U-dönüşü!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Erdoğan ile her fırsatta derin fikir ayrılıklarının olduğunu dile getiren Macron, birden u-dönüşü yaparak "Fikir ayrılıkları olsa da birbirimizle konuşmalıyız ve konuşmaya devam etmeliyiz" ifalerini kullandı. 

 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Erdoğan ile fikir ayrılıkları olsa da diyaloğa devam etmeleri gerektiğini söyleyerek NATO zirvesi kapsamında bir görüşme gerçekleştirdi. Çünkü Fransa Libya, Doğu Akdeniz ve Azerbaycan-Bakü hattında Türkiye’yi kendine bir bariyer olarak görüyor.  

Macron NATO zirvesi öncesinde Elysee Sarayı'nda düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan'ın görüşme yapmayı istediğini aktararak, "Bu iyi bir şey. Birbirimizi görmeye ihtiyacımız var. NATO'da müttefikler arası ilişkiyi açık bir çerçeveye oturtmamız gerekiyor. Bu yüzden NATO zirvesi öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceğim. Çünkü bu açıklığa kavuşturma meselesinin özellikle Türkiye ile yapılması gerektiğine inanıyorum" İfadelerini kullanmıştı.

Erdoğan ile her fırsatta derin fikir ayrılıklarının olduğunu dile getiren Macron, birden u-dönüşü yaparak "Fikir ayrılıkları olsa da birbirimizle konuşmalıyız ve konuşmaya devam etmeliyiz" ifadesini kullanarak NATO kapsamında Erdoğan ile Suriye, Libya, Dağlık Karabağ ve Fransa'nın "radikal İslamcılık" mücadele konularında bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşme sonrası basın ve kamuoyuna “olağandan uzun süren görüşme” olarak Elysee Sarayı’ndan görüşmeye dair açıklamada bulunuldu. Açıklamada düşülen notlardan anlaşıldığı üzere "radikal İslamcılıkla" mücadelenin hiçbir şekilde İslam dinini hedef almadığı konusunda Macron Erdoğan’ı ikna etmeye çalışmış. Aynı şekilde Elysee açıklamasına göre iki liderin "Suriye ve Libya konusunda birlikte ilerlemeye istekli olduklarını" ve Macron’un, Erdoğan'a, müttefikler arasında NATO içindeki değerler ve İslam'la ilgili tartışma hakkında netleşme gereğini teyit etmiş. Erdoğan ile görüşmenin "Libya ile Suriye'de birlikte çalışmaya yönelik ortak amaç ortaya koymak ile sonuçlandığını" aktaran Elysee, Macron’un "Fransız laikliği ve Cumhuriyetin değerleri istismar edilmemelidir" dediğini belirtiyor.

Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada dahil Macron sürekli Fransız ‘laikliğini ve cumhuriyet değerlerini” hatırlatıyor. Hepimiz artık çok iyi biliyoruz ki; ‘cumhuriyet değeri ve laikliğin’ yolu petrol ve doğalgaz rezervleri, nükleer enerji projeleri ve sondaj konusundaki çıkarlarda uzlaşıdan geçiyor. Libya devamında Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları, ardından Ermenistan Dağlık Karabağ süreçlerinde Erdoğan’a karşı kükreyen Macron, Erdoğan’ın Fransa’yı özellikle İslam ülkeleriyle karşı karşıya getirmeye çalıştığı ve devamında Fransa’nın içişlerine müdahil olduğu yönünde suçlamıştı. Her iki konu Fransız mallarına dönük boykot, çeşitli ülkelerde Macron karşıtı gösteriler, Fransa içerisinde dernekler ve camiler aracılığıyla Erdoğan’ın kurduğu ağ ortadayken Macron Ankara ile uzlaşma yoluna gitti.  

Libya’da nüfuz alanını kaybeden Fransa’nın, Türkiye’nin ABD seçimlerinden sonra seçtiği rota değişiminden yararlanarak bölgede yeniden kendi atını koşturmak istediği açık. Önünde Türkiye’yi özellikle Doğu Akdeniz’de engel olarak görmek istemiyor. Diğer taraftan Ermeni halkıyla dayanışma yalanına ise artık kendi halkını bile inandıramayan bir Fransa var karşımızda. Azerbaycan da, nükleer enerji tesisleri kurmak için 2018 yılında ilk adımlarını atan Fransa daha sonra bölgede Türkiye ile karşı karşıya kaldı. Ermenistan konusundaki açıklamalarda tam da buna dayanıyordu. Petrol ve doğalgaz açısından zengin kaynaklara sahip olan Azerbaycan ile nükleer enerji tesisleri ve petrol konusunda yol almak isteyen Fransa, Türkiye’nin alanını daraltıp Azerbaycan ile iş yapmak istiyor.   

NATO zirvesinden sonra yapılan açıklamaya bakıldığında, Fransa eli boş dönmemiş. Bu nedenle ne ‘cumhuriyet değerleri ne laiklik ne de bölge halklarının kaderi” Fransa’nın petrol, nükleer enerji, doğalgaz vb konusundaki çıkarlarının önüne geçemez!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.