‘Sır’ neyi perdeliyor!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Fransa yargı ve devleti kanunlarında sır, hukuk tarafından farklı alanlarda düzenlenmiş bir kavram. Fransa’da "devlet sırrı" denildiğinde, o 'her şeyden üstün' denilen hukuk devre dışı kalıyor.

Paris’te 9 Ocak 2013’te katledilen üç Kürt devrimci kadın Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbîn) ve Leyla Şaylemez (Ronahî) için Paris başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinde Kürdistanlılar ve dostları Cumartesi alanlara çıkacak.

Hafta boyunca eylemler sürerken, talep 9 yıl sonra yeniden "adalet" ve yapılan açıklamalardan hukuksal olarak bir arpa boyu yol alınmadığını da görüyoruz.

Peki hukuksal durum ne aşamada?

Kamuoyunun bildiği tek şey, 2019 yılında yeniden bir soruşturma başlatıldığı bilgisiydi. Covid-19 salgını sonrası askıda kalan dosya konusunda, 2021 Mayıs ayında soruşturma hakiminin aile ve avukatları ile yaptığı görüşmeden sonra dosyaya ilişkin yeni bir bilgi paylaşıldı.

Dosya hakimi; hem İçişleri Bakanlığı hem de Savunma Bakanlığına yazılı başvuru yaptığını ve ellerindeki bilgileri paylaşmasını istemişti.

Ardından anında yanıtlanan bu talep "devlet sırrı" gerekçesine çarpmıştı. Ve bu "devlet sırrı" gerekçe gösterilerek dosyaya ilişkin bilgi ve belgeler Fransa devleti tarafından dosya ile paylaşılmıyordu.

Fransa yargı ve devleti kanunlarında sır, hukuk tarafından farklı alanlarda düzenlenmiş bir kavram. Fransa’da "devlet sırrı" denildiğinde, o 'her şeyden üstün' denilen hukuk devre dışı kalıyor.

Kelime anlamı ile sır, başkalarınca bilinmesinde sakınca görüldüğü için bir olayın, bir bilginin, bir durumun vb. dışarıya karşı korunması anlamını taşıyor.

Sır, hukuk tarafından farklı alanlarda düzenlenmiş bir kavramdır. Ancak "devlet sırrı"nın niteliği ve kapsamı ne tanrısal sırları insana ulaştıran mitolojik sembollere ne de doğanın sırlarına benziyor.

"Devlet sırrı" kavramı, kavramın kapsamı, tartışmalı ve çok yönlü bir konu.

Dev­let de bir tüzel kişilik olarak sırlara sahip olabiliyor. Ama hangi bilginin, nasıl ve hangi hukuki daya­naklar ile bir devlet sırrı haline geldiği ise muamma?

Fransa’da söz konusu duruma ilişkin kararlar ise hukuk dışında İçişleri ve Savunma Bakanlığı’na bağlı çalışan istihbarat birimleri karar veriyor.

Bir "devlet sır"rının açığa çıkmasında ya da açıklanmasında, büyük ve telafi edilemez zarar görenin devlet olacağını belirtiyor Fransa.

Ancak üç kadın devrimcinin dosyasına ilişkin dava hakiminin, katliamın arkasındaki güçlere dair Fransa devletinin elindeki bilgi ve belgeleri istemesi Fransa devletine neden zarar versin? sorusu yanıt bekliyor.

Hepimiz biliyoruz ki "devlet sırrı" kavramı, demokrasi kültürü yeterince gelişmemiş ya da demokrasinin devlet kurumları ta­rafından yeterince hazmedilemediği ülkelerde; devletlerin, hükümetlerin hukuka aykırı eylemlerinin bir kalkanla örtülmesi için kullanılıyor.

Peki Fransa’nın kendi iç hukuku ile paylaşmaktan imtina ettiği bu "sır" ne?

Bu dosyada katliamın arkasındaki güç olarak kamuoyunca net olan Türk devletine dair bilgi ve belgeler Fransa tarafından neden bu ölçüde korunuyor? ‘Hangi pazarlıkların aracı olacak’ diye sormaktan alıkoyamıyor insan kendini!

Daha ileri düşünecek olursak, bu "sır"rın bir parçası da Fransa devleti mi ?

Peki bir eylem, bilgi veya belgenin devlet sırrı kapsamına girmesi onu suç olmaktan çıkarır mı ? Çıkarmaz. Bu nedenle Fransa toprakları üzerinde işlenen bir katliamın  arkasındaki güçleri aydınlatmadığı sürece suçlu kalacak!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.