Rejim değişecek mi?   

Selim FERAT yazdı —

  • HDP’nin açık önermeler yapması, hayati konuları cesaretle tartışmaya açması, gelecek açısından büyük bir artı ve kutlanması gereken de bu.

Erdoğan rejimi gitsin, ondan daha kötüsünün gelmesi mümkün değil, kötülerin en kötüsü mevcut rejim diyen, Türkiye’den Almanya’ya sığınan bir akademisyen.

Kıyaslama yapmayı bir tarafa bırakarak, Türkiye’de gelecek 6 ayda olacaklar konusunda bir fikir üretmek mümkün olabilir mi?
Bunun mümkün olduğunu düşünüyorum.

Yıllardan beri gideceğini iddia ettiğimiz Erdoğan’la ilgili konuşan Berlinli “halktan” olduğunu söyleyen mantığı sağlam bir kadın, geçen yılın ortalarında yaptığımız bir görüşmede itiraz ediyordu:

“Yıllardır söylüyorsunuz, Erdoğan hala gitmedi!”

Geçen hafta yaptığımız görüşmede aynı kadın, bu kez Erdoğan’ın gideceğinden emin olduğunu ve Putin’in de Erdoğan’ı kurtaramayacağını belirtti.

O’na göre Erdoğan Brezilya eski Devlet Başkanı Bolsonaro gibi ülkesini terkedecek. Amerika’ya değil, Rusya’ya gidecek ve Bolsonaro gibi New York’da değil, Moskova’da bir McDonalds’da “Cheesburger” yerken görüntülenecek…

“Mafya, devlete hakim olmuş” belirlemesi, şimdilerde CHP’li, eskilerde MHP‘li  Alaattin Aldemir’in basına düşen açıklamalarından biri.

Eğer mafya devlete hakimse, gelecek bir “rejim”in mafyaya savaş açması, deyim yerindeyse bir “temizlik” yapması gerekiyor.

Kurdistan’da işlenen suçlar, Paris’teki iki katliamla ilgili bir “Hakikat Komisyonu” kurulmadan, suçlular yargılanmadan, rejimin kısmen bile olsa değişmeyeceği bilinmesine rağmen, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak görüşünde olan muhalafet halka güven vermekte basiretsiz kalmış durumda.

Altılı masa milli mesele, Kürt ve Kurdistan, kadın, emek ve demokrasi gibi temel konularda  proğram çekincesiyle, halka güven verme kudretine sahip değil.

HDP’nin açık önermeler yapması, hayati konuları cesaretle tartışmaya açması, gelecek açısından büyük bir artı ve kutlanması gereken de bu.

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç:

"Bu cumhurbaşkanlığı seçimi, rejimi değiştirmesi gereken bir seçimdir" dedi.

Zannediyorum Oluç’un bahsettiği, Erdoğan rejiminin değişmesi olmalı.

Eğer kasıt Türkiye’deki mevcut devlet rejiminin değişmesiyse, rejimi değiştirecek olanlar bilinci değişecek olan kadınlar, emekçiler ve gençler olacaklardır.

Birey değişirse;

Bireyler değişirse;

Bireyleri oluşturan toplum değişirse;

Toplumdan oluşan toplumlar değişirse;

Türkiye ve Bakurê Kurdistan’ın demografik yapısını oluşturan çeşitli topluluk ve toplumların dokusundan oluşan sosyal yapının duruşu değişirse, mevcut rejimi değiştirecek bir güç var demektir ve böylece rejim değişir. 

Bu adımı atan yeni bir rejimin temellerini oluşturacak, Emek ve Özgürlük İttifakı, kadın ittifakı, Kürt ittifakı, demokrasi güçlerinin ittifakı iddialı olan tek güç!
Nicel olarak değişimi kısa vadede gerçekleştirecek güçte olmayabilir.

Niteliksel olarak, umut vadeden tek halk gücü olması açısından, diğer siyasi partiler için sosyal bir tehdit gücü.

Bu rejim değişecek mi sorusunu “Değişecek!” olarak cevaplamak için, motivasyon, umut, proje ve toplumların ezilen tüm kesimlerini kapsayan gelecekle ilgili pozitif bir gelecek hikayesi olmalı.

Böylesi bir gelecekle ilgili tabloyu sunan ilk oluşum HDP’nin içinde olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı ve Kadın bileşimleri oldu.

Sonuçta altını çizmek istediğim, uyuşturucu mafyaları, özel harekât, katiller tarafından yönetilen bir rejimin şimdiki temsilinin yakında ve devamının ise gelecekte ayakta kalma şansının olmayacağıdır!

Onyıllardır esen “rüzgar kapitalisttir, zayıf olanı yıkar.” (Guevera)  

Türk sömürgeciliği dünyadaki tüm Kürtler için kelimenin tam anlamıyla bir cehennemdi. 

Guevera’dan değiştirerek ödünç alıyorum: Gelecek olan “yağmur”dur. Sosyalisttir, “herkes için yağar!”
 
Selimferat@web.de 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.