Özgürlük yolcularının ördüğü festival

Selma AKKAYA yazdı —

  • Paris 1. Kürt Kültür Festivali, son bir haftadır; Kürt kültürünü, sanatını, yemeklerini, halaylarını salonlardan sokağa Paris’te her yere taşıyor. 

Bu sokaklardan kimler geçmedi ki; Nazif Aktaş, Sakine, Aysel, Kemal, Rojbin, Ronahi, Baz ve adını sayamayacağımız birçok özgürlük yolcusu Paris’te Kürt halkının haklı ve onurlu mücadelesi için emek verdi, yol yürüdü, kapı çaldı, gençlerine yol gösterdi. Bu toplamın yarattığı emek ile kurumlar yaratıldı. Önce bir, sonra her semt, ardından Fransa’nın her yanına yayılan dernekler, bünyesinde kendi halkının mücadelesinin takipçisi olan bir yol izlerken, kültür sanatı unutmadı. Geceler, şenlikler, festivaller, dernek lokallerinde yapılan etkinlikler ile söz konusu Kürdistani dernekler daha çok kendi mücadelesinin tarihsel süreçlerine denk etkinlik takvimleri ile kendi toplumuna hitap etti. 

Kimliğimle, kültürümle varım
Dernek lokallerinde büyüyen gençler hep oldu. Saz çaldılar, govend tuttular. Çeşitli etkinliklerde, düğünlerde, gecelerde bu gençler yürüttükleri çalışmanın ürünlerini sergilerken, söz konusu yılların emeği görsel bir şölene dönüşüp daha kapsayıcı bir etkinlik olamadı. Şimdi bu geçmiş emek, birikim, yolu burada ve buradan geçmiş olanların oluşturduğu mücadele birikimi; bir festivale dönüşüp halkının mücadelesinin kültür-sanat ile diplomasi dili oldu. Özetle kimilerinin deyimi ile siyasal Kürt kendi kültürel dokusu, rengi, kimliği ve emeği ile sadece slogan atan, eylem yapan değil aynı zamanda sanatım, müziğim, kültürümle de varım dedi! Büyütülüp önümüzdeki yıllarda daha da kapsayıcı hale getirilmesi, desteklenmesi ise Paris ve çevresindeki Kürdistani kurumların görevidir!

Her güne yayılan etkinlikler
İlk açılış etkinliği ile Paris 1. Kürt Kültür Festivali farkını koydu. Etkinlik programının Fransa’da Kürtlerin tarihini içeren belgesel ile başlaması bu festivalin bir tarihsel yolculuğun ürünü olduğunu ortaya koydu. Çünkü Fransa’da değişik dönemlerde bir göç dalgası buna paralel olarak da Kürtlerin örgütlenmeleri, kendilerini kültürel ve sanatsal olarak ifade edilişi başlıyor. Yine devamında müzikler, danslar, yapılan diğer sergi ve etkinlikler ile festival ilk gün yarattığı farkı yaratmaya devam etti. 
Her güne yayılan etkinlikler, aynı zamanda farklı yaş grupları, farklı sanat dalları ile Kürt kültürünün zenginliği modern ve geleneksel yanın bileşimi ile farklı kesimleri içine alarak ilerledi. Bu anlamda Kürdün direniş çizgisinde büyük yeri olan analar bir resim sergisi olup modern sanat çizgileri ile belediye salonlarına taşınırken, dağ başlarında buraya ışık olanlar filme dönüşürken, yıllardır dernek binalarında neredeyse büyüyen gençlerin oluşturduğu müzik korosu yeni kuşakların sanatını icra ederken kendi mücadelesi gibi kolektif öğrenme, öğretme süreçlerine tanıklık ettik. 

Keşfe çıkaran festival
Aynı şekilde el ele halaylara duran gencecik kızlar, erkekler ülkesinin mücadelesi etrafında kenetlenerek kültürünü öğrenmiş ve bunu salonlara taşıyordu. Sürekli moral ve motivasyonu yükselten, sunduğu her bir etkinlikte Kürt kültürü konusunda yeni bir keşfe çıkaran festival, alışılagelmiş tek günlük, sadece müzik ile sınırlı festival anlayışını bir yıllık hazırlık süreci ile kırarak, yeni bir çalışma pratiği, dinamiği ve yolu göstermesi açısından önemli bir adım olarak yazılıyor!

Kürtler ve Fransızları buluşturdu
Festival kapsamında sergilenen tüm etkinlikler büyük ilgi gördü. Resim sergisinden, film gösterimine uzanan yelpazede çok sayıda etkinlik ile örülü festival etkinliklerinin her biri kendi kitlesini, kendi rengini ortaya koydu. Hem farklı sanatların enerjisi hem bu anlamda gösterilen özen, hazırlanış ve profesyonellik, diğer taraftan her bir etkinliğin birbirinden farklı kitlesi. Şimdiye kadar Kürt kurumları etrafında görülmeyen, hem Kürtler hem de Fransızlar etkinliklerin konuğu oluyor. Her yaştan izleyicinin ortak memnuniyeti ve keşifleri arasında festival bu anlamı ile programını iyi bir örgü ile kitlelerle buluşturmuş diyebiliriz. 

İkili siyasete karşı cevap
Bu festivali anlamlı kılan bir diğer nokta ise bugüne kadar Kürt halkının kurumlarına dönük kriminalize etme çabasında olanlar, bu kurumlarda siyasal taleplerle kültür mozaiğinin el ele yürüdüğünü gördü. Bu anlamda, söz konusu festival bu halkın Fransa’nın ikili siyasetine karşı önemli cevaplardan biri oldu!

Mağduriyet algısını parçaladı
Festival sadece Kürdistani kurumlar içerisinde devam etmedi elbet. Belediye binaları, özel tiyatro ve sinema salonlarına taşınan etkinliklere belediye yetkilileri, Fransız sanatseverler de dahil oldu. Festival katılım profili ve etkinlikleri ile bir algıyı da parçaladı. Kürt denince, Fransızlar açısından  daha çok mağduriyetleri üzerinden algılanan ama onların kültürel dokusu ve sanatı fark edilmeyen bir algı parçalanıyor. Şimdi Fransız kurumlar, kültürel mozaiği ve siyasal perspektifi ile karşılarında duran Kürtleri görüyorlar!

Rengimizi daha görünür kılacağız
Elbette bu çalışmanın yetmezlikleri eksiklikleri de oldu ama ilk olması itibari ile bütünsel olarak ortaya koyduğu enerji, pratik ve emek o yetmezliklerini etkinlik esnasında çözen, kolektif emeği ile aşan bir yol izleyerek devam ediyor. Bu yol yürürken emeği geçen her yaştan genç, ana, yurtsever bir kez daha gördük ki kendi enerjisini birleştirdiğinde kendi olanakları ve iddiası ile yol alır. Bu çalışmaya gönül ve emek vermiş tüm özgürlük yolcusu, bir kez daha gösterdiniz ki, bir mücadele çizgisi geleneksel olanla güncel olanı özümlediğinde kendi rengimizi daha görünür ve gönüllere yerleştirmiş olacağız! Bu tıpkı bir halay gibi, ilk olarak ayakları atanlar, ulusal kıyafetlerini mücadelesinin üzerine yerleştirenler, tüm zorlukları aşa aşa gelenlerin oluşturduğu bu halay, devam edecek. Daha söylenecek çok şarkımız, yolumuz, çekilecek halayımız var; yolunuz açık olsun!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.