Tarihi dava başladı!

• Paris'te Charlie Hebdo Hyper Cacher adlı Yahudilere ait süpermarkette 7 ve 9 Ocak 2015 tarihinde yapılan saldırının ardından Çarşamba günü davada tutuklu 14 sanığın duruşması başladı. Aylardır Covid-19 nedeniyle yapılamayan mahkemenin 10 Kasım’da karara bağlanması bekleniyor.

 Yoğun güvenlik önlemleri, Fransa tarihinde nadir yaşanan bütün mahkemenin videolu kaydı, mahkeme binasının bulunduğu bölgede trafikte dahil olağanüstü hal ilanı arasında bir polis ordusu içerisinde sanıklar sanık sandalyesine oturmuş oldu. Bak şu tesadüfe yine sanıklar arasında iki Türk bulunuyor. Metin Karasular ve Ali Rıza Polat Belçika’da saldırganlara silah temin eden iki kişi de sanık sandalyesinde!

Paris'te bulunan Charlie Hebdo dergisine 7 Ocak 2015 tarihinde gerçekleştirilen saldırıda 12 kişi hayatını kaybetmişti. Kaçan saldırganlar daha sonra Hyper Cacher adlı süpermarkete 9 Ocak 2015 tarihinde bir başka saldırı düzenlenmiş ve 5 kişi daha öldürülmüştü. Fransa'da ardından devam eden terör saldırıların startı bu şekilde verilmişti. Saldırılardan 5 yıl sonra her iki saldırının planlanmasına yardım ve yataklık etmek, saldırganlara silah temin etmek ve örgüte lojistik destek sağlamak suçlamaları ile 14 kişinin yargı karşısında. Kasım’da karara bağlanacak dava nedeniyle içinde Paris Adliye Sarayı’nın bulunduğu Porte de Clichy sektörünü (17. yüzyıl Paris'i) keskin nişancılar koruyor.

Şüphelilerden yalnızca 11'i hakim karşısında. Hayatını kaybedenlerin ailelerinin de izlediği davayı korona nedeniyle daha önce davayı izlemesi beklenen 200 kurum temsilcisi, tanık, uzman ise gerekli sağlık koşulları mevcut olmadığı için mahkemeye katılmıyor. Olaydan sonra kaçmayı başaran 3 şüpheli ise gıyabında yargılanacak.

Yargılanan Metin Karasular ise Belçika'da otomobil tamircisi. Aynı zamanda silahların temin edildiği merkez. Charlie Hebdo saldırısında yer alan Amedy Coulibaly ile doğrudan bir araya geldiği tespitli. Aynı şekilde Western Union sistemiyle silah parası gönderdiği dosyada yer alıyor. Karasular, silah temin etmek suçlamasıyla yargılanıyor. Yine 34 yaşındaki Ali Rıza Polat’ta saldırganlarla yakın ilişkileri, silah temini konusunda büyük rol oynadığı gerekçesiyle müebbetle yargılanacak.

Tüm kurumlar ve siyasiler tarafından yakından takip edilen dava için Macron, “Fransa’da din ve vicdan özgürlüğüne bağlı, dine hakaret özgürlüğü var, benim görevim bütün özgürlükleri korumak, gazetecilerin tercihlerini değerlendirmek benim işim değil. Size sadece Fransa'da hükümetleri ve cumhurbaşkanlarına hakaret etmek için sadece eleştirebileceğimizi söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

Elbette basına, insanlığa sıkılmış bu kurşunların bedeli ağır olmalı. Adalet, basın ve tüm özgürlükler sorununun yakıcı olduğu bir dönemde böylesi bir katliama sebep olanların, onlara yardım edenlerin yargılanması, en ağır cezaya çarptırılması önemli ve tarihsel. Diğer yandan ülkesinde Adalet ve özgürlükten bahseden Macron’a sormak gerekiyor; 7 Ocak 2015’ten tam 2 yıl önce 9 Ocak'ta Paris’in orta yerinde katledilen üç Kürt kadın Sakine Cansız, Fidan Cansız ve Leyla Şaylemez için adalet işlemedi? Tüm delil ve belgeler ortadayken iki yıldır yeni bir soruşturmanın açıldığı söylendiği halde neden bir milim ilerlemiyor! Evet Charlie için adalet, bu adalet Kürtler için de ADALET olmalı!