Yaşamı doğuranların şiirleri
Kadın Haberleri —

“Kuşlarını Kaybetmiş Ağaç” kitabı
- Mahsume Şedal cezaevinde yazdığı “Kuşlarını Kaybetmiş Ağaç” adlı şiir kitabını kendini ve yaşamı doğuran kadınlara ithaf etti.
Colemêrg’in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesinde doğan ve Kürt özgürlük mücadelesinde uzun yıllar yer alan Mahsume Şedal, 2004’ten beri cezaevinde. Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Şedal, 2024’te yayımlanan “Kuşlarını Kaybetmiş Ağaç” adlı şiir kitabını kadınlara ithaf etti. Cezaevindeki üretimin, tecride karşı direniş ve toplumla bağ kurmanın bir yolu olduğunu vurgulayan Şedal, “Dört duvarlar içinde olsak da toplumla bağımız bir çınar gibi büyüyor” diyor.
Kadınlara adanan şiirler
28 şiirden oluşan “Kuşlarını Kaybetmiş Ağaç”, özgürlük için mücadele eden, katledilen, baskıya maruz kalan ve yaşamı yeniden doğuran kadınlara adandı. Jinnews’e konuşan Şedal, kitabında, “Bu şiirler, şiir yazan, dans eden, kendini ve yaşamı doğuran tüm kadınlara” diyerek kadın mücadelesine vurgu yapıyor.
Yazmanın sancısı ve ilhamı
Şedal, cezaevinde yazmayı “kaplumbağa ile tavşanın yarışı”na benzetiyor. Tecrit, duygu ve düşünceleri kısıtlasa da kuş cıvıltıları ve havalandırma gibi anlar ilham veriyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, bir görüşme notunda yakınlarındaki ağacın kesilmesinden kaynaklı artık kuşların gelmediğini ve seslerini duyamadığını söylemişti. Şedal, hem bu olaydan hem de Sincan Cezaevi’nde kurtardığı serçe yavrusundan etkilendiğini ve bu olayların, şiirlerine ilham kaynağı olduğunu söylüyor.
Dışarıyla kurulan anlam köprüsü
Cezaevinde üretmek, Şedal için direnişin doğal bir yansıması. “Ürettiklerin, dışarıyla kurduğun anlamın köprüsü” diyen Şedal, yazmanın esarete karşı öfkeyi dönüştürme yolu olduğunu belirtiyor.
Yıllardır cezaevinde olmasına rağmen Şedal, toplumla bağını kadın mücadelesinin mirası ve “Jin jiyan azadî” felsefesiyle koruyor. “Manevi bağlar bizleri bir arada tutuyor” diyerek, yazarak ve üreterek bu bağı büyüttüğünü ifade ediyor. İZMİR
…Halbuki çocuk gülüşü,
bir anne sıcaklığıyla,
sevgisiyle doluydu yaşam
Ama bir kere,
doğunun kum fırtınasına yakalanmıştım
Dönüşü olmayan bir yol
Oradan oraya savrulan
göçmen kuşlar gibi
Henüz 19’unda…