Êzîdîler direnerek kazanıyor

Forum Haberleri —

.

.

  • Êzîdîlere hiç kimse haklarını vermeyecek… Êzîdîler fermandan bu yana olduğu gibi ancak mücadeleleriyle haklarını kazanıp koruyabilirler. 

SAİD ZEKİ
2014 yılında DAİŞ’in Êzîdîlere yönelik gerçekleştirdiği fermana müdahale eden Kürdistan özgürlük gerillası, fermanı önlediği gibi hem Êzîdîler için yeni bir tarihi başlattı hem de Êzîdîlerin tarihsel ve toplumsal hakikatleriyle yeniden buluşmalarını sağladı. Önder APO’nun fikirleri temelinde kendilerini eğiten ve örgütleyen Êzîdîler, bir yandan fermanın önüne geçmeye çalışırlarken diğer yandan demokratik özerk yapılarını inşa etmeye yöneldiler. Tabi bu işleri normal koşullar ve şartlar altında yapmıyorlar, çok zor bir savaş ve direniş gerçekliği içinde ve sınırlı imkanlarla, sürekli mücadele ederek yapmaya çalışıyorlar.  

Demokratik özerkliğin kurumlarını oluşturarak inşa çalışmalarını yürütüyor, örgütleniyor ve toplumsal işlerini yapıyorlar. Êzîdîlerin Şengal’de geliştirdiği demokratik özerkliğe ilişkin bilinçli veya bilinçsiz çeşitli yanlış tezler ve görüşler ileri sürülmektedirler. Demokratik özerkliği devlet biçiminde, devlet tarzında ya da ayrı devlet olarak ele alanlardan, salt kültürel haklar alanı olarak görenlere kadar yaklaşım gösterenler var. Hakeza, tarihsel toplumsal gerçekliğinden koparanlar da var. Bilerek saptırmaya, çarpıtmaya çalışanlar Êzîdîlerin düşmanlarıdır ve Êzîdîler düşmanlarına karşı her yönüyle ve tüm güçleriyle mücadele etmeliler. 

Demokratik özerklik, ne devlet eksenli bir yapı ne devlet ne de ayrı bir devlettir, adı üzerinde devlet dışında toplumun demokratik olarak kendini eğitip örgütlemesi, kendini savunup yöneterek toplumsal işlerini kendisinin yapmasıdır. Devletle bir arada, devletle yaşamın tüm alanlarında zihinsel, ideolojik, siyasal, kültürel, ekonomik, meşru savunma boyutlarında ilişki, çelişki ve mücadele içinde olacaktır. Devlet, şiddet yöntemleriyle saldırmayıp demokratik özerkliği kabul ederse, bir uzlaşma sağlanırsa mücadelenin askeri boyutu durur diğer boyuttaki mücadeleler ise kendi mecrasında devam ederler. Demokratik özerklikte kültürel haklar ya da özerklik de ayrı şeylerdirler. İki ayrı yapı olan bu kavramlar hakkında da net bilince sahip olmak gerekir. Genelde egemenlerin, özelde kapitalist modernitenin liberal ideolojik tuzaklarına düşmemeye dikkat etmek gerekir. Sözde bireylere, topluluklara bu haklar tanınıyor ki Êzîdîlere bu haklar bile tanınmıyor. 

Devlet sistemi tarzında kendini örgütlemiş, hakim kılmış bir yapı içinde veya karşısında kendini örgütlemekten ve yönetmekten mahrum bırakılmış bir halk-kültür kendini nasıl savunabilir, nasıl varlığını koruyup yaşatabilir? Kendini savunmayan, yönetmeyen, iradeleştirmeyen her halkın köleleşmekten, eriyip yok olmaktan kendini kurtaramayacağını tarih ve hayat ispat etmiştir. Êzîdîlerin eriyip yok olmamalarının tek yolu kendi demokratik özerk sistemlerini inşa etmeleridir. Êzîdîlere hiç kimse haklarını vermeyecek… Êzîdîler fermandan bu yana olduğu gibi ancak mücadeleleriyle haklarını kazanıp koruyabilirler. Demokratik özerklik, Êzîdîlerin tarihsel toplumsal gerçekliklerine uygun bir sistemsel yapıdır ve Êzîdî topluluğunu çağdaş biçimde yeniden tarihsel toplumsal hakikatleriyle buluşturuyor. 

Êzîdîler, demokratik uygarlığın bir kanadı olarak son yüzyıla kadar devlete ve sömürgeciliğe karşı direnerek özerk yasamayı başaran Kürt halkının bir parçasıdır. 1. Dünya Savaşı’yla İngiliz ve Fransız sömürgecilerin Ortadoğu’da oluşturdukları sistem ile Kürtler, Êzîdîler soykırım sürecine alındılar. Kürtler, Êzîdîler özerk yapılarını böylece kaybettiler. Sümer’den günümüze kadar iktidar yapılarına karşı direnmiş olan Êzîdîler köleleşmemek için mücadele ettiler. Bu direniş insanlık adına büyük bir kazanımdır. Bu yanıyla da insanlık Kürt halkına, Êzîdîlere borçludur. Toplumun, insanlığın, canlıların düşmanı olan kapitalist moderniteye karşı bugün toplum ve yaşam adına mücadeleye öncülük yapmak büyük bir onur ve gururdur.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.