Efrînli esirlere işkence

İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen

İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen

  • Deprem bölgesinde bulunan cezaevlerinde işkence ve kötü muamele vakalarının arttığını söyleyen İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, Efrînli esirlere ırkçı saiklerle işkence uygulandığını kaydetti. 

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporunda, deprem bölgesinde bulunan cezaevlerinde sevk, işkence ve kötü muamelenin arttığına dikkat çekti. İHD’nin verilerine göre; deprem bölgesinde bulunan cezaevlerinde en az 41 tutsak işkence ve kötü muameleye uğradı. Rapora göre, deprem günü kapılara vurdukları gerekçesiyle birçok tutsağa disiplin cezası verildi. İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, “Türkoğlu L Tipi Hapishanesinden sevk edilen mahpuslar, Samsun Kavak’ta çıplak arama dayatmasından dolayı işkence ve kötü muameleye maruz kaldılar. Depremin ilk yaşandığı günlerde pek çok işkence kötü muamele, hapishanelerde isyan çıktığına dair haberler, ölüm ve yaralanma haberleri hızla yayınlamaya başlandı. Mahpusların aileleri ve görüşen avukatlar tarafından yaşananlar tarafımıza aktarıldı. Hatay T Tipi’nde 19’u Efrînli olmak üzere 23 kişinin bulunduğu siyasi bir koğuş var. Orada kalanalar depremin ertesi günü, 7 Şubat’ta koğuşlarının kapısının kendiliğinden açıldığını, ancak koğuş kapsını kimin açtığını görmediklerini ifade ediyor. Bir süre koğuşta birilerinin kendilerini almasını bekliyorlar, herhangi bir isyan söz konusu değil. Daha sonra bir duman çıktığını, yangın çıktığını görünce de dışarı çıkıyorlar ve kaos kargaşa yaşanıyor” dedi.

Soğukta bekletildiler

Tutsakların havalandırmada duvara dönük, aç ve susuz bir şekilde 22 saat boyunca soğukta bekletildiğini kaydeden Çevirmen, “Bu şekilde işkence ve kötü muameleye maruz kalmışlar, sürekli olarak dövülmüşler. Ayın 9’unda sevk edildiklerinde de yine yürütülürken dövüldüklerini iddia ediyorlar. Cezaevi müdürünün bile bu işkence ve kötü muameleye tepki gösterdiğini ifade ediyorlar. Buna rağmen jandarma işkence ve kötü muameleye devam etmiş. Getirildikleri hapishanelerde de çıplak arama dayatmasından kaynaklı özellikle Hatay’dan getirilenlere herhangi bir tepki vermemelerine rağmen çıplak elle 2-3 kere vurularak ‘geçin’ denmiş. Sonuç olarak Hatay’da çok büyük işkence ve kötü muameleye maruz kaldı bu insanlar. Depremin büyük travmatik durumunu yaşayan insanlar, 22 saat boyunca o soğukta bekletildiler. Canlarının tehlikeye düşeceği bir durum da söz konusu olabilirdi. Kargaşa esnasında diğer mahpuslar tarafından canlarının tehlikeye atılacağını düşünen mahpusla rda var” şeklinde konuştu. 

Cezasızlık politikası hakim

Son dönemlerde başvuruların olmadığı Hatay Cezaevi’nden deprem sonrası işkence ve kötü muameleye dair başvurular aldıklarını kaydeden Çevirmen, “Türkiye’de bir cezasızlık politikası hakim. Türkiye’de insan yaşamının yok sayıldığı dönemlerden geçiyoruz. Hapishanelerde şüpheli ölümler, işkence, kötü muamele, sağlık hakkı ihlali, yani yaşam hakkı ihlali ile ilgili korkunç vakalar yaşanıyor. Bu cezasızlık politikasının arkasına sığınanlar çok rahatlıkla işkence ve kötü muamele yapabiliyorlar, çünkü bunu bir suç olarak değerlendirmiyorlar” diye konuştu. 

Irkçı saiklerle işkence

Hatay’da işkence ve kötü muameleye maruz kalan tutsakların büyük çoğunluğunun Efrînli Kürt olduğuna işaret eden Çevirmen, şunları söyledi: "Türkiye’de işkence ve kötü muamele yaygın bir vaziyette. Yaygın hale gelmesi ırkçı saiklerle de birleşince de böyle korkunç manzaralar ortaya çıkıyor. Ailenizi, çocuğunuzu, eşinizi, yakınızı koruma imkânınız yok. O nedenle cezaevinde yaşanan işkence ve kötü muamelede devletin bizzat sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğu göz ardı edip yapılan işkence ve kötü muamele cezasızlıkla ödüllendirildiği zaman bu vakalar kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkıyor.”  ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.