Yüzde 66’nın yanıtı!

Selma AKKAYA yazdı —

  • Fransa’da koronavirüs salgını nedeniyle 3 ay ertelenen bölgesel seçimlerin birinci turu Pazar günü gerçekleşti. Seçimlerin birinci turunda Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un kurucusu olduğu iktidar partisi Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LREM) başarı sağlayamaz iken, % 66,1 oranında seçmen sandık başına gitmedi.

 

İki turlu yapılacak seçimle Fransa'nın biri deniz aşırı 14 bölgesiyle 96 ilinin toplam 4 bin 100 meclis üyesini belirlemesi gerekiyor. Son aylarda Fransız sokaklarını süsleyen aday afişleri, Pazar alanlarında dağıtılan bildiriler, televizyon ekranlarında kızışan tartışmaların ardından Fransa Pazar günü bölgesel seçimler için sandık başına giderken, beklenenden farklı bir sonuç ortaya çıktı. Bu kez geçmişten farklı olarak son yıllarda varlık gösteremeyen Merkez sağ Cumhuriyetçiler Partisi (LR) ülke genelinde yüzde 28,7 oy alarak seçimin ilk turunu önde tamamladı. Hem sol hem de Macron’un partisi ise seçim sandığında hüsrana uğradı. Aşırı sağ Ulusal Birlik Partisi (RN) ise yüzde 19,40 oy ile seçimde adını ikinci galip olarak yazdırdı.

Seçimde sandığa gitmeyenlerin oranı yüzde 66,1 olarak belirlenirken, sandığa giden yüzde 34 oranında seçmenin iki parti dışında oy dağılımı ise şaşırtıcı. Bir önceki seçimlerde adeta silinen Sosyalist Parti üçüncü olurken, seçimde birinci parti olarak çıkacağını iddia eden Melenchon’un esamesi bile okunmadı. Seçim sonrasında açıklamada bulunan Melenchon’un odak noktasında seçim sandıklarının güvenliği, bazı sandıkların yeterli pusula olmadığı için açılmadığı vb bulunurken, Yeşiller ise kendi partilerinden sandık başında görev yapan başörtülü sandık görevlisine ayrımcılık yapıldığı iddia etti.

Basında yer alan haberlere göre Marsilya'da bir seçim merkezinin yeteri kadar görevlisi olmadığı gerekçesiyle açılmadığı, nüfusunun yaklaşık 2 binin olduğu Cousolre'daki seçim merkezinde yeterli sayıda oy pusulasının bulunmadığı vb olduğu açık ama bu Fransa’da yüzde 66 oranında sandığa gitmeyen bir halkın olduğu gerçeğini değiştirmiyor. 

Ekonomik krizin giderek derinleştiği, pandemi sürecinde başta hükümet olmak üzere tüm siyasi partilerin bu sürecin altında ezilmeleri, işsizliğin rekor düzeye çıkması, açlık sınırında yaşayan yoksulların sayısının tavan yaptığı bir Fransa’da, sadece sistemin işine gelen reform paketlerine odaklanan hükümet, Pazar günü halktan yanıtını aldı. Halkın yanıtı sadece iktidara değildi elbet. Mevcut bütün siyasi partiler de büyüyen toplumsal öfkeden nasibini aldı.

2022’de iki turlu seçimle hem milletvekillerini hem de cumhurbaşkanını belirleyecek ülke de, halkın yüzde 66 oranında sandık başına gitmemesi o ülkedeki siyasi tüm yelpazeye güvenin dipte olduğunu gösterir. Son dönemde çeşitli komplo teorileriyle gündemleşen Melenchon’un geçtiğimiz hafta bir eylemde una bulanan ve kısa bir süre önce Macron’un tokat yiyen yüzüne bu kez halk sandık başına gitmeyerek şamarını atmış oldu. Erdoğan ile el sıkışan Macron dışında yanıt alan bir diğer parti ise Yeşiller oldu. 2020 belediye başkanlık seçiminde büyük bir çıkış yapan Yeşiller, ekoloji, özgürlüklerden dem vururken, Strasbourg belediyesi aracılığıyla Erdoğan’ın cami projesine 2.5 milyon Euro ödeneğe attığı imzayla kendi belediye stratejisinin ipini çekmiş oldu. Tüm bu rakamların oluşturduğu tablodan anlaşıldığı üzere, hem iç siyaset hem dış siyaset hem de yerel yönetim siyasetinde halkın verili siyasi partileri güveni sıfıra inmiştir durumda!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.