Vartinis'in yanık kokusu

Dosya Haberleri —

Öğüt Ailesi

Öğüt Ailesi

  • Muş'un yanık beldesi Vartinis'teyim. Katliamın yaşandığı ev onarılmış ve Öğüt ailesinden geride kalanlar sergileniyor. Her adım attığımda onların küllerinden kalan eşyaları görüyorum. Bir camekanın içinde ise kül olmuş elbiseler... Keskin bir yanık acı, burnumun direğini sızlatıyor. Kelimeler burada tıkanıyor...
  • Nasır ve ailesi kendi halinde bir aileydi. Eşi Eşref hanım hamileydi. Küçük bir çocuk zafer işareti yaptı diye Nasır, hamile eşi ve 7 çocuğu yakılarak katledildi. İki çocuğu ev yakıldığında camdan dışarı çıkmaya çalışıyor, askerler dipçiklerle kafalarına vurup ateşe atıyorlar. O iki çocuk yan yana pencerenin dibinde bulunur.

GÜLCAN DERELİ

Vartinis'teyim. Muş'un yanık beldesinde. Altınova yani Vartinis Bahçelievler Mahallesi 104 Sokak. 3 Ekim1993 tarihinde yakılarak katledilen Nasır Öğüt, eşi Eşref Oran ve biri anne karnında 8 çocuğunun yakıldığı evdeyim. Katliamın yaşandığı ev onarılmış ve Öğüt ailesinden geride kalanlar sergileniyor. Tek göz bir ev, dışarıdan bakıldığında vahşetten eser kalmamış gibi görünse de içeriye girdiğinizde gerçekle yüzleşiyorsunuz. Her adım attığımda onların küllerinden kalan eşyalar görüyorum. Duvarlarda Mehmet Nasır Öğüt (43), eşi Eşref Oran (43), çocukları Sevim (13), Sevda (12), Mehmet Şakir (11), Mehmet Şirin (8), Aycan (4), Cihan (3) ve Cinal Öğüt'ün (2) fotoğrafları... Yine katliamdan sonra evden küllerin arasından çıkarılan mutfak eşyaları çatal, bıçak, kaşık, tencereleri görüyorum. Kocaman bir camekanın içinde ise kül olmuş elbiseler göze çarpıyor. Yaşanmışlıktan geriye kalan parçalar insanın o anı gözünde canlandırmasına neden oluyor. Keskin bir yanık acı. Kelimeler burada tıkanıyor...

 

Evde yanan eşyalar

 

Nasır ve Eşref Öğüt, çocukları Cihat ve Cihan

Eşref hamileydi gün sayıyordu

Nasır Öğüt kendi halinde bir marangozdur, aynı zamanda çiftçilik yapıyordur. Yoksuldur, ailesine bakabilmek için bir yandan köylülere sandalye, kapı, pencere yaparken bir yandan da tütün ekiyordur. İlk eşi Zülfinaz ağır hasta ve tam olarak hastalığı bilinmese de kanserden dolayı yaşamını yitirdiği söyleniyor. Ancak çocukları daha çok küçüktür, tek başına çocuklara bakamayacağını düşünür ve ikinci evliliğini Eşref hanım ile yapar. Eşref'in çocuğu yoktur ama Zülfinaz'ın yadigarlarına kendi çocukları gibi bakar. Her biri ile ayrı ilgilenir, annelerinin yokluğunu hiçbirine hissettirmez, çocuklar da onu çok sever. Küçük yuvalarında kendi halinde yaşamaya devam ederler. Evlilikten kısa bir süre sonra Eşref, hamile olduğunu öğrenir. Çocuklar yeni doğacak kardeşlerinin heyecanını yaşarken, Eşref de doğacak bebeği için gün saymaya başlamıştır.

Cemile Uğurlu

Hepsine annelik yaptı

Öğüt ailesini tanıyanlara ulaşıyorum. Eşref'i halkın kendisine Asiye Ana dediği Cemile Uğurlu'ya sordum. Asiye annenin eşi Hüseyin Uğurlu, Nasır'ın hem yakın arkadaşı hem de akrabasıdır. Zaman zaman birbirlerine ziyarete gelir giderler. Asiye anne anlatıyor: "Görümcemle birlikte bizim evdeydi. Hatta sohbet ediyorlardı, ama çok az konuşuyordu. Sonra gitti. O gün de zaten son görüşümüzdü, onu da çocuklarıyla, eşiyle yaktılar. Çok iyi bir kadındı, çocuklara kendi çocuğu gibi bakıyordu. Üvey anne gibi değil, kendi anneleri gibi davranırdı, ayrım yapmazdı. Hepsine annelik yaptı. Çocuklar da onu çok seviyordu. Kendi çocuğu yoktu, daha hamileydi zaten. Öldürülmeden kısa bir süre önce evlenmişti, zaten evlendi hamile kaldı."