Gerilim artıyor!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Fransa Cumhurbaşkanı Macron 1. Dünya Savaşı'nın bitişini simgeleyen anlaşmanın yıl dönümü olan 11 Kasım anma etkinlikleri sırasında ülkenin radikal teröre karşı mücadelesini tüm yönleriyle sürdüreceği mesajı verirken, diğer taraftan Fransız ırkçılar ayrım gözetmeksizin demokratik kurumları dahi hedef alıyor.

 

Samuel Paty’in katledilmesi ve Ermenistan gündemi ardından Fransa'da İslam, Müslümanlar ve İslamofobi, çok yönlü ırkçılık hız kesmeden devam ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron 1. Dünya Savaşı'nın bitişini simgeleyen anlaşmanın yıl dönümü olan 11 Kasım anma etkinlikleri sırasında ülkenin radikal teröre karşı mücadelesini tüm yönleriyle sürdüreceği mesajı verirken, diğer taraftan Fransız ırkçılar ayrım gözetmeksizin demokratik kurumları dahi hedef alıyor.

Geçtiğimiz haftadan bu yana çeşitli Kürt ve Türk esnafların duvarlarına «Türklere ölüm» yazıları yazılırken diğer bir hedef ise Türkiyeli Yurttaşlar Meclisi (L’ACORT) binası oldu. L’ACORT’un kapısına (İslam=Ölüm) yazısı yazılmış. Her türden ayrımcılığa, ırkçılığa karşı eşit haklar mücadelesi veren L’ACORT’u, özgürlük, laiklik, evrensel insan hakları, anti cinsiyetçilik, eşitlik gibi temel değerlerini savunduğunu Fransa’da herkes bilir ama Fransız faşistlerin bundan haberi yok galiba! Diğer taraftan radikal islamcıların ülkedeki çeşitli kurumlara ve politik şahsiyetlere tehditleri devam ediyor. Fransa’da söz konusu atmosferin genişlemesini koronaya karşı uygulanan sokağa çıkma yasağı ve çeşitli tedbirler az da olsa frenlerken, ülkedeki uçlarda biriken bu gerilimin nereye evrileceği kaygı uyandırıyor.

Fransa'daki öğretmen cinayetin ardından Fransa'da İslam, Müslümanlar, İslamofobi ve radikal İslamla mücadele gibi başlıklar etrafında toplumda yaşanan gerilim hattı üzerinde bugüne kadar 200 kişi gözaltına alındı. Bunların bir kısmının sınır dışı edildiği belirtiliyor. 50 dernek kapatıldı.  Ülkedeki terör saldırıları birbirini izlerken hükümetin söylemleri daha da sertleşti. Bu söylemler aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen’i de kimi yerde aşıyor.

Uzmanlar özellikle kamuoyu araştırma şirketleri Fransa'da Ulusal Cephe’nin yükselişini işaret ettikçe Macron'un konuya dair söylemlerinin daha da sertleştiği kanısında. Siyasi alanda radikal islamla mücadele konusu çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi. Hükümet, kendi içerisinde yer alan sol kanadı konuya dair naiflikle ve radikal islamın tuzağına düşmek ile suçlarken diğer taraftan merkez sağ; hükümeti, 2022 seçimleri kaygısıyla toplumsal gerilimi arttırmakla suçluyor.

Bütün bu tartışmalar sürerken, Fransa kendi İslamını yaratacağı iddiasında. Söz konusu tartışma aslında yeni değil. 1990’lı yıllardan bu yana Fransa’da çeşitli aralıklarla gündeme geliyor. Bu sorun ülkede yaşanan terör saldırılarının ardından yeniden gündeme gelmiş ve Fransa’da yaşayan 5 milyon 720 bin Müslüman için din hizmeti konusunda yeni bir arayışı beraberinde getirdi. Konuya dair yasanın bugünlerde meclise gelmesi bekleniyor. Yasa tartışması ve terörle mücadele konusunda sertleşen söylemlerle birlikte Almanya'da Yahudi ev ve işyerlerini işaretleyen nazilerden bildiğimiz yöntemler, Fransa’da daha da yoğunlaştı. Fransız faşistler Türk işyerlerinin ve çeşitli demokrat derneklerin üzerine «Türklere Ölüm, İslam: Ölüm» vb işaretler koyarken, diğer taraftan çeşitli aydınlara, sanatçılara ve politikacılara radikal islamcı tehditler devam ediyor. Bu gerilimin devamında, mevcut hükümet tansiyonu düşürmediği durumda; Fransız faşistler, Türkler, radikal islamcılar ve çeşitli cemaatlere ait gruplardan oluşan bir yelpazede hedef gözetmeksizin daha da sertleşen saldırıların olması an meselesi!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.