Futbol bu sistemde sadece futbol değildir!

Selma AKKAYA yazdı —

  • On iki yıl önce Katar’da yapılması kararlaştırılan Dünya Kupası 20 Kasım’da başladı. Formalar, bayrak satışlarında patlamalar yaşanırken, futbol turizmi Katar’a aktı.
  • 10 yıl önce Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Birimi’nin hazırlamış olduğu kara para aklama raporuna göre, Avrupa’da futbolun yıllık cirosu 20 milyar euroya dayandığı belirtiliyor.

Katar'ın ev sahipliğinde düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası finalini yaptı. Son final maçında  Arjantin'e yenilerek ikinci olan Fransa Takımı  Paris'e döndü. Günlerdir maruz kaldığımız, trafik, gürültü, sokaklardaki yanan arabalar, futbol üzerinden gerçekleşen ırkçı saldırılar bir süreliğine rafa kalktı.  Final öncesi Fas takımı ile yapılan maçın sonrasından 16 yaşında bir gencin canından olduğu günlerden sonra, 2022 FIFA Dünya Kupası finalinde takımını yakından takip eden ülkenin Cumhurbaşkanı Macron’un "doğal" futbolculara sarılan görüntüleri ise final maçı etrafında Katar’da yürütülen görüşmeleri perdelemenin aracı yapılırken, futbolun 90 dakika top ve oyunculardan oluşmadığını bir kez daha gösterdi.

On iki yıl önce Katar’da yapılması kararlaştırılan Dünya Kupası 20 Kasım’da başladı. Formalar, bayrak satışlarında patlamalar yaşanırken, futbol turizmi Katar’a aktı. Her maç sonrası sokaklarda ateşe verilen araçlar, gözaltılar, yaralamalar sonunda ölümler… Fransız ırkçıların sokağa inen vahşi yüzü ve televizyon ekranlarından üzerimize boca edilen reklamlar birbirine eşlik etti. Bütün bu maçlar etrafında sokakları dolduran bu kitle, bu kupa neden Katar’da gerçekleşti sorusu ile ilgili değildi. Oysa bu soru son yıllarda sıkça soruldu. Bu soru etrafından Katar’ın seçilmek için FIFA yöneticilerine yedirdiği rüşvetlere dair haberler dünya basına yansıdı. Kupa etrafında dönen kaynaklar, harcamalar işi özetliyordu. Televizyon karşısında kilitlenen milyonlar için ise sadece futbol oynanıyordu ama Futbol sadece futbol değildi!

Fransız kanallarında sürekli canlı olarak izlenen kupa maçlarını aynı anda dünyada 5 milyar insan izliyordu. Bu reklam ve pazarlama fırsatı futbol merkezli yaratılan büyük ekonomiyi daha da büyüttü. Bir diğer önemli nokta ise  futbolun bir kara para aklama merkezi olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. 10 yıl önce Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Birimi’nin hazırlamış olduğu kara para aklama raporuna göre, Avrupa’da futbolun yıllık cirosu 20 milyar euroya dayandığı belirtiliyor. "Bu nedenle şike, yolsuzluk, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama açısından futbol sektörü oldukça cazip hale geldi" deniliyordu. Kadar şeyhlerinden, Rus mafya liderlerine, petrol şeyhlerinden holding sahiplerine kadar bir dizi ismin futbol kulüplerine yönelimi de açıklayıcı oluyor. Katar Emiri, Fransız PSG futbol kulübünün sahibi. İngiliz Manchester City kulübünü Birleşik Arap Emirliklerinden bir şeyh ve Newcastle kulübünü ise Suudi prensi satın almıştı. On iki yıl önce FIFA Başkanı olarak, kupanın Katar’da yapılacağını açıklayan Sepp Blatter, Katar ve rüşvet konusundaki iddialar nedeni ile açılan FBI soruşturması nedeniyle FIFA başkanlığından istifa etmek zorunda kalmış, ardından da futbol yöneticiliği yapamaması karara bağlanmıştı.

Ama futbol sadece dönen kara para ve ekonomik Pazar değil aynı zamanda Katar’ın muazzam bir petrol ve doğalgaz zenginliğine göz dikiştir. Macron’un Fransız oyuncu Kylian Mbappe'u teselli görüntülerinin arkasında tam da Fransa’nın bu konulardaki Katar ile yeni yol arayışları yatıyor. Bu nedenle söz konusu ziyaret sadece futbolla ilgili değildi.

Diğer önemli bir boyut ise Katar’da ciddi bir futbol altyapısının olmaması nedeniyle 7 yeni stadyum, ekiplerin konaklama ve idman tesisleri, havalimanı ve metro, taraftarlar için konaklama tesisleri gibi sayısız inşaat kısa bir sürede yapıldı. İş cinayetleri katlanarak çığ olurken, bu inşaatlarda çalışmak için farklı ülkelerden gelen 6 bin 800 göçmen canından oldu. Uluslararası Af Örgütü, baskılar üzerine 2018’de yaptığı açıklamada, inşaatlarda çalışan yüzbinlerce işçinin insan hakları ihlalleriyle karşı olduğunu belirterek: “göçmen işçiler 50 derece sıcağın altında, günde 17 saate varan sürelerle çalıştırılıyor, susuz bırakılıyor, pasaportlarına el konuluyor, kaçmamaları için aylarca ücretleri ödenmiyor. Pasaportlarına el konulan işçiler, parasal ceza, polise teslim etme, başka işe girmeyi engelleme gibi tehditlerle zorla çalıştırılıyorlar…”  diyordu. Ama başta Macron olmak üzere dünya bu katliamı görmedi. Dünya kupa finali sırasında üzerlerine geçirdikleri kaftanlarındaki altın şeritler işte tamda ölen bu işçilerin kanı ile alınmıştı!

Final maçını kaybetmenin ardından TF1 televizyon kanalı için futbol maçını sunan sunucu şöyle diyordu : “Bizim ülkemizde de benzer bir süreç var. Enflasyon hızla yükseliyor. Arjantin halkı bu dönem artan zamlar, ülkedeki kriz nedeni ile bizden daha zor durumdalar. Bu onlara bir moral olur!” Dünya kupasının bir önemli misyonu daha sunucu tarafından özetleniyordu; futbol etrafında kitlelerin ülkedeki sorunlarından uzaklaştırılmaları ve uyutulmalarıdır!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.