Normalleşme!

Selma AKKAYA yazdı —

Macron, "22 Haziran’dan itibaren Fransa normale dönecek" dedi. Önce 15 Haziran’da itibaren Avrupa sınırları açılırken, ardından İngiltere ve İspanya dışından gelenlere karantina uygulaması kaldırıldı. Aynı tarihte restoran, bar ve kafelerin açılmasına karar verilirken, masalar arası bir metre uygulaması ve çalışanlara maske zorunluluğu getirildi. Şimdi ise Macron ekran karşısına geçerek, 22 Haziran’da tüm okulların açılacağını ve Fransa’nın normale geçeceğini belirtiyor. Oysa Fransa birkaç gündür normale geçti. Çünkü karantina günlerinde camlarda sağlıkçı alkışlayanlar, şimdi sağlıkçılara kelepçe vurup, gaz sıktırıyor!

Salgına ilişkin, “Yaşanan sorunlardan tüm dersleri çıkarmak istiyorum.” ifadesini kullanan Macron, ülkenin birçok alanda bağımsızlığını elde etmesi gerektiğini belirtmekten kaçınmazken, salgının kendisinin toplumda kalan son kredisini de tükendiğinin farkındalığını gösteriyordu. Macron bu nedenle toplumsal desteği bir tarafa bırakmış ve onu iktidara taşıyan patronlara 500 milyon Euro kaynağı çıkarma derdinde! Düne kadar Avrupa dışı ülkelere gidişi Eylül ayına kadar düşünmemin hayal olduğunu ifade eden Macron, şimdi ise 1 Temmuz’da konuya dair açıklama yapmayı planlıyor. Çünkü büyük turizm devlerinin istekleri bu yönde. Covid-19 ve insan sağlığı ise çoktan arka planda kaldı!

Halen eylem yasaklarının devam ettiği ülkede, önce ırkçılık ve polis şiddetine karşı binler sokaklara indi. Polis şiddetinin doruğa çıktığı eylemlerden sonra bu kez salgın boyunca en insanlık dışı koşullarda 13-14 saate varan çalışma saatleriyle hizmet veren sağlık çalışanları, hükümetin sağlık alanındaki politikasını protesto etmek için alanlara indi. İki önemli kare bu eylemlere damga vurdu. Polis’in bir kısmı kasklarını ve coplarını yere indirerek, eylemde olan sağlık personelini alkışlarken, diğer taraftan çevik-kuvvet ekibi sağlık çalışanlarına biber gazı sıkarak gözaltılar gerçekleştirdi. Bu manzara içerisinde bir hemşire astım hastası olduğunu ve ventolin ilacının verilmesini talep ederken, ters kelepçelenerek gözaltına alındı. Bir gazetecinin cep telefonuyla çekip sosyal medyaya yansıttığı bu manzara, Fransız hükümetinin iki yüzlü politikasının ürünüydü.

Salgın boyunca maske sıkıntısı, 14 saate varan çalışma mesaisi nedeniyle bizzat hükümet tarafından halka çağrı yapılarak her akşam 20.00’de camlarda alkışlanan bu sağlıkçılar, şimdi hak talep ettiğinde İçişleri Bakanı’nın emrinde olan polis tarafından şiddete maruz kalıyor. Söz konusu kare Fransa’nın siyasi yaklaşımının özeti niteliğindeydi.

Macron’un normalleşme dediği şey tam da buydu. Özellikle üç aylık karantina günlerinin ardından toplumda biriken öfkenin eylemlerle sokağa yansıması bekleniyordu. Bunun tıpkı salgın öncesinde olduğu gibi şiddetle bastırılma yöntemine devam edilecek. Çünkü Macron’un salgın nedeniyle ertelediği çalışma yasası, emeklilik yasası ve göç, sağlık reformu 1 Temmuz’dan sonra belli bir plan dahilinde yeniden hükümet gündemine olacak.

Önümüzdeki normalleşen günlerde, Fransa’da işçi ve emekçileri, yeni yasa ve yönetmeliklerin devreye sokulması bekliyor. Çünkü yeni işsizler ordusuna katılan 5 milyon, devamında kapanan şirketler ve patronların kayıplarının giderilmesi için biber gazı ve coplar çalışacak. Her yaz başı olduğu gibi tam da tatil dönemine girerken bu yasalar birbirini izleyerek muhtemelen mecliste tartışılacak. Bu nedenle sınırların açılması, toplumun tatil havasına girmesi elzem! Macron’da bun nedenle "normalleşme" açıklaması yapıyor!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.