Krizin yeni varyantı, küçük esnafı silmek üzere!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Asıl delta varyantı bu olsa gerek. Salgın hastaneleri doldururken, kriz hali derinleşiyor. İşsizlik, açlık sınırında yaşamın giderek çoğaldığı Fransa’da asıl değişim ise tüm bunlara karşı sesini yükseltme mücadelesindeki değişim.

 

Ağustos ayının bu ikinci haftası geride kalırken, birkaç günlüğüne Fransa yazı yaşamaya başladı. Selin can aldığı, şimşek ve yağmurdan devrilen ağaçların kapattığı tren rayları nedeniyle ulaşımın felç olduğu günler geride kaldı. Ancak bu kez ülke SARS-CoV-2'nin Delta varyantının ortaya çıkması ile başka bir boyuta geçti. Artık bir aşı karneniz yoksa, ülkede özgürce hareket etmek mümkün gözükmüyor. Metro, alışveriş merkezleri, cafe ve restoranlar… hayatın her alanında karneli günlere geçilirken, esnaf kan ağlıyor.

Ülkenin en canlı şehri Paris’in ana caddesi alışılmadık derecede sessizleşti. 9 bin euro ceza söz konusu olunca, oturduğunuz cafe, restoran ya da girdiğiniz alışveriş merkezinin kapısında sizi karşılayan görevliye aşı barkodunu ya da 72 saat geçerliliği olan test sonucunuzu göstermek zorunluluğu var. Hal böyle olunca, hafta başından itibaren teraslar boşaldı. Geçtiğimiz Ekim sonundan Haziran ortasına kadar kapalı olan iş kolları daha iki aydır kapılarını açtı.

Yılın büyük bölümünü karantinada geçiren ülkede hava gibi ruh halininde karıştığı bu günlerde, esnafın yüzünü güldürecek turistler de sokaklarda yok. Hava gibi, ruh hali de karışık. Paris-Ile-de-France bölgesel turizm komitesi tarafından 2-4 Ağustos tarihleri arasında yapılan açıklamaya göre, önceki yıllara göre yüzde 74 oranında bir kayıptan bahsediliyor. Restoran-Bar ve Cafe İşletmecileri Sendikası’nın yaptığı açıklamada ise 2021 yaz sezonunun şu an için kaybı yüzde 59.

Parisli esnaf derneklerini bir araya getiren Esnaf Birliği’ne göre, durum böyle giderse küçük esnafların yüzde 47’si kapılarını bir daha açmamak üzere kapatacak. Hafta başında yapılan toplantıda konuşan Paris Esnaf ve Esnaf Dernekleri Federasyonu (Facap) başkanı Thierry Véron, "Paris toparlanamıyor" diye uyarıyor. Özellikle Paris turizmininin işlek olduğu caddelerde kapılarını açtıklarında harcadıkları elektrik faturasını dahi çıkaramadığı için kendileriyle görüşmelerinde ağlayan esnaflardan bahseden Véron, krizin daha da derinleştiğini ifade ediyor. Tüm iş kollarına ait birliklerin ortak yayınladığı bildiride ise hükümet ile masaya oturup çözümler üretmek gerektiği yönde çağrı yapıldı.    

İşletmeciler kan ağlarken, işten atmalar hızlandı. İşini kaybedenlerin kayıplarının giderilme sürecinde ise 2021 yılı başında onaylanan çoğu yasaya göre sıkıntılar mevcut. Kıdem tazminatları yeni yasalara göre yüzde elli oranında işveren gözetilerek ödenmiyor. Avukat bürolarına bu dönem en fazla giden dosya işten atılma sonrası haklar üzerine. Yasalar karşısında avukatların ne kadar etkili olabileceği ise belirsiz.

Asıl delta varyantı bu olsa gerek. Salgın hastaneleri doldururken, kriz hali derinleşiyor. İşsizlik, açlık sınırında yaşamın giderek çoğaldığı Fransa’da asıl değişim ise tüm bunlara karşı sesini yükseltme mücadelesindeki değişim. Sistemin bütünüyle kendini yeniden iş kolları, sektörler, çalışma şartları, yasalar, kontroller, güvenlik politikası vb ile inşaa ettiği bir dönemde, sadece aşı karşıtları olarak sokağa çıkılması ise işçi sınıfı ve emekçilerin Fransa’daki mücadele tarihine bakıldığında asıl yıkım sayılır. Salgın, iklim krizinin yarattığı felaketler, yoksullaşma, tek tip birey ve birbirini izleyen tüm bu süreçlerin karşısında yeni tipte bir mücadele biçimi ve örgütlenme yaratılmadığı sürece daha çok ağlanacak!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.