Radikal muhalefet cephesini var etmek gerek

Sezai TEMELLİ yazdı —

  • Bu çürümeden bir an önce kurtulmak gerekiyor. Bunun birinci yolu iktidarı devirebilecek bir muhalefet hareketinin acilen hayata geçmesi gerekliliğidir.
  • Küresel bürokrasinin ve sermayenin bu kriz makinesine destek olması Türkiye ve Ortadoğu halkları için katlanılması mümkün olmayan maliyetler yaratmaya devam ediyor.

Küresel siyasal ve ekonomik kriz çok katmanlı bir hal alarak derinleşiyor. Kapitalizmin son dönem krizinin uzun süredir aşılamıyor oluşu, krizin adeta yapışkan bir hal almış olması sadece ekonomiyi değil küresel siyaseti de çok boyutlu olarak etkilemektedir. Krizini bir türlü aşamayan kapitalist sistem krizle yaşayabilecek formlar üretme çabasını uzun süredir denemekte. Neo-liberalizmin özellikle 2008 krizini neo-faşist ittifaklarla aşma arayışları bu çabanın sonucudur. 

Putin ve Erdoğan gibi otoriter şefçi rejimlerle küresel sistemin örtülü barışık ilişkileri, NATO’nun yeni dönem siyasi genişleme projesi, Trump sonrası ABD’de yaşanan gelişmeler, Japonya eski başbakanının öldürülmesinden İngiltere başbakanının istifasına kadar yaşanan son dönem gelişmeler, Ortadoğu’da ve Ukrayna’da süren savaş krizin bu dönem görünür yansımaları olarak okunabilir. Diğer taraftan küresel yoksulluk ve açlık, mülteci sorunu, enerji darboğazı, pandemi, ekolojik sorunlar sistem krizinin adeta kronikleşmiş başlıkları.

Tüm bu sorunların ilginç bir şekilde en yoğun yansıdığı coğrafya kuşkusuz Ortadoğu ve Türkiye. Nedeni de Türkiye’deki neo-faşist iktidar bu iklimden olabildiğince yararlanma peşinde oluşudur. Başlı başına bir kriz iktidarı olan Erdoğan sistemi iktidarını ayakta tutabilmek adına krizleri elindeki körükle besliyor. Bugünkü iktidarın ana stratejisi kriz ve çözümsüzlük üretimidir. Küresel bürokrasinin ve sermayenin bu kriz makinesine destek olması Türkiye ve Ortadoğu halkları için katlanılması mümkün olmayan maliyetler yaratmaya devam ediyor.

Türkiye bu buhranlı atmosferden kendi hesaplarına uygun gelişmeler bekliyor. Yayılmacı politikalarını hayata geçirebilmek, Kürt meselesini çözümsüz kılarak mevcut ulus devlet sistemini sürdürebilir kılmak, oligarşik sermaye yapılanmasına uygun sömürü ve talan düzenini kalıcılaştırmak başlıca arzusu. İktidar bu senaryoyu sürdürmek adına bir yandan seçimli neo-faşist sistemi kurumlaştırırken, ahlaken yaşanan tüm çöküntü sahnelerini meşru göstermeyi de ihmal etmiyor. Sadece ekonomik ve siyasal bir çöküş değil, toplumun ahlaki değerlerindeki yozlaşma telafisi güç bir geleceği bize hazırlıyor.

Bu çürümeden bir an önce kurtulmak gerekiyor. Bunun birinci yolu iktidarı devirebilecek bir muhalefet hareketinin acilen hayata geçmesi gerekliliğidir. Çürümenin başlıca nedeni Kürt düşmanlığına dayalı kalıcılaşmış savaş stratejisidir. Bu savaşı sonlandırmaksızın demokratik bir geleceği inşa etmek mümkün değil. Kürt barışının sağlanması demokratik sistem adına birincil öneme sahip adımdır. Bu nedenle muhalefet hareketi bir barış hareketi olmak zorundadır. Siyasi, toplumsal ve ekonomik barışın yolu Kürt meselesini kalıcı bir çözüme kavuşturabilecek barış mücadelesinden geçmektedir. 

Kürt meselesi ile birlikte önemli bir diğer başlık yoksulluk meselesidir. Yoksulluğun bu derece yaygın ve derinleşmiş olmasının en önemli nedeni yine savaş politikalarıdır. Savaş politikalarının yanı sıra talana dayalı bir ekonomi anlayışı da yoksulluğu katlanılamaz boyutlara taşımıştır. Muhalefet hareketi bu nedenle anti-kapitalist bir zemine oturmalıdır. 

Zora dayalı sisteme rıza göstererek, rejimin irrasyonel aklına tutsak olarak, tercüme odası artığı aydın anlayışıyla muhalefeti var etmek mümkün değil. Bugün en temel iki mesele konusunda konuşamayan, seçim hesaplarıyla gündemini fazlasıyla meşgul eden, ajandasında hala Kürt meselesinin çözümüne dair tek bir kelime bulunmayan sistem muhalefeti Kürt halkından, emekçilerden, kadınlardan çok uzağa düşmüş durumdadır. Liberal, pasifist, teslimiyetçi anlayışın dümen suyuna girmiş bu konformist aklı reddetmeliyiz, iktidarla mücadele ettiğimiz gibi bu akılla da mücadele etmeliyiz. Bu aklın dümen suyundan çıkma zamanı gelmiştir.
Çözüm mümkündür. Çözüm radikal bir muhalefet hareketinden geçmektedir. Sokakta, işyerinde, mahallede barış ve demokrasi adına harekete geçme zamanıdır. Seçim falı bakarak değil, Newroz’da, 1 Mayıs’ta olduğu gibi, 12 Haziranda yollara düştüğümüz gibi, tecride savaşa yoksulluğa karşı çıkacak eylemi ve onun radikal entelektüel aklını var ederek yol alabiliriz. Üçüncü yoldaysak ya o yolun gereğini yapacağız, ya da yoldan çekileceğiz…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.