Ruhsatlı günler başladı!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Bugün yaşananları Macron etrafında sınırlı görmek, onunla açıklamak, sistemi aklama politikasına yarayacağı gibi yanıltıcı olur. İşte bu nedenle yeni tek tip insan inşaası küresel düzeyde bu kez ruhsata tabi olarak, ona gösterilen alanlara girebilecek!

 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bazı meslek gruplarına yönelik Covid-19 zorunlu aşı politikasını ve sağlık ruhsatı uygulamasını yürürlüğe koyan Covid-19 ile mücadele yasası nedeniyle aşı karşıtlarının hedefinde. Geçtiğimiz hafta sonu ülke genelinde 250 ayrı noktada sokaklar aşı karşıtları ile dolarken, ülkenin sokakları yeniden polis şiddetinin sınırsız gösterilerine tanıklık etti.

Macron, yeni tip koronavirüs salgınında 4'üncü dalganın hızlar yayıldığı ülkesi için zorunlu aşı ve sağlık ruhsatı uygulamaları sayesinde yeniden kapanmanın şuan gündemde olmadığını belirtiyor. Sosyal medya platformu Instagram üzerinden gençlere seslenen Macron kendisine yönelen, "Fransa, sağlık ruhsatı uygulamasına geçen tek ülke ve özgürlükleri yok eden ülkeye dönüşüyor." ifadeleri üzerine, Fransa'nın Covid-19 Delta varyantı nedeniyle 4'üncü dalganın eşiğine gelmesi nedeni ile başka çözümün olmadığını ifade etti.

Fransa’da bugüne kadar 70 milyon doz aşı yapıldı. Buna karşın özellikle ülkenin denizaşırı turistik bölgelerinde salgın giderek tırmanıyor. Bu kez hastalık daha çok gençler arasında yaygın bir biçimde görülürken, ülkenin güneyinde ve denizaşırı bölgelerinde 4 haftalığına, konser ve çeşitli gösteriler iptal edildi. "Aşı yaptırın, ülkeyi yeniden kapatmayalım" diyen hükümetin yalanlarına karşın hızla yayılan hastalık nedeniyle 15 Eylül’den itibaren yeni bir karantinanın gündemde olduğu kulislerde dolaşıyor.

Covid-19 ile mücadele kapsamında 26 Temmuz'da Parlamento’da geçen yasaya göre hastane ve bakımevi çalışanlarına, itfaiyecilere Covid-19 aşısı zorunluluğu getirildi. Aynı yasa kapsamında, çeşitli mekanlara girişler kurallara bağlandı. Buna göre, aşı sertifikası veya son 48 saatte yapılmış negatif PCR testi sonucunu göstermeyi ya da son 6 ayda hastalığa yakalanıp iyileştiğini kanıtlamayı gerektiren Covid-19 ruhsat uygulamasını konser gibi geniş katılımlı etkinliklerin yanı sıra kafe, restoran, toplu taşıma ve 50 kişiden fazla kapasiteli kapalı mekanlar ve parklarda da zorunlu hale getirildi.

Tartışmalı yasa tasarısı, "sağlık diktatörlüğü" olarak değerlendiriliyor. Bu diktatörlüğü sağlık ile sınırlı görmek yetersiz kalır. Covid-19 öncesi ve sonrasında hayatımızda çok şey değiştiği açık. Komplo teorilerinin ötesinde ‘evet’ bir hastalık var ve bu hastalık, sistemin daha fazla kar hırsıyla krizi yönetememesinden kaynaklı can alıyor. Sadece bununla da sınırlı değil, aynı zamanda işsizler ordusunu büyütürken, sistem kendi yeni insan tipini ve yaşamını inşa ediyor. Örneğin Avrupa’nın birçok ülkesinde olduğu gibi Fransa’da kayıt dışı olan yüzbinleri açığa çıkardı. Ruhsatsız değil sınırları aşmak, artık ekmek almak dahi mümkün olmayacak.

Sistemin sırtında yük olarak düşünülen yaşlı, hasta ve bakıma muhtaçların büyük bir çoğunluğu hastalık nedeniyle yaşamını yitirirken, sistemin ihtiyaçlarına uygun, onun istekleri doğrultusunda hareket eden robotlar ordusu, 2020 yılının Mart ayından bu yana restore ediliyor. Sokaklara çıkan 250-300 bin arasında değişen karşıtların sesi ise kolluk kuvvetlerinin baskısıyla bastırılıyor. Bu sokağa çıkmış ses ise biraz geç kaldı. Özgürlüğe karşı korku ikliminin inşaasının ilk devreye sokulduğu geçtiğimiz yıl Mart ayında, düşman Covid-19 olarak gösterilirken, asıl düşmanın sistem olduğu unutturuldu. Bugün yaşananları Macron etrafında sınırlı görmek, onunla açıklamak, sistemi aklama politikasına yarayacağı gibi yanıltıcı olur. İşte bu nedenle yeni tek tip insan inşaası küresel düzeyde bu kez ruhsata tabi olarak, ona gösterilen alanlara girebilecek!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.