Türkiye adım adım işgal ediyor

  • Hristiyan Arabulucular Takımı’nın (CPT) Süleymaniye ofisinden Kamaran Osman, Türk devletinin sivilleri de hedef alarak Güney Kürdistan’ı işgal etmek istediğini, Federe Hükümet’in ise anayasal sorumluluğunu bile yerine getirmediğini söyledi.

 

CPT çalışanı Kamaran Osman, Türk devletinin 42 üssünün bulunduğu, 80 İHA/SİHA’sını saldırdığı, 116 sivili katlettiği, en az 148 köy boşalttığı Güney Kürdistan’ı işgal etmek istediğini söyledi.

Türkiye’nin Federe Kürdistan’daki askeri, siyasi ve iktisadi faaliyetlerinin çetelesini tutan Hristiyan Arabulucular Takımı’nın (CPT) Süleymaniye ofisinden Kamaran Osman, 2015’ten beri tutukları kayıtların özetini Mezopotamya Ajansı’ndan Zelal Fidan’a anlattı.

Türk devletinin Dihok’un Zaxo bölgesinden Hewlêr’in Kelaşîn ve Sidekan bölgesine kadar uzanan bir hattı ‘güvenli bölge’ yapmaya çalıştığını belirten Osman, şu bilgileri verdi: ”Türkiye bu sınır hattında 42 tane askeri üs ve bir askeri havaalanı kurdu. Burada Türkiye saldırıları genel olarak savaş uçakları ve top atışlarıyla gerçekleştiriliyor. Bunun dışında İHA ve SİHA’lar da kullanılıyor. Türkiye’nin bu bölgede kullandığı 80 adet insansız hava aracı var. Ağustos 2015’ten beri  Türkiye’nin saldırılarında 116 sivil hayatını kaybetti. Bu insanlar çiftçiydi, köylüydü, öğrenciydi, esnaftı ve evlerinde otururken bombalandılar. Ağustos 2016’dan beri tamamı sivil olan 139 kişi bu saldırılarda yaralandı ve binlerce insan yerinden edildi. 148 köy tamamen boşaltıldı. Örneğin 16 ailenin yaşamakta olduğu Nahla Vadisi’ndeki Hizankê köyünde şu an yalnızca bir aile kaldı. Bu gibi durumlardaki köylere boşaltılan köy değil, boşaltılmakta olan köy diyoruz fakat bu durum henüz boşaltılmış köy statüsünde olmasalar bile, binlerce kişinin göçe zorlandığı gerçeğini değiştirmiyor.”

Asıl hedefi işgaldir

Türkiye’nin yalnızca PKK’yi değil, tüm Kürt halkını hedef aldığını; silahlı olup olmamasının bir şey değiştirmediğini, Kürt olmasının yeterli olduğunu belirten Osman, Türkiye’nin buradaki hakimiyet alanını genişletmek, yani işgal etmek istediğini söyledi. Osman, şu çarpıcı detayları hatırlattı:

* Türk ordusu, 17 Ağustos’ta Şengal’de bir hastaneye hava saldırısı gerçekleştirdi. Bu hastanede hem YBŞ’liler hem Irak ordusu mensupları hem de Kovid-19 hastaları tedavi ediliyordu. O gün o hastaneyi vurduklarında siviller ve sağlık çalışanları da hayatını kaybetti. 13 köylü korona tedavisi görüyordu. Bu yetmedi, aynı hastaneyi bir kere daha vurdular.

* Mesela Süleymaniye’de genel olarak turistlerin gittiği Kanî Masî bölgesine 75 kilometre kala PKK’lilerin olduğu bir aracı takibe almıştı Türk ordusu. Aracı sivil yerleşim bölgesine gelene kadar vurmadılar. Ne zaman ki araç dükkanların olduğu turistik bir bölgeye geldi o zaman vurdular. O araçtaki PKK’lileri vurdular ama o esnada o civarda olan, dükkanlardaki, yoldan geçen insanları da katlettiler. 5 kişilik bir ailenin tamamı o saldırıda hayatını kaybetti.

* Benzeri şekilde 2019’da yine bir aracı SİHA ile vurdular. Fakat aracı tek başınayken değil, bir sivil aracın tam yanındayken vurdular. O saldırıda diğer aracın içindekiler de katledilmiş oldu.

Artık sınır bölgesiyle yetinmiyor

Türk ordusunun Sidekan sınırından 35 km kadar içeri askeri üsler kurduğunu; Heftanîn tarafında 15-20 km kadar içeri girdiğini; yine sınırdan 45 kilometre içeride Bamarnê’de askeri havaalanı inşa ettiğini anımsatan Osman, tüm bombalamaların sadece Irak-Türkiye arasındaki bölgede gerçekleşmediğini söyledi. Bu hafta Irak-İran arasında bir yerini bombaladığına işaret eden Osman, ”Yani kendi sınırlarından 200 kilometre uzağı bombaladılar. 28 kez bombaladılar burayı. PKK gerillalarını hedef almadılar söyledikleri gibi. O bölgede PKK yok. Köylülerin tarlaları var. Türkiye Kürt köylülerin tarlalarını vurdu. 28 kez. Bir evi vurdular, bahçesiyle beraber. Vurdukları bölgede ibadethane de vardı. Orayı da vurdular. Yani bu savaşın hedefi tüm Kürtler” şeklinde konuştu.

550 bin dönüm ormanlık alan

2007’den beri 550 bin dönüm ormanlık alan Türkiye’nin bombardımanı sonucunda yandığını, 2018’de ise ağaç kesimine başlanarak, ormansızlaştırmaya çalışıldığını kaydeden Osman, ”Mesela bu sene Mart ayının her günü, Federe Kürdistan’dan 690 ton odun transfer etti. Tarım alanlarını da hedef aldılar. Buralarda yaşayan insanlar çiftçiydi. Bu saldırıların sonunda daha büyük şehirlere göç etmek zorunda kaldılar ve gittikleri yerde işsiz kaldılar. Aynı şekilde bu saldırıların sonucunda pek çok küçük ve büyük baş hayvan da hayatını kaybetti” dedi.

Hükümet bir çadır bile vermedi

Yerlerinden edilen, göçe zorlanan bu insanların şehirlere gidip bir ev kiralamak zorunda kaldığını; Federe Kürdistan Hükümeti’nin bu insanlara kalmaları için bir çadır dahi vermediğini vurgulayan Osman, ”Örneğin Pençe-Şimşek saldırısı sonucunda Nisan’da yerlerinden edilen pek çok aile yol kenarlarında, refüjlerde yatmak zorunda kaldı. Evleri tamamen yok edilmişti. Bazı insani yardım kuruluşları bu kişilere yiyecek yardımı yaptıysa da bu yardımlar yeterli olmadı” şeklinde konuştu.  

KDP’nin Türkiye ile ittifakı

 KDP’nin Türkiye ile çok yakın bağlarına; 50 yıllık petrol sözleşmelerine dikkat çeken Osman, Federe Kürdistan Hükümeti’nin anayasal sorumluluğunu bile yerine getirmediğini söyledi. Osman, şunları kaydetti: ”İnsanlar yerlerinden edildiği zaman onlara en azından çadır, yiyecek, medikal yardım gibi şeyler sağlamakla yükümlüler. Öldürülen insanları şehit ilan edip ailelerine yardım etmekle yükümlüler. Yaralıları tedavi etmekle yükümlüler. Bunların hiçbirini yapmıyorlar. Federe Kürdistan Hükümeti’nden çok şey istemiyoruz. Tek istediğimiz anayasaya uygun davranarak bu insanların sorumluluğunu üstlenmeleri fakat bunu yapmıyorlar. Çünkü Türk hükümeti ile anlaşma ve ittifak içerisindeler.”

 

Arabulucular Takımı hakkında

Hristiyan Arabulucular Takımı, 1987’de Chicago’da kuruldu. Daha sonra gittikçe büyüdü. Şu anda Kolombiya, Kanada, Filistin, Yunanistan ve Güney Kürdistan’da ofisler var. Süleymaniye’deki ofis, Türk bombalamaları ve saldırılarının çetelesini tutuyor. Kaç kişi hayatını kaybetti, kaç kişi yaralandı, bu kişilerin yaşları neydi, kaç köy boşaltıldı, kaç kişi yerinden edildi, saldırılar sonucu ne kadar alanda yangın çıktı, ne kadar zarar verdi, bu saldırıların yerel halk üzerindeki etkileri gibi şeylerin raporlarını tutuyor. Bunun dışında sivil aktivistler, insan hakları savunucuları, gazeteciler gibi baskı altındaki grupların haklarını savunuyor.

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.