Libya’ya karşılık Suriye mi! 

• Önce karşılıklı mektuplaşmalar, ardından video konferans yoluyla yapılan görüşme devamında stratejik ortaklıkta yeni gelişmelerin yaşanacağı aşikar. Türkiye ve Fransa görüşme tarihine bakıldığında her defasında Kürt şantajı ve devamında Kürtlere ödetilen bedeller gördük. Bu kez sonuç aynı olmamalı!

 

Ankara –Paris hattında Salı günü yeni bir görüşme trafiği gerçekleşti. Fransız basını söz konusu görüşmeyi “Recep Tayyip Erdoğan, AB ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açmaya çalışıyor" olarak yorumlarken, Ankara'nın Paris ile ilişkilerini normalleştirmeye çalıştığı aşikar!

Salı günü mevkidaşı Emmanuel Macron ile görüşen Erdoğan’ın ilk talebi yaptığı açıklamada, Türkiye'nin “terörizme” karşı ve Ortadoğu'da istikrar için Fransa ile işbirliği yapmak istediğini yönünde olduğu ifade edildi. Erdoğan ‘Kafkasya'da, Afrika'da ve Ortadoğu'da Avrupa'nın istikrarına ve barışına önemli katkı sağlayabiliriz’ derken, elbette şartları da eksik olmuyordu. Dün Macron için "akıl sağlığı yerinde değil" diyen Erdoğan Ekim ayında Fransız ürünlerini boykot etmeye çağıracak kadar Fransa ile ipleri koparmış görüntüsü çiziyordu. Şimdi krizin zeminine batan Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri onarmaya çalıştığı çalışan Erdoğan, Fransız-Türk “dostluğunun” 16. yüzyılda Kral I. François ve Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki başlangıcından bu yana “bir takım engelleri aştığını” vurgulamaktan geri durmuyor. Bu benzetmedeki yeni Kanuni’yi ise kendisi olarak tarif ediyor sanırız.

Fransız muhalifleri özellikle görüşme öncesi Macron’un Paris'i endişelendiren, İstanbul'daki prestijli Galatasaray Üniversitesi'ndeki çalışma izinlerinden yoksun bırakılan ve her an sınır dışı edilmekle tehdit edilen Fransız öğretmenlerin durumuna değineceğini düşünürken, Macron’un gündemi de  Libya, Suriye, Doğu Akdeniz, Dağlık Karabağ bulunuyordu.  

Aralık ayında Avrupa ülkeleri, Doğu Akdeniz'deki tek taraflı gaz sondajı için Ankara'yı yaptırım kararı aldı. Libya hükümetini ve Dağlık Karabağ bölgesinde Ermenistan ile silahlı çatışmasında Azerbaycan’a Türkiye desteği Fransa’nın rahatsız olduğu konulardı. Ancak Ocak ayının sonunda, Türkiye’nin yeni Amerikan başkanının gelişiyle rotayı Avrupa’ya çevirdiği açık. Ankara, Akdeniz’de Atina’ya zeytin dalı uzatırken, terörist ilan edip Fransa’ya karşı "tüm İslam alemini boykota" çağıran Erdoğan şimdi Fransa ile ‘terörle mücadele konusunda işbirliği yapmayı’ teklif ediyor. 

Salı günü görüşmesine dair Emmanuel Macron, "Türkiye cumhurbaşkanının tonundaki değişimden çok memnun oldum" diyor. Fransız cumhurbaşkanı, Atlantik Konseyi ile yaptığı video konferans sırasında, "Şimdi, Türk askerlerinin Dağlık Karabağ’daki Libya’dan çekilmesini sağlayarak veya gerilimi azaltarak Suriye’de sonuç alacağımızı umuyorum" derken, ne anlatmak istiyordu? Libya’daki ezeli emelleri için Suriye’ye göz dikmiş Erdoğan’a taviz mi verilecek sorusu akla geliyor. 

Önce karşılıklı mektuplaşmalar, ardından video konferans yoluyla yapılan görüşme devamında stratejik ortaklıkta yeni gelişmelerin yaşanacağı aşikar. Türkiye ve Fransa görüşme tarihine bakıldığında her defasında Kürt şantajı ve devamında Kürtlere ödetilen bedeller gördük. Bu kez sonuç aynı olmamalı!