
Döndü Ergin
İki çocuÄŸu Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nde ÅŸehit düÅŸen Barış Annesi Döndü Ergin ile yaÅŸamını ve direniÅŸini konuÅŸtuk.
- En büyük kızı Emine okuduÄŸu sırada gözaltına alınır. İstanbul’da yol iz bilmeyen Döndü Ana adres sora sora Gayrettepe’ye gider, kendisine “kızın burada deÄŸil” denir. Kızı Emine 15 gün sonra serbest bırakılır ama gördüÄŸü iÅŸkencelerden dolayı 15 gün de yataktan çıkamaz.
- Döndü Ana'nın 1994 yılında gerillaya katılan kızı Dilek 1995 yılında Dersim/Kutudere’de ÅŸehit düÅŸer. Döndü Ana Dersim’e gider, savaşın en sert geçtiÄŸi zamanlardır, cenazeyi alamadan geri döner. OÄŸlu Yusuf'da 9 arkadaşıyla 1999 yılında Bingöl’de ÅŸehit düÅŸer.
- “Haberi alınca babasıyla önce Amed’e, oradan da Bingöl’e gittik. İlk babası teÅŸhis için gitti, tanımadı. Sonra ben gittim, oÄŸlumu hemen tanıdım. Ben aÄŸlamayınca savcı, ‘bu senin oÄŸlun deÄŸil, çünkü aÄŸlamadın’ dedi. Ben de, ‘Ben oÄŸluma aÄŸlamayacağım diye söz verdim’ dedim.”
- “Bu savaşı yüreÄŸi yananlar bitirecek. Evlat ateÅŸi bir volkan ateÅŸi gibidir hiç bir su söndüremez. Bu savaÅŸ olmasaydı da ben bir ekmeÄŸe muhtaç olsaydım. SavaÅŸ kışa benzer dondurur insanı. Barış bahara benzer her taraf çiçeklenir. Barışı yaratmak elimizde, yeter ki el ele verelim.”
ERDOÄžAN ZAMUR/BASEL
GazeteciliÄŸe baÅŸladığım yıllarda tanıdım Döndü Ana’yı. İlk zamanlar kendisinden küçük-büyük herkesin ona 'Döndü Ana' demesine anlam veremiyordum. Zamanla onu tanıyınca, nedenini de anladım. Barışa dair nerede bir ses varsa Döndü Ana oradaydı. İlerlemiÅŸ yaşına raÄŸmen yaz, kış demeden barış dileklerinin haykırıldığı her yerde, onu beyaz tülbentiyle en önlerde görürdünüz. İstanbul’da tanımıştık birbirimizi ve yıllar sonra, bu sefer İsviçre’de kesiÅŸti yollarımız. Barışa adadığı ömrünü o anlattı ben dinledim. Kendisiyle yaptığımız koyu sohbet ilerledikçe, sanki onu yeni tanıyormuÅŸum hissine kapılmaktan kendimi alamadım.
İstanbul’a göç
Türk Alevi bir aileden gelen Döndü Ana, Sivas’ın Esençay (Cenözü) köyünde 15 Mayıs 1940 yılında dünyaya gelir. Henüz 17 yaşındayken halasının oÄŸlu Gazi Ergin'le evlenir ve dört kızı, üç oÄŸlu olur. Bir yandan çocuklarını büyütürken, diÄŸer yandan öÄŸretmen eÅŸinin tayinlerinden dolayı farklı yerlerde yaÅŸamak zorunda kalır. 1980’lere gelindiÄŸinde giderek artan baskı ve çatışmalardan onlar da nasibini alırlar. Köy baskınlarında eÅŸi ve amcasının çocukları gözaltına alınır. Çocuklarını okutmak ve çatışmalardan korumak için eÅŸini ikna ederek İstanbul’a taşınırlar.
Önce kızı sonra oÄŸlu tutuklandı
İstanbul’da da baskılar peÅŸlerini bırakmaz. En büyük kızı Emine okuduÄŸu sırada gözaltına alınır. İstanbul’da yol iz bilmeyen Döndü Ana adres sora sora Gayrettepe’ye gider, kendisine “kızın burada deÄŸil” denir. Kızı Emine 15 gün sonra serbest bırakılır ama gördüÄŸü iÅŸkencelerden dolayı 15 gün de yataktan çıkamaz. 1989 yılında önce kızı Emine, sonra da büyük oÄŸlu ErdoÄŸan tutuklanır. Onlar cezaevindeyken, küçük oÄŸlu Erdal (Åžîyar) Atakent’te yaÅŸanan bir çatışmada yaralanır. Bir süre tedavi gördükten sonra tutuklanır ve 10 yıl hapis yatar. Erdal cezaevinden çıktıktan sonra yönünü daÄŸlara verir.
Bir kızı bir oğlu şehit
Döndü Ana'nın 1994 yılında gerillaya katılan kızı Dilek (DorÅŸîn) 1995 yılında Dersim Kutudere’de ÅŸehit düÅŸer. Döndü Ana, Dersim’e gider ama ortada cenaze yoktur. Savaşın en sert geçtiÄŸi zamanlardır, cenazeyi alamadan geri döner. 1995’te gerillaya katılan oÄŸlu Yusuf (Sinan) 9 arkadaşıyla 1999’da Bingöl’de ÅŸehit düÅŸer. Devlet büyük oÄŸlu ErdoÄŸan’ı ve kızı Emine’yi cezaevinden çıktıktan sonra da rahat bırakmaz. Bunun üzerine Döndü Ana onları yurtdışına çıkarır.
Yıllardır kızının kemiklerini arıyor
1995’te geldiÄŸi İsviçre’den 2015 yılına kadar her sene Dersim’e giden Döndü Ana, kızının kemiklerini arama mücadelesini anlatırken derin bir iç çekiyor. Yıllarca Galatasaray Meydanı’ndaki Cumartesi Anneleri'nin eylemine katılarak kızının kemiklerinin nerede olduÄŸunu sorar. Barış Anneleri olarak Dersim’de barış çadırı kurdukları süreçte de kızına dair bir iÅŸaret bulamayan Döndü Ana, “Bir anne için çocuÄŸunun ölümü kıyamettir. İnsan dayanıyor ama bir mezar taşı yoksa bu çok zoruna gidiyor insanın” diyerek yaÅŸadığı acıyı tarif etmeye çalışıyor.
OÄŸluma söz verdim
Türk devletinin Döndü Ana’ya yönelik baskıları bununla da bitmiyor. EÅŸi Gazi Ergin de gözaltına alınıp tutuklanır ve 2 yıl cezaevinde kalır. 1999’da oÄŸlu Yusuf’un ÅŸehadet haberini alır. Cenazeyi almak için Bingöl’e gidiÅŸini ve oÄŸlunu nasıl teÅŸhis ettiÄŸini ÅŸöyle anlatıyor: “Haberi alınca babasına kalk gidelim dedim. Önce Diyarbakır’a, oradan da Bingöl’e gittik. İlk babası teÅŸhis için gitti, tanımadı. O geldi sonra ben gittim. Ben oÄŸlumu hemen tanıdım. Ana yüreÄŸi baÅŸkadır. OÄŸluma verdiÄŸim bir söz vardı; 'olur da ÅŸehit düÅŸersen aÄŸlamayacağım' diye. Ben aÄŸlamayınca savcı ‘bu senin oÄŸlun deÄŸil, çünkü sen aÄŸlamadın’ dedi. Ben de savcıya ‘Komutanın annesi yiÄŸit olursa, bu savaÅŸ biter. Ben oÄŸluma aÄŸlamayacağım diye söz verdim’ dedim.”