Ateş geçitleri

• İşte Cengê Heftanîn’de, Cengê Garê’de yaşanalar gösteriyor; Leonidas yerini Rüstemlere bırakıyor. Peki ya Epialetes kimdir? Hangi isim Kürdistan’da lanetlenmiştir?

RUGEŞ AZAD

Günümüzde dünyanın en ileri teknik donanım ve sayısal üstünlüğüyle faşist TC ordu güçleri, hem teknik hem de sayısal olarak daha az olan Kürdistan gerillalarına saldırmaktadır. Kırk yıla varan bu savaş boyunca bu devasa ordu bir türlü istediği başarıyı elde edemiyor. Aksine her operasyonu hezimetle sonuçlanıyor. Tıpkı tarihteki ‘Termopylae Muharebesi’nde büyük Pers saldırısına karşı direnen Spartalıların gibi; düşman ne kadar bük olursa olsun saldırısını durdurmayı başarıyorlar. Çünkü oraya gelenler nerede savaştıklarını bilmiyorlardı. Ancak Spartalılar o toprakların çocukları her taşı, her patikayı ve denizin tüm hallerini bilirler bu büyük avantaja dayanarak savaşı istedikleri yerde ve tarzda yürüterek her defasında saldırıyı kırarak boşa çıkarıyorlar. Ancak bir gün uyandıklarında Pers ordusu etraflarını sarmış olarak kendilerini görüler. İşte o zaman orduyu imha olmaktan kurtarmak için Sparta kıralı I. Leonidas yanında 300 savaşçı tutarak ordusunun geri çekilmesini ister. Ve ordu geri çekilir. Evet geleceği kurtarmak adına 300 fedai kendisini öne atarak ordunun sorunsuz geri dönmesini sağlıyorlar. Sonraki gün bu 300 cesur insan öldürülür.

Bu hikayede asıl önemli olan bu 300 insanın cesareti değil, nasıl oluyor da bu dağlar onların dışında geçit vermişti düşmanlarına. Bunu anlamak isterlerken onlara gelin Ahameniş İmparatorunun kudretine telim olun diyen ve Pers pelerini takmış olan Epialtes ki kendisi bir Spartalı. Adeta geçilmez bir tanrı kudreti olarak Persleri görüyor ve kendi yaşamını kurtarmak için onlara teslim oluyor. İşte onlara seslenen ve teslim olun diye bu lanetli sese dönerek sen çok yaşa Epialtes, sen çok yaşa ki göresin nasıl lanetlendiğini, sen çok yaşa ki adını ana her Grekli sadece lanetlesin seni ve sende bunu göresin. Ve o günden sonra Grek topraklarında en uğursuz ve lanetli şey olarak bu isim anılmaya başlanır. Artık hiç kimse bu ismi çocuklarına vermez.

Hikayemizde günümüze geldiğimizde Sparta savaşını katbekat aşan bir direniş yürütülmektedir. Bir avuç Kürdistanlı devrimci bu adaletsiz ve eşitsiz koşularda faşist Türk devletini yenilginin eşiğine getirmiş ancak bu yenilgiyi engellemek, geciktirmek isteyen Epialtesler var. Onlar düşman pelerinlerini giymiş ve ruhlarını satmış olanlardır. Gelin TC faşistlerine teslim olun diyorlar. Aşağılık yaşamlarını kurtarmak için bir ulusun geleceğini satıyorlar. Mayın tarlasına sürülen eşekler gibi, düşmanın önüne girip Kürdistan savaşçılarının düşman için hazırladığı tuzakları çıkartıyorlar. Düşman zarar görmesin istiyorlar. Belki yemekten sonra artan kemikten paylarına düşeni verirler diye. Kendi varlığını korumak için bunu yapanlar bilmelidir ki Grek’te olduğu gibi teslim olanlar değil direnenler sonucu belirler.

İşte Cengê Heftanîn’de, Cengê Garê’de yaşanalar gösteriyor; Leonidas yerini Rüstemlere bırakıyor. Peki ya Epialetes kimdir? Hangi isim Kürdistan’da lanetlenmiştir? Elbette koşulsuz her şeyini düşmana satanlar, bu Kürdistan halkı adına konuştuğunu söyleyip düşmana hizmet edenler. Adlarını burada anmak bile yaşamın kutsallığına bir hakarettir. Rüstemlere, Zeryanlara, Agitlere, Amaralara, Şoreşlere, Cudîlere, Argeşlere, Bawerlere, Rojhatlara, Xeyrîlere, Delîllere hakaret olur. Onun için onlara Spartalı Epialetes diyorum.

Kürdistan halkı bu laneti üstünden atmalıdır. Epialetes’in bir Spartalı olmadığını Spartalılar biliyordu. Ve ona karşı, onun birlikte hareket ettiği işgalcilere karşı mücadele etmenin de bir kardeş kavgası olmadığını biliyorlardı. Çünkü eğer kardeş deseler o zaman bu lanetlilerin temsil ettiği laneti de kabul ederek içlerine alacaklardı. Özgürlüğün kutsallıklar etrafında birleşerek lanetten uzaklaşmakla kazanılan bir şey olduğunu bildikleri için Grekler Persleri yenilgiye uğratırlar.

Bu savaştan Grekler iki şeyden kurtuldular. Birincisi Pers işgalinden ama en önemlisi sırtlarındaki kamburdan. Onlar Epialetes’i hep kambur olarak, yani toplumun sırtındaki kambur olarak gördüler. Toplumun sağlıklı gelişimi içinde kendi kamburundan kurtulması gerek. Spartalılar kamburlarından kurtularak onu lanetleyerek kazandılar. Şimdi sıra Kürtlerde kendi kamburlarından kurtulma zamanıdır.