Kürtler dünkü Kürtler değil!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Dün olduğu gibi ekonomik-siyasi çıkarları için Kürtleri kurban edenler, yarattıkları canavarın onlara döneceğini unutmasın! Bunun için başta Paris olmak üzere Avrupa kaldırımlarına yayılan kanınızı hatırlayın!

Erdoğan NATO Zirvesi çerçevesinde Rojava saldırısının zeminin oluşturmak için sabırsızlanırken, başta Fransa olmak üzere yaşanan sessizliğe dikkat çekmek için Çarşamba günü Fransa Demokratik Kürt Konseyi tarafından bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına milletvekili Jean Paul Lecoq, yazar Patrice Franceschi dahil olurken, CDK-F temsilcisi Agit Polat, “100 yıl sonra tarih tekerrür ediyor ama Kürtler 100 yıl önceki Kürtler değil, bu kez mücadele sonuna kadar devam edecek” sözleri sürecin özeti niteliğindeydi.

DAİŞ’e karşı mücadelede Rojava güçleri için “terörle mücadelede stratejik ortağımız” ifadesini kullanan Fransa, Türkiye’nin 17 Nisan’dan bu yana Medya Savunma Alanları’nda kimyasal dahil yaptığı işgale göz yumarken, şimdi Rojava için yaptığı savaş hazırlığına karşı sessizliğini koruyor. Sadece Fransız iktidarı ya da dış siyaseti belirleyen güçler değil, Kobanê’den sonra Kürtlere alkış tutan birçok kesim sessizliği bürünmüş. İşte dostluk böyle anlarda belli olur diyebileceğimiz ilk açıklama eski Komünist Parti Genel Sekreteri ve bugünde Senato Başkan Yardımcısı olan Pierre Laurent ve yine komünist milletvekili Jean Paul Lecoq’tan geldi. 

Bu iki ismin “Rojava işgal tehdidiyle karşı karşıya, Fransa'nın Erdoğan’a sessizliği endişelendiriyor” başlığı ile yayınladığı deklarasyon da Erdoğan’ın Rojava konusundaki saldırı hazırlığı ve NATO çerçevesinde yaşananlara dikkat çekiliyor. Uluslararası kamuoyuna endişelerini dile getiren her iki Kürt dostu parlamenter, “Erdoğan haftalardır Suriye’de Kürt bölgesinin özerk deneyimini ilhak etmek için sabırsızlanıyor.” diyerek, Türk Cumhurbaşkanı'nın bölgedeki iktidar hayallerine dair Moskova ve Washington’dan alınan rızaların NATO’ya da mı yansıdığını sorguluyor. NATO’nun Rojava saldırısına yeşil ışık mı yaktığını soran parlamenterler, “Ukrayna krizi içerisinde Rojava Türkiye’ye kurban edilmek isteniyor” diyor. 

“Akdeniz'deki gerilime tanık oluyoruz. Doğuda Kıbrıs'ta, Yunanistan'da, Libya'da, Suriye'de, Irak'ta veya Dağlık Karabağ. Göçmenler ile şantaj yapıp sonra tehdit eden Erdoğan’ı görün” diyen parlamenterler, yeniden milyonları yerinden etmek olan böylesi bir savaşa karşı uluslararası hukuk ve tüm kurumların harekete geçmesini isterken, seferberlik çağrısında bulundu.

“Kürtler kendi kaderlerini özgürce seçme ve inşa etme hakkına sahiptir. Çok geç değil; Fransa hala güçlü bir sesle konuşabilir” diyen iki parlamenter, Fransa’nın Erdoğan karşısında net tutum almasını istedi. Bu çağrılar yapılırken Macron Erdoğan ile NATO zirvesi kapsamında görüşme yapıyordu. Erdoğan’a karşı net bir tutum içerisinde olunmadığı sonra verilen pozlardan anlaşılıyordu. 

Aynı saatlerde Paris'te ise 13 Kasım 2015'te gerçekleştirilen terör saldırılarına dair 9 aydır süren davanın son duruşması görüldü. 20 sanık yargılanırken, 800 davacı, 330 avukat yer alıyordu. Paris'te 13 Kasım 2015'te Bataclan konser salonu, Fransa stadyumu, üç ayrı kafe ve restorana eş zamanlı olarak saldırı gerçekleştirenlerin yargılaması son aşamasına gelmişti. Bütün basının davaya kilitlendiği günde, Fransa o günden bugüne Kürtlerin bölgede DAİŞ’e karşı vermiş olduğu mücadeleyi çoktan unutmuş, Rojava’yı işgal edip yeniden tüm DAİŞ uzantısı çeteleri toplamaya ve onlara şef olmaya hazırlanan Erdoğan ile boy gösteriliyordu.

Fransa ve diğer uluslararası güçler, Erdoğan’a boyun sunarken, CDK-F dış ilişkiler sözcüsü Polat’ın dediği gibi, "Kürtler dünkü Kürtler değil."

Direnişleri, ideolojik olarak ortaya koydukları sistemleri, mücadele kararlılıkları ve kendi öz güçleri ile direnmeyi çoktan öğrendi. Dün olduğu gibi ekonomik-siyasi çıkarları için Kürtleri kurban edenler, yarattıkları canavarın onlara döneceğini unutmasın! Bunun için başta Paris olmak üzere Avrupa kaldırımlarına yayılan kanınızı hatırlayın!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.