Özgür basın yargılayanları yargılıyor

İlham BAKIR yazdı —

  • Yaklaşık 13 aydan beridir gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde tutulan 16 Kürt gazetecinin mahkemede yaptıkları savunmalar, birer savunma değil, özgür gazeteciliğin nasıl yapılacağını anlatan birer manifestodur.

Birkaç sol sosyalist basın çevresi dışında Türkiye’de gerçekleri ortaya çıkarma ve halka ulaştırmada özgür gazeteciliğin yegane temsilcisi özgür Kürt basınıdır. Yaklaşık 13 aydan beridir gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde tutulan 16 Kürt gazetecinin mahkemede yaptıkları savunmalar, birer savunma değil, özgür gazeteciliğin nasıl yapılacağını anlatan birer manifestodur. Bu son mahkeme de dahil Kürt gazetecilere yöneltilen suçlamalar ve Kürt gazetecilerin bu suçlamalara karşı geliştirdikleri savunmalar, bütün dünyadaki gazetecilik okullarında, akademilerinde gerçek gazeteciliğin ne olduğuna, özgür gazetecinin nasıl bir duruş sahibi olması gerektiğine dair ders olarak okutulması gerekir. En baskıcı, en ırkçı, en faşist rejimlerin bile özgür basın karşısında nasıl çaresiz kaldığının, özgür basınının, koşullar ne olursa olsun haber verme, halka gerçekleri ulaştırma konusunda bir adım geri atmayacağına dair yüz yıldır tarih yazıyor Kürt basını.

Gazetecilik kisvesi altında iktidarla en derin çıkar ve talan ilişkilerini geliştiren, iktidarın işlediği suçları gizleyen, halkın gerçeklere ulaşmasını engelleyen ve bu konuda her türlü yalana ve manipülasyona başvuran, bir toplumun gırtlağına kadar pisliğe bulaşmasına, toplumun en küçük hücresine kadar derin bir çürümüşlüğün içerisine itilmesinin zeminini hazırlayan yandaş basın karşısında kelimenin tam anlamıyla kelle koltukta özgür gazeteciliği, halkın haber alma, fikir açıklama özgürlüğünü savunan özgür basın mensupları bu son mahkemede de olduğu gibi kendilerini tutsak almaya ve yargılamaya çalışan iktidar güdümündeki yargıya savunma vermiyor aslında. Kirli ilişkilere bulaşmış yandaş gazeteciliği, iktidarın aparatına dönüşmüş yargıyı ve bunların arkasındaki iktidarı yargılıyor bu mahkemelerde.

Kürt gazetecilerin yargılandığı mahkemelerde bugünden yüz yıl öncesine uzanan, Türk egemen sınıfının istibdadının, ırkçılığının, talancılığının, halk düşmanlığının; bu sınıfla işbirliği yapan, şahsi istikbal ve menfaat temini için her türlü yalana hayasızca başvurmayı gazetecilik faaliyeti olarak icra eden Türk basınının pespayeliğinin, rezilliğinin, sefaletinin tarihi yazılmaktadır. 

Bugünkü iktidara sözüm ona muhalefet eden ve kendilerini muhalif basın olarak tanımlayan başını Cumhuriyet gazetesinin çektiği basının Kürt gazetecilerin öldürülmeleri,  tutuklanmaları, yargılanmaları, onlarca yıl hapis cezaları almaları, Kürt basınına ait gazete, televizyon ve radyoların kapatılmaları konusunda kimi zaman doğrudan destek verme, kimi zaman aldıkları görmezden gelme, suskun kalma tavrı da bu utanç tarihinin bir parçası olarak kayda geçecektir.

Kürt basının başına getirilenlerin kendi başlarına gelmeyeceğini, kendilerini bu ülkenin asıl sahibi sayan seküler ırkçı Türkçü aydınlanmacıların ve sermayenin temsilcisi bu basın şimdi sıra kendine gelmişken bu iktidar karşısında direnmek için yapabileceği hiçbir şey yoktur. Kürt basını gibi ne bir direniş geleneğine sahiptir, ne de kendisini ödenecek bedel ne olursa olsun sahiplenecek bir halk desteğine sahiptir. Bu basının gidebileceği tek nokta, asgari çıkar birliği içinde bu iktidarla uzlaşmaktır.

Önümüzdeki dönem kendini muhalif basın olarak konumlandıran basında havuz medyasından isimlere yer verildiği, iktidara muhalif olarak bilinen gazetecilerin iktidarla yan yana düşen bir gazetecilik çizgisine kaydığını, muhalif basın olarak bilinen bir takım basın kuruluşunun iktidara yakın iş adamları tarafından satın alındığı bir sürece tanıklık edeceğiz. Geriye öncülüğünü Kürt gazeteciliğinin yaptığı özgür basın kalacak sadece halka gerçekleri ulaştırmak adına sahada kalan.

Aydınının, sanatçısının, gazetecisinin bazen göbeğinden, bazen orasından burasından bu kadar iktidar yedeğine düştüğü bir ülkede diktatörleşen bir iktidarı, Millet İttifakı zihniyetinde şekillenmiş bir siyasetle, bir muhalefetle alt etmek mümkün müdür? Alın bakın seçim yenilgisinden sonra muhalefet partilerindeki özeleştiri ve yenilenme girişimlerine ve bu muhalefetin yandaşı olan basındaki tartışmalara, bu ülkeyi nasıl bir karanlığın beklediği, bütün dehşeti ile kendini gösteriyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.