Fransa demokrasi öyküsü!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Geçtiğimiz haftalarda Fransa’da sosyal medya ağlarında bir görüntü dolaşıyordu. Söz konusu görüntü faşizan bir dille Ermenileri ve Kürtleri hedef gösteren bir konuşma kaydıydı. İlk baktığınızda çokta alışık olduğumuz faşist bir hezeyan diyeceğiniz bir video. Ama videoyu hazırlayanın kimliği düşünüldüğünde işte iş orda değişiyor; Ahmet Çetin, AKP’nin Fransa uzantısı Parti Egalité Justice (Eşitlik ve Adalet Partisi) 2017 yılı milletvekili adayı!

 

Söz konusu görüntünün ardından başta Ermeni halkına ait kurumlar ve Kürt kurumları hukuksal anlamda suç duyurusunda bulundular. Çetin gözaltına alınıp sorgulandı. Daha sonra soruşturmanın devam etmesi kararıyla çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayın kahramanı Lyon’da yaşıyor. Bir önceki dönem Lyon Belediye Başkanı Ermeni asıllıydı. Lyon’da bulunan Ermeni toplumu ve belediye başkanı da dahil aynı çevre tarafından sayısız kez baskıya ve tehditlere maruz kalmıştı.

Peki AKP'nin uzantısı olan Parti Egalité Justice nasıl oluştu! Hatırlarsanız Erdoğan’ın büyük Strasbourg çıkarması 2015 yılında gündem olmuştu. Hem Türkiye genel seçimleri için Avrupa'da oy kullanma hakkının kabulü hem de bulunulan ülkelerde siyasi parti olarak hareket etme konusunda Erdoğan harekete geçmişti. Kısa bir süre sonra söz konusu PEJ, Fransa'nın Alsace-Lorraine bölgesinde örgütlenmeye başladı. Daha çok Diyanet İşleri Türk İslam birliği (DİTİB) üzerinden örgütlenen AKP'nin mikro partisi PEJ, Fransa'da 11-18 Haziran 2017 seçimlerine 52 milletvekili adayı gösterdi.

İlk tepki Fransız Komünist Partisi’nden gelmişti. AKP’nin uzantısı olduğunu düşündükleri bu partinin "demokrasiye karşı bir manevra" olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, seçimlere sokulmaması için ilgili bakanlıklara başvuruda bulunan PCF’in çabası sonuçsuz kaldı. Çünkü ilgili devlet kurumları, "ülkemizdeki demokrasi gereği" diyerek düşünce özgürlüğü kapsamında PEJ’nin seçimlere girmesine izin verdi.

Söz konusu partinin üyeleri ve yöneticilerinin Kürt ve Ermenilere karşı provokatif tutumları, yaptıkları saldırılar nedeniyle Hauts de Seine milletvekili Pierre Ouzoulias 2019 yılında yeniden söz konusu partiyi Fransız Senato gündemine taşıdı. İçişleri Bakanlığına soru önergesi sunan milletvekili Ouzoulias, söz konusu parti hakkında soruşturma talep etti.

Fransız Komünist Parti ve çeşitli Cumhuriyetçi Parti milletvekili ve senatörlerinden gelen tepkiler sonuçsuz kaldı. Söz konusu parti faaliyetlerine devam etti. Bu süreçte en vahim olanı ise bu kronolojik sıralamada popülist kaygılarla Lyon’da Sol Birliğin 2020 Mart yerel seçimleri için PEJ üyesini belediye meclis üyesi olarak aday göstermesi oldu.

Gelinen aşamada Ahmet Çetin adlı Erdoğan yandaşının internet üzerinden bu kadar rahat bir biçimde tehditler savurması, bizzat Fransa devletinin tüm uyarılara ve başvurulara kayıtsızlığının sonucudur. Sosyal medya ağlarından Faşist gruplara yanıtlar vermeye çalışan genç arkadaşların aynı dile düşerek yanıtlar oluşturması ise başka bir yanılgıydı. Asıl yanıt örgütlü ve bilinçi bir mücadeleyle sağlanabilir.

2017 yılından bu yana yaşanan olaylar ancak sosyal medya üzerinden tartışmalarla yanıt oluşturulmaya çalışıldı. Oysa bu anlamda bir dizi hukuksal yol mevcuttu. Bu aşamada özellikle Fransa Kürt ve Ermeni halkının örgütlü kurumları, hukuksal ve diplomatik olarak konunun takipçisi olmak gibi bir misyona sahip. Fransa “demokrasi gereği” diyerek söz konusu partinin faaliyetlerini kısıtlamamıştı! Şimdi sormak lazım; kurumları ve kişileri açıktan hedef göstermek demokrasinin neresinde yazıyor!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.