Göç etmek istemiyorlar

• Depremde sağlam bir evin kalmadığı Nurdağı’nda göçe hazırlanan kadınlar, zor koşullarda yaşadıklarını, sahip oldukları her şeyi yitirdiklerini ve şimdi göç etmek zorunda olduklarını  belirterek, “Burada kalmamıza yardım etseydiler, gitmek zorunda kalmazdık" dediler.

Mereş merkezli depremlerin üzerinden 10 geçti. 11 gündür yaşanan felakette yıkım ağır ve hayatını kaybedenlerin sayısı 36 binin üzerinde verilse de bazı bölgelerde enkaz altında insanların olduğu bilinmesine rağmen enkazlar kaldırılmaya başlandı. Depremde yıkımın en büyük olduğu yerlerinden biri olan Dîlok'un (Antep) Nurdağı ilçesinde ise kurtulanlar göç ediyor. Neredeyse sağlam bir tek evin kalmadığı Nurdağı’nda göç edecek olan kadınlar, bir çözüm bulunursa başka şehirlere taşınmak zorunda kalmayacaklarını, yaşadıkları toprakları terk etmek istemediklerini belirtti.

Umutlarımız ve hayallerimiz yıkıldı

Yıllardır Nurdağı'n da yaşadıklarını belirten Zeynep Bozkurt, meydana gelen depremden kaynaklı hem ailelerinin hem de hayatlarının enkaz altında kaldığını söyledi. Zeynep, "Deprem olduğunda ben uyuyordum ve şok oldum. Çocuklarım ve ben hayatta kalabildik ama evimiz yıkıldı. Depremden sonra kalacak yerimiz olmadığı için iki gün hayvan barınağında kaldık. Oturacak yerimiz yoktu ve yağmur yağıyordu. Burada ne su ne de elektrik var. Çok zor koşullarda yaşıyoruz. Sahip olduğumuz her şeyi kaybettik. Kurtarabildiğimiz eşyalarımızı aldık şimdi Mersin'e gidiyoruz. Yıllardır buradayız ve şimdi ayrılıyoruz. Bizim için çok zor, o duyguyu tarif edemiyorum. Tüm umutlarımız ve hayallerimiz yıkıldı. Psikolojik olarak da iyi değiliz. Bir şey sallanınca hep bir deprem olduğunu düşünüyoruz ve çok korkuyoruz" dedi.

‘Boşluktayız ve yardım bekliyoruz’

22 yıldır Nurdağı'nda yaşadığını söyleyen Hatice Bozgeyik de, deprem günü büyük bir travma geçirdiklerini ve o günü asla hafızalarından silemeyeceklerini belirtti. Hatice Bozgeyik şöyle dedi: "Şu anda nereye gideceğimizi, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bir boşluktayız ve yardım bekliyoruz. Evden hiçbir eşyamızı alamadık. Yıkılan evimize baktığımızda travma geçiriyoruz. Yıkılan evimi kredi çekerek almıştım, evim yıkıldı ama ben kredileri hala ödüyorum. Sadece ben değil herkes benim durumumda. Göç etmememiz için başka bir çözüm olsaydı bizim için daha iyi olurdu. Çadır da yaşama çok zor. Çünkü elektrik ve su yok hijyen açısından hepimiz çok zorlanıyoruz.”

Yardım edilirse göç etmeyecekler

Bulunduğu binadan yaralı olarak kurtulan Meryem Kurt ise, evinden ve mahallesinden çıkmak istemediğini söyleyerek, evden çıkmanın mucize olduğunu söyledi. Meryem, "2 gün dışarıda kaldık. Çadırımız ve kalacak yerimiz yoktu. Evimiz ağır hasar gördü ve yıkılacak. Afyon'da ev bulduk oraya gideceğiz ama şimdi nasıl gideceğimizi bilmiyoruz. Ayrıldığımızda tüm anılarımız ve hayatımız burada kalacak. Bu bizi çok üzüyor. Ama mecburuz çünkü dışarıdayız ve çok zor koşullarda yaşıyoruz. Burada kalmamıza yardım etseydiler, buradan gitmek zorunda kalmazdık" ifadelerini kullandı.

'Yaşadıklarımız kimsenin başına gelmesin'

Bir başka depremzede Hacer Kurt da, yaşadıklarını asla unutamayacakları belirterek, "Bizim yaşadıklarımız kimsenin başına gelmesin. Buranın insanı çok kötü zamanlar geçirdi ve bunları asla unutmayacak. Bütün çocuklarım bir yerdeydi. Deprem olunca dolap benim ve torunumun üzerine yıkıldı. Bir parka gittik orada da bir deprem daha oldu herkes çok korktu bir yerlere koşuyordu. Herkes yardım çağırıyor ve bağırıyordu."

RABİA ÖNVER-SEMA ÇAĞLAK /JINNEWS-DÎLOK