Almanya’da Erdoğan’a verilen oylar
Elif SONZAMANCI yazdı —
- Ajansların manipülasyonlarından dolayı yurtdışı oylarının seçim sonuçlarını etkilediği konuşula dursun, AKP’nin Almanya’da neden bu kadar yüksek oy aldığı tartışılması gereken bir diğer başlık. Zira mesele sadece seçim çalışmasının en iyi şekilde yapılması meselesi olarak görülemez.
Antidemokratik koşullarda, eşit olmayan şartlarda, hak ihlallerinin yoğun yaşandığı, İktidarın devletin bütün imkanlarını seferber ettiği, kamu kuruluşlarının AKP’nin büroları gibi kullanıldığı bir ortamda gerçekleşen 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucu Erdoğan lehine sonuçlandı, zira 14 Mayıs’ta da durum pek farklı değildi.
20-24 Mayıs tarihleri arasında yapılan yurtdışı oylamalarında, sonuçlarının en çok merak edildiği ülke ise Almanya’ydı. Zira Almanya hem AKP’nin en çok oy beklediği ülke, bunun yanında en çok seçmen sayısına sahip ülke konumundaydı. Sonuçlar hepinizin malumu, ağzımız açık olarak da karşılamadık bu durumu.
Yurt dışından kullanılan oyların yüzde 59,39'unu ,bu sayısal olarak 1 milyon 35 bin 467 oya tekabül ediyor, Erdoğan; yüzde 40,61'ini, bu da sayısal olarak 708 bin 11 oya tekabül ediyor, Kılıçdaroğlu aldı.
28 Mayıs seçimlerimde Almanya’dan ise Erdoğan geçerli oyların yüzde 67,36'sını (473 bin 297), Kılıçdaroğlu ise yüzde 32,64'ünü (229 bin 390) aldı.
Ajansların manipülasyonlarından dolayı yurtdışı oylarının seçim sonuçlarını etkilediği konuşula dursun, AKP’nin Almanya’da neden bu kadar yüksek oy aldığı tartışılması gereken bir diğer başlık. Zira mesele sadece seçim çalışmasının en iyi şekilde yapılması meselesi olarak görülemez.
AKP elindeki bütün imkanlarını ve kurumlarını Almanya için de seferber etti. 2017 yılından itibaren Anayasayı Koruma Teşkilatı‘nın raporlarında Almanya ile Avrupa’da AKP’nin çıkarlarını temsil eden bir kuruluş olarak geçen lobi kuruluşu Uluslararası Demokrat Birliği (UID) ile , DİTİB ile (her ne kadar basına çalışmadıklarını açıklasalar da) seçim çalışmalarına yoğunlaştı. Diğer detaylardan söz etmiyoruz bile.
Bu imkanların dışında Avrupa ülkelerinin de desteğini aldı.
Seçim öncesinde koalisyon ortağı Yeşiller tarafından yapılan açıklamada "Türkiye'de yapılacak olan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yıllar sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki baskıcı yönetimden demokrasi ve hukuk devletine dönülmesi yönünde gerçekçi bir fırsat oluştuğu" ifade edilmişti. Erdoğan’a oy vermeyin çağrıları seçim sonrası için bizi yanıltmasın.
Seçim sonuçlarının ardından ise iş birliği mesajları öne çıktı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Erdoğan’ı arayarak tebrik etti, birlikte çalışma vurgusu yaptı ve Erdoğan’ı Berlin’e davet etti.
Scholz’un tebrik mesajında ise Türkiye ile gelecek ilişkilerin kodları yer alıyordu. Scholz mesajında Almanya ve Türkiye’nin yakın ortak ve müttefik olduğuna dikkat çekti. "Toplumsal ve ekonomik olarak da birbirimize güçlü bir şekilde bağlıyız" dedi.
Zira seçimlerin hangi koşullar altında gerçekleştiği, Türkiye’nin nasıl bir baskı ortamında bulunduğu ne Almanya’yı, ne de Avrupa’yı ilgilendiren bir konu değil. İşleri çok, daha masada İsveç’in NATO’ya girmesi ve bu konuda Türkiye’ye adım attırılması gibi önemli meseleler bulunuyor. Yine Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Türkiye'den, İsveç'in NATO üyeliğine bir an önce onay talep etti.
Önümüzdeki günlerde Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın Erdoğan ile daha güçlü işbirliğine yöneleceğini tahmin etmek zor değil. Bu Erdoğan’ın baskıcı rejimine de onay vermek anlamına geliyor. Bundan sonra neler olacağını bekleyip göreceğiz.