Günlük rakamlar 100 binin üzerinde!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Ülkede salgın giderek yayılırken, hükümetin seçim nedeni ile yeniden bir kapatmaya gitmeyi düşünmediği açık.
  • Sağlık alanında tüm izinlerin iptal edildiği ülkede, sağlık çalışanlarının çalışma saatleri ve koşulları konusundaki isyanı ise 100 euro gibi komik bir prim ile bastırılmak isteniyor.
  • Hükümet salgın nedeni ile halka "birlikte yemek yiyin ama dans etmeyin" diyerek, seçimin ertelenmesinin önüne geçmeye çalışıyor!

Fransa hükümetine, "ülkeyi felç etmeden virüsü frenleyin" sesleri yükseliyor. Hafta başında günlük vaka sayısı 170 binin üzerine çıkan ülkede, Emmanuel Macron ve hükümetinin seçim kaygısıyla yeterli kararlılıkta önlemler almadığı ve ülkeyi felakete sürüklediği yönde eleştiriler bilim kurulu ve sağlıkçılar tarafından yüksek sesle ifade edilirken, hastaneler dolmaya başladı.

Daha önce yetersiz tedbirler konusunda hükümeti eleştiren diğer siyasi partiler ise bu kez seçim kaygısı ile hükümetin kararlarını eleştirmekten uzak durmayı tercih ediyor.

Omicron varyantının meteorik dalgalanmasıyla yüzleşmek yerine gece kulübü kapatmak dışında somut ve önleyici tedbir almayan hükümetin seçim kaygısıyla ülkeyi felakete sürüklediği ifade ediliyor.

Hükümetin açıklamaları da söz konusu eleştirileri destekler yönde! Sanki cumhurbaşkanlığı seçiminden birkaç ay önce Devlet Başkanı ve hükümet, Covid-19 salgını karşısında ipi sonuna kadar oynamaya karar vermiş gibi gözüküyor.

Sağlık Savunma Konseyi gidişatın daha da kötüye gittiğini ifade ederken, 27 Aralık Pazartesi günü video konferans yoluyla düzenlenen bir bakanlar konseyinin ardından, Başbakan Jean Castex basın karşısına geçti. Bu yeni ve oldukça bulaşıcı varyantın "yayılmasını yavaşlatmak" için bir dizi önlem adı altında trajikomik bir liste açıklandı.

Başbakan Castex, amacın doygunluk tehdidinde olan hastaneleri rahatlatmak olduğunu ifade ederken, 3 Ocak’tan itibaren "mümkün olan tüm çalışma alanları için" tele-çalışmaya başvurmanın mümkün olacağını belirtti. Şirketlere haftada üç gün çalışan başına tele-çalışmayı öneren hükümetin, Çalışma Bakanı Elisabeth Borne öncülüğünde bir planlamaya gideceği ifade edildi.

Başbakan ve Sağlık bakanı Olivier Véran’ın yaptığı açıklamada  söz konusu karar dışında somut bir önlemden bahsetmek mümkün değil.

Spor sahaları da dahil olmak üzere, iç mekanlarda maksimum 2 bin, dış mekanlarda 5 bin kişi olarak bir kısıtlamanın geldiğini ifade eden hükümet, söz konusu kararın Cumhurbaşkanlığı kampanyası çerçevesinde gerçekleşecek siyasi toplantılar için geçersiz olacağını da ekledi. Anlaşılan "covid seçim için bir araya gelenlere bulaşmıyor!"

Tüm sinemalarda, tiyatrolarda, spor tesislerinde ve toplu taşıma araçlarında yiyecek ve içecek tüketimi ile birlikte ayakta konserler yasaklanırken, kafe ve barlarda ayakta içki içmek de artık olmayacak. "Bir restoranda masa da yemek yiyebilir, müzik çalınca  kalkıp dans edemezsiniz" diyen Başbakan, Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen bu hükümlerin "Pazartesi'den itibaren üç haftalık bir süre için" geçerli olacağını söyledi.

Aynı şekilde  Delta ve Omicron varyantlarının "çifte dalgası" nedeniyle ülkede sağlık alanında büyük sıkıntıların olduğunu da inkar edemedi.

Ülkede salgın giderek yayılırken, hükümetin seçim nedeni ile yeniden bir kapatmaya gitmeyi düşünmediği açık. Sağlık alanında tüm izinlerin iptal edildiği ülkede, sağlık çalışanlarının çalışma saatleri ve koşulları konusundaki isyanı ise 100 euro gibi komik bir prim ile bastırılmak isteniyor. Aynı şekilde düşük gelirli ailelere 100 euro yeni yıl yardımı yapan hükümet ve seçime kilitlenen tüm siyasiler salgını görmezden gelmeye başladı.

Son olarak merkez sağ Cumhuriyetçiler Partisinin cumhurbaşkanı adayının da belirlenmesi ile ilk turu 10 Nisan’da düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçiminde yarış kızışırken, Hükümet salgın nedeni ile halka "birlikte yemek yiyin ama dans etmeyin" diyerek, seçimin ertelenmesinin önüne geçmeye çalışıyor!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.