Seçim rekabetinin dili sertleşti!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Seçim anketlerine yansıyan sonuçlara bakıldığında sol birliğin Macron’u zorladığı sonucu çıkıyor. Bir önceki seçimlerden farklı bir şekilde Macron’un çoğunluğu elde etmesinin mümkün olmadığı ifade ediliyor.

"Pragmatizm" ve çaresizliğin başkanı olarak tanımlanan  Emmanuel Macron'un Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, Fransa siyaseti bu kez Parlamento seçimlerine kilitlendi. 12 Haziran’da ilk turu yapılacak seçim için Macron etrafında toplanan merkez sağ, aşırı sağ ve solun oluşturduğu birlik olmak üzere üç ana çizgi seçimlerde boy gösteriyor. Daha dün seçilip yeni kabineyi kamuoyuna deklare eden Macron ise kabinede yer verdiği bakanın tecavüz skandalı ile sarsıldı!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Emmanuel Macron Başbakanlık görevine Elisabeth Borne getirdi. Borne uzun aradan sonra bir kadın Başbakan olarak ilgi görürken, Macron’un ilk kabine toplantısı « tecavüz skandalı » ile gündem oldu.

Merkez sağdan transfer edilen Dayanışma ve Engelliler Bakanı Damien Abad’ın «2 kadına tecavüz ettiği» iddiası ile ülke ve yeni hükümet çalkalanırken, aynı zamanda kendisi de fiziksel engelli olan bakan Abad söz konusu iddiaları reddetti. Fransa tarihinin ikinci kadın Başbakanı Elisabeth Borne, «bu görevi ülkemin tüm kız çocuklarına adıyoru» diyerek yaptığı giriş ilk bakanlar kurulunun söz konusu skandalla sarsılması ile tuzla buz oldu.
Hükümet tecavüz skandalı ile gündemde kalmaya devam ederken, 12 Haziran seçimlerine dair siyasi partilerin çalışmaları devam ediyor. Merkez sağın Macron etrafında buluştuğu böylesi bir dönemde skandallar üzerine skandalların patlatılması muhtemel seçim öncesi hesaplaşmaların bir ürünü de  olabileceği şeklinde yorumlanırken, gözler sol birliğe çevrilmiş bulunuyor.

Seçim öncesi ulaşımdan sağlık alanına eylemlerin artmaya başladığı Fransa’da gıda sıkıntısı da baş göstermişken, bu anlamda umut kapısı olan solun birliği adaylarını açıkladı. Solun cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı yenilginin ardından almış olduğu birlik kararı olumlu karşılanmış ama aday profillerine bakıldığında sol popülist adayları öne çıkarmak gibi tarihsel bir hataya daha düşmüş gözüküyor. Sol siyasetin birliği oluşturan tüm kanatları arasında belli isimler dışında tutulacak olursa, genel aday profili daha popüler isimler üzerinden belirlenmiş gözüküyor. Başta Boyun Eğmeyenler Hareketi olmak üzere tüm partilerin tabanında büyük bir rahatsızlığın oluştuğu, ciddi tartışmaların yapıldığı ve asıl işin emektarlarının geriye itildiği kulislere yansırken, solun sağ popülizmi ile yarışmak adına çizgisinden çıktığı ifade ediliyor.

Şu ana kadar seçim anketlerine yansıyan sonuçlara bakıldığında sol birliğin Macron’u zorladığı sonucu çıkıyor. Bir önceki seçimlerden farklı bir şekilde Macron’un çoğunluğu elde etmesinin mümkün olmadığı ifade edilirken, Macron’un programında hedeflediği sosyal güvenlik yasası, emeklilik yasası, miras hakları reformu gibi uzayan listedeki hedeflerini gerçekleştirmek de zorlanacağı belirtiliyor.

12 ve 19 Haziran tarihlerinde iki turlu şekilde yapılacak Parlamento seçimleri öncesi siyasetin dili giderek burjuva siyasetin kiri ile dışa vururken, söz konusu seçimin galibi ya da galiplerinin işinin çok da kolay olmayacağı açık. Biliyoruz ki asgari yaşam koşullarının giderek dibe vurduğu böylesi bir kriz döneminde  yoksul emekçiler ve işçilerin taleplerini kimse görmeyecekler ama bu kez geçmişteki kadar işleri kolay olmayacak!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.