Japan bi Kurdî: Erika Ueda

Dosya Haberleri —

Erika Ueda

Erika Ueda

  • Beş yıl önce İstanbul'da Kürtleri ile tanıştıktan sonra Kürtleri daha yakından tanımak için arayışa girdiğini söyleyen Erika Ueda: “Üç sene önce Tokyo Üniversitesi’nde Kürtçe eğitim veren Vakkas Çolak'tan bir yıl boyunca Kürtçe eğitim aldım. Kürtçeyi geliştirmek için de özel ders almaya başladım."
  • 10 Kürtçe eseri seslendirebildiğini söyleyen Erika, seslendirdiği bir Kürtçe şarkıya da klip çekmiş. Dijital medyada konserler veren Erika, en önemli hedefinin ileride Kürt müziğinde yer almak ve Kürtlerin çok severek dinlemek istediği bir sanatçı olmak.

ERKAN GÜLBAHÇE

Rojava Devrimi'nden sonra farklı coğrafyalarda birçok halktan insanların Kürtçeyi öğrenmek istediğine ve Kürt kültürünü bulundukları coğrafyada tanıtmak için büyük bir çaba içerisinde olduklarına tanıklık ediyoruz. Güney Amerika ve Avrupa’da onlarca gencin Kürtçeyi anadilleri gibi konuştuklarına tanıklık ettik. Yine Japonya'da da Kürtçe yoğun ilgi ile karşılanıyor. Son günlerde Facebook, Instagram ve YouTube gibi dijital medya üzerinden “Japan bi Kurdi/Japon Kürtçe” ismini kullanan bir Japon kadının Kürtçe konuştuğunu ve bağlama eşliğinde Kürtçe müzik yaptığına tanıklık ediyoruz. Japonyalı Erika Ueda, Kürtçe konuşuyor, Kürtçe müzik yapıyor ve Kürtçe seslendirdiği parçalara klip çekerek yayınlıyor. “Japan bi Kurdi” ismi ile tanınan Erika Ueda, canlı online konserler veriyor. Kürtlerin misafirperverliğine ve kültürüne aşık olan gönüllü kültür elçisi Erika Ueda ile Kürtleri tanıma sürecini, Kürt kültürünü ve müziğini konuştuk. Yine 2019 yılından bu yana Tokyo Üniversitesi yabancı diller bölümünde Kürtçe ders veren Vakkas Çolak yeni projelerini anlattı.

Bağlamayı geliştirmek istiyor

Osaka şehrine yakın küçük bir ada olan Hyogo da doğup büyüyen Erika Ueda, müzik eğitimi veren liseyi bitirdikten sonra Kobe Üniversitesi'nde felsefe bölümünü okur. Piyano eğitimi alan ve Tokyo’da yaşayan Erika, küçük bir otel ve restoran işletiyor. Ancak iş insanı olarak değil sanatıyla tanınmak istiyor. Erika, şu anda işlettiği otel ve restoranı tali gördüğünü, zamanının büyük bölümünü bağlamayı geliştirmeye ayırdığını ve Kürtçe müzikle uğraştığını belirtiyor. 

5 yıl önce ilk adım

Beş yıl önce İstanbul’a gittiğini söyleyen Erika, İstanbul’da bir restoranta Kürt olan garsonu ile tanıştıktan sonra Kürt misafirperverliğinden etkilendiğini söylüyor. Erika, garsonun daveti üzerine bir hafta evinde kalır ve burada Kürt kültürünü yakından tanır. Kürtlerin tarihini, kültürünü ve Kürtlerin hikayesini Kürt aileden dinler. 

Kürtleri daha yakından tanımak için Amed, Êlih, Wan şehirlerine giden Erika, yine Güney Kurdistan’ın Halepçe, Süleymaniye, Hewler, Amedi ve Duhok şehirlerine seyahatler yapar. Erika, Kurdistan’ı dolaştıktan sonra Kürtlerin kendisine yaklaşımından, misafirperverliklerinden ve samimiyetlerinden çok etkilenir. Kürt yemeklerini çok seven Erika, özellikle dolma ve sarma yemeğine hayranlığını belirtmeden geçemiyor. Erika, ülkesine döndükten sonra Japonya’daki Kürtlerle ilişkisini geliştirir. Kürt tarihi, Kürtlerin yaşamı, kültürleri üzerine kitaplar okur, filimler izler ve Kürtleri daha yakından tanımaya çalışır.

Tokyo Üniversitesi’nde Kürtçe eğitim

Kürtlerle daha iyi iletişim kurabilmek için arayış içerisine giren Erika, Kürtçe öğrenmeye karar verir. Tokyo Üniversitesi’nde Kürtçe eğitim hazırlığının olduğunu öğrenen Erika, girişimlerini şöyle anlatıyor: “Üç sene önce Tokyo Üniversitesi’nde Kürtçe eğitim hazırlığı yapan Vakkas Çolak hoca ile tanıştım. Kürtçe eğitim alacak ilk grubun içerisinde yer aldım. Bir sene boyunca üniversiteye giderek Kürtçe eğitim aldım ve öğrendim. Kürtçeyi daha iyi öğrenmek ve geliştirmek için iki yıldan bu yana Vakkas hocadan özel ders almaya başladım.”

Kürtçe telaffuzda zorlanıyorum

Bir Japon’un Hint Avrupa dil grubunda yer alan bir dili gramatik farktan ve telaffuzundan dolayı öğrenmesinin çok zor olduğunu belirten Erika, “Özellikle Japonca’da bulunmayan X, İ, Q ve Ê harfleri telaffuz ederken çok zorlanıyorum. Sadece bu harfleri konuşabilmek için ekstradan bir güç harcamak gerekiyor. Ancak üç sene sonra bu sorunları yavaş yavaş giderdiğimi söyleyebilirim” diyor. Erika, Kürtçesini geliştirmek için internet üzerinden Kürtçe televizyon ve videolar izlediğini, özellikle de “hinek henek” videolarını çok sevdiğini ve beğenerek izlediği belirtiyor.

Çok olumlu tepkiler alıyorum

Kürtler ile Kürtçe konuştuğu zaman onların çok sevindiğini, bir Japon’un Kürtçeyi konuşmasına hayranlıkla izlediklerini belirtiyor. İnternet üzerinden paylaştığı videolarda Kürtçe müzik yapması ve Kürtçe konuşmasından dolayı çok olumlu tepkiler ve mesajlar aldığını ifade eden Erika, bu olumlu bakışın kendisini çok mutlu ettiğini de sözlerine ekliyor.

3 yıldır bağlama çalıyor

Erika, Kurdistan’a yaptığı gezilerde ve Japonya’daki Kürtlerle geliştirdiği arkadaşlık sayesinde Kürt müziği ile de tanışır. Kürt müziğinden de çok etkilendiğini belirten Erika, Kürt müziğinin zenginliğini ve dünya müzikleri içerisinde özgün bir yerinin olduğunu belirtiyor. Üç yıl önce Japonya’da yaşayan bir Kürt arkadaşının kendisine bağlama hediye ettiğini söyleyen Erika, bu bağlamayla birlikte Kürt müziğine adım attığını vurguluyor. Daha önce müzikle uğraştığı için kendi çabasıyla bağlama çalmayı öğrenir. Bağlamayı geliştirmek için Japon bağlama hocası Fuji’den özel dersler alır.

Kürtlere karşı sempati var

Kürtlerin tarihi, coğrafyası, kültürü ve misafirperverlikleri üzerine ailesiyle sohbet ettiğini belirten Erika, “Ailem de Kürtleri merak ediyor, sürekli Kürtlerin yaşamları üzerine sorular soruyor. Kürtleri daha yakından tanımak için araştırıp okuyorlar. Aile görüşmelerimizde saz çalıp Kürtçe müzik yapıyorum. Ailem Kürtleri tanıdıkça ilgileri daha da artıyor. Kürtlere hayranlıklarını sürekli dile getiriyorlar. Aynı zamanda dost ve arkadaş çevremde de Kürtler üzerinden yaptığımız sohbetlerde Kürtlere karşı bir sempatinin geliştiğini hissediyorum” diyor. 

Ortak yanlarımız var

En çok Mihamed Şêxo, Seîd Yûsif, Mem Ararat, Ciwan Haco, Seyda Perinçek, Eyaz Yûsif, Erdewan Zaxoyî, Şivan Perwer ve Dîno’yu dinlediğini belirten Erika, Mem Ararat’ı kendisine idol olarak seçtiğini dile getiriyor. Kürt müziği ile Japon müziğinin birkaç noktada benzerlikler taşıdığını belirten Erika, hüzün, samimiyet, dramatizmin Kürt ve Japon müziğinin ortak yanları olduğunu zaman zaman melodilerde de benzerlikler fark ettiğini vurguluyor.

Kürtçe klip

Repertuvarında 10 tane Kürtçe eserin olduğunu belirten ve geliştirmek için bir çaba içerisinde olduğunu da sözlerine ekleyen Erika, tanınmış Kürt sanatçı Seîd Yûsif’in “Çawa tu herî, min li vir bihêlî” parçasını seslendirip Tokyo’nun ünlü Shibuya Asakusa bölgesinde bir klip çektiğini vurguluyor. Erika, ikinci klipi Ciwan Haco’nun eseri “Tu Civanî” ile yakında dinleyicilerin karşısında olacağını belirtiyor.

Japonya’da YPJ’ye ilgi büyük

Son yıllarda Kürtlerin Japonya’da tanınmaya başladığını belirten Erika, “Özellikle Kobanê sürecinden sonra Japonya’da Kürtlerin verdiği mücadele ve Kürt Sorunu’nu tanınmaya başlandı. Sürekli haberlerde Kürtlerin mücadelelerinde bahsediliyor. Birçok Kürt filmi Japonya’da gösterime girdi. Birçok Japon filminde Kürtlerin mücadeleleri ve durumları işlendi. Özellikle Kürt Kadın Hareketi YPJ çok işleniyor. Japonya’da Kürt kadınlarına çok büyük bir sempatinin olduğunu belirtebilirim" diye vurguluyor.

İki halk arasında köprü olmak istiyorum

Erika, her zaman Kürtlerin yanında olacağını ve Kürtlere olan aşkını sürekli yüreğinde taşıyacağını belirtiyor. Bundan sonra Kürt halkı ile Japon halkı arasında bir köprü görevi görmek istediğini söyleyen Erika, “İki halkın arasında daha sağlam bir bağın oluşması için benim gibi birçok Japon’un Kürtlerle ilişki geliştirmesi ve Kürtçe öğrenmesi gerekiyor. Aynı şekilde birçok Kürt’ün de Japonca'yı iyi öğrenerek Japon halkıyla iletişime geçmesi gerekiyor” diyor. 

Kürt sanatçısı olmak istiyorum

Gelecek yıl mart ayında Kuzey Kurdistan’a gitme planları yaptığını vurgulayan Erika, Kürtleri daha yakından tanımak ve Kürt müziği üzerine daha yoğunlaşma planları yapıyor. Kuzey Kurdistan’a gittiğinde birkaç tane klip çekeceğini kaydeden Erika, ikinci online konserini gerçekleştirmek için çalışma yürüttüğünü sözlerine ekliyor. Kürtçe beste yapabilecek kadar Kürtçesini geliştirmek ve Kürt müziği karakterini daha iyi anlamak istediğini belirten Erika, en önemli hedefinin ise ileride Kürtlerin çok severek dinlemek istediği bir Kürt sanatçısı olmak olduğunu söylüyor ve gülümseyerek ekliyor: “Kürtler beni beklesinler.”

***

Japonya'da Kürtçeye ilgi var

2019 yılından beri Tokyo Üniversitesi yabancı diller bölümünde haftada iki defa Kürtçe ders veren Vakkas Çolak, derslere yoğun ilgi olduğunu söylüyor. Haftada bir gün üniversite öğrencilerine ve haftanın bir günü de halka açık ders verdiğini ifade eden Çolak, gelecek sene de aynı şekilde kursun devam edeceğini ve bütün planlamalarını yaptıklarını sözlerine ekliyor. Tokyo Üniversitesi’nde Kürtçe derslerine yılda 60’a yakın öğrencinin katıldığını anlatan Çolak, bu öğrenciler arasında 10 kişinin Kürtçeyi çok iyi öğrendiğini ve günlük hayatta Kürtçe ile kendilerini ifade edebilecekleri noktaya geldiklerini ifade ediyor ve ekliyor: “Kürtçeyi iyi derecede öğrenenlerin çoğu mastır eğitimi alan öğrenciler. İçinde gazeteci ve diplomatlar da var. Bunlar gelecekte Japon ve Kürt halkı arasında çok iyi ilişkiler geliştirebilecek insanlar.”

Japon öğrenciler için çok zor

Kürtçe öğrenen öğrencilerin iki noktada zorlandığını dile getiren Çolak, “Özellikle telaffuz da çok zorlanıyorlar. Kürtçede var olan bazı harfler ve sesler Japonca'da olmadığı için ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Japonca'da sesli harfler çok az. Bu alanda Kürtçede var olan harfleri telaffuzda zorlanıyorlar. İkinci zorlandıkları nokta da gramatik. Bilindiği gibi Kürtçe Hint Avrupa dil grubunda, Japonca ise Ural Altay dil grubunda olduğu için gramatikte ciddi zorlanmalar yaşıyorlar. Yani bir Japon için İngilizce öğrenmek de çok zor, aynı şekilde Kürtçe öğrenmek de çok zor. Kürtçe öğrenmeye çalışan Japon öğrenciler için önemli bir dezavantaj da çevresinde Kürtçe konuşabilecekleri, pratik yapabilecekleri Kürt insanların olmayışıdır" diye belirtiyor.

Türkiye kursu bitirmek için çalışıyor

2019 yılında Tokyo Üniversitesi’nde dil kursu başladığında Türk devleti bu kursu iptal etmek için çok ciddi bir çalışma yürüttüğünü belirten Çolak, Türk devletinin şu anda da kursun bitirilmesi için bazı girişimler içerisinde olduğunu söyledi ve ekledi: “Geçenlerde yine Türkiye Büyükelçisi sözde Türkçe dil kursuna katılmak için Tokyo Üniversitesi’ne giderek kursumuzu şikayet etmiş. Son zamanlarda direkt şikayette bulunmak yerine bazı Japon akademisyenler aracılığıyla kursumuzu şikayet ediyorlar. Ancak Tokyo Üniversitesi bunun farkında. Son zamanlarda, ‘biz Kürtçe dil kursuna karşı değiliz, ancak bu kursu verenlere karşıyız’ diyorlar. ‘Ders verenler teröristlerle ilişki halinde’ diyerek, bir anlamda bizi terörist göstermeye çalışıyorlar. Ancak bu konuda başarılı olamazlar.”

 

Kürtçe eğitim vermekten vazgeçmeyeceğini belirten Çolak, geleceğe yönelik projelerini şöyle sıralıyor:

"* Tokyo Üniversitesi’nin isteği üzerine gelecek sene bir sömestr Kurmanci lehçesinde ve bir sömestr Soranî lehçesinde dersler vermeyi planlıyoruz. Bunun için Soranî eğitim materyalleri üzerine çalışmalar yürütüyoruz. 

* Kürtçe dil kursunu bitirip Kürtçe öğrenen öğrencilerle birlikte Kürt Masallar Antolojisi ve Kürt Edebiyatı Antolojisi üzerine çalışma yürütüyoruz.

* Japonların Kürtçeyi öğrenebilmesi için Kürtçe Gramatik kitabının hazırlıklarını son aşamaya getirdik. Gelecek sene basımını gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

* Nagazaki Üniversitesi’nde Abdullah Gülbeyaz haftada iki defa Kürtçe ders veriyor. Gelecek yıl bu saatleri artırmayı planlıyoruz.

* Farklı üniversitelerde Kürt edebiyatı ve Kürt tarihi ve kültürü üzerine dersler vermeyi planlıyoruz. Bu yönlü çalışmalarımız var. Üniversitelerde de bu anlamda akademik bir kürsü kurmayı planlıyoruz."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.