri Bakanlığı bünyesinde şehirlerde Ocak 2020’de kurulan “İslamcılık” ve Cemiyetçi Ayrılıkçılıkla Mücadele (CLIR) birimleri, şu ana kadar iş yerlerine yönelik 18 bin denetim gerçekleştirmiş bulunuyor. Bu denetimler sırasında toplamda 400’den fazla kuruluş ve iş yeri kapatıldığı belirtiliyor.

Bakanlık, CLIR birimlerine bağlı denetçilerden, Müslümanlara ait işyerlerini “çok sıkı bir şekilde” denetlemelerini isterken, valiliklerin iç yazışmalarına dayandırılan habere göre, CLIR birimleri, bölge valiliklerinin düzenledikleri işyeri denetimlerine katılmayı talep etmiş. Bakanlığın, görevlendirdiği birimden, Müslümanlara ait işyerlerinde iş kanunun sağlık ve hijyen kurallarını ilgili maddelerinin ihlal edildiğine veya “ayrılıkçı” şüphelerin kanıtlandığına ilişkin herhangi bir “yasal gerekçe” bulmalarını talep eden elektronik posta yazışmaları, Mediapart sitesinde yayınlandı. Adı gizlenen denetmenlenlerin açıklamalarına yer verilen haber çok net bir Fransa’nın ‘radikalizm ile mücadele’ stratejisinin hedefini gösteriyor.

Fransa’da bir taraftan Covid tedbirleri diğer taraftan "radikalizm ile mücadele" adı altında sıkı bir süreç en fazla göçmenleri vuruyor. Göçmenler içerisinde tepkiler büyürken diğer taraftan işten atmaların tam gaz devam ediyor. İşten atmalar, ekonomik kriz, Covid-19 nedeniyle kapatılma halinin sonuçları giderek ağırlaşıyor. Bu sürecin birikimi hükümeti tedirgin ederken, Fransa Baharı korkusu Maliye Bakanı’nın açıklamalarına yansıyor. Dönemin sorusu, Fransa tehditlerle bu sosyal patlama birikimini ne zamana kadar erteleyebilecek!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.