Feylî Kürtler meşru haklarının iadesini istiyor

Dosya Haberleri —

FEYLI KURTLER

FEYLI KURTLER

  • Feyli Kürtler, Irak’ın başkenti Bağdat’ın kurulmasında büyük katkılarda bulundu ve kendileri de Bağdatlı kimliğinin bir parçasına dönüştü ama ulus-devlet tarafından dışlanıp sürgüne yollandılar. Güney Kürdistanlı güçler de aynı ulus-devlet mantığıyla Feyli Kürtlere yönelik haksızlığı üstlenip devam ettirdiler.

EMRULLAH BOZTAŞ

 

Zagros dağ silsilesinin Arap coğrafyası ile temas ettiği yerde, Kürt halkının Şii inancına mensup halklar ile buluştuğu yerde yaşayan Feyli Kürtler, etnik aidiyet sebebiyle Kürdistan’da, mezhepsel tercihlerinden dolayı ise İran ve Irak’ta önemli bir yere sahip.

KNK Eşbaşkanı Zeyneb Murad, Bağdatlı bir Kürt siyasetçi, aktivist ve gazeteci. Kendisi de bir Feyli Kürt olan Murad ile Feyli Kürtlerin tarihini, kültürünü ve güncel siyasetteki yerlerini konuştuk.

Feyli Kürtlerin tarihi ve coğrafyası fazla bilinmiyor. Bu noktadan başlarsak: Bir Feyli Kürt olarak ulusumuzun bu bölümünün tarih ve coğrafyası neresidir?

Feyli Kürtler, ulusumuzun önemli parçalarından biri olarak Zagros dağ silsilesinin güney eteklerinde yerleşiktir ve bu dağın silsilesinde yaşarlar. Dr. İsmail Qemendar’a göre Feyli Kürtler, bin yıllardan beri bu toprakların yerleşik halkıdır. Irak ve İran sınırlarının her iki tarafında, Xaneqîn’in ve Kerkük’ün kuzeyinden batısına, Irak’ın güneyinde Emare ve Basra ile İran sınırlarında kalan Rojhilat Kürdistanının Îlam, Kirmanşan ve Loristan bölgelerinde ve İran’ın birçok bölgesinde yerleşiktirler. Feyli Kürtlerin önemli bir kısmı da Bağdat ve Tahran’da yaşıyor. Bugüne kadar ciddi bir nüfus sayımı yapılmadığı için kesin olarak şu kadardır diyemesek de genel kanı 3 milyon Feyli Kürt nüfusunun bulunduğu yönündedir.  

Tarihi Arap belgeleri, Feyli Kürtlerin Abbasi Halifeliği döneminde Bağdat şehrinin imarında ve kurulmasında önemli rollere sahip olduklarını söylüyor. Ancak 1623 ile 1629 yılları arasında Osmanlı ve Safevilerin anlaşması ile iktidar ellerinden alındı ve güçsüz düşürüldüler.

Feyli isminin kökeni Peyli sözünden geliyor. Peyli, “kahraman” ve “esas olan” anlamına gelir ve Kürtçenin Kurmancî lehçesinde de Pehlewan “güreşçi” demektir. Arapça’da “P” harfi bulunmadığından yerine “F” ikame edilmiş, böylece Peylî Feyli olarak kullanılmış ve isim değişmiştir.

Feylilerin konuştuğu lehçe Güney Kürtçesi (Kurdî Jêrîn) olan Kelhori, Leki ve Lori’dir.

 

Feyli Kürtlerin edebiyat, sanat ve düşünce alanına etkileri ve Güney Kürdistan siyasetindeki yerleri nedir?

Irak’ta Feyli Kürtler, köklü aşiret yapıları oluşturup toplumsal yaşamda böyle tanınırlar ancak hem Irak hem de İran devleti sınırlarında yaşamalarına rağmen iktidarlar tarafından her daim ikinci sınıf vatandaş olarak görüldüler. Irak’ta sivil toplumun yapılandırılmasında temel rolü üstlenmişlerdir ve devlet ekonomisinin oluşturulmasında da özel bir pozisyonları vardır. Günümüzde de Irak ve Kürdistan siyasetinde demokratik oluşumlarda aktif olarak yer alıyorlar. Edebiyat ve aydınlanma çalışmasında önemli şair, yazar ve dil bilimciler arasındadırlar. Irak’taki toplumumuz, sivil yaşamın olduğu tüm alanlarda varlık gösteriyor.  

Feyli Kürtlerin Irak siyasetine katılımları, aktif oldukları çevre, Iraklı demokratlar ve ilerici güçler arasında sol cenahtadır. Tarihte Kürt örgütlenmelerinin kuruluş aşamalarında da öncü bir rol oynamışlardır. Ayrıca PDK’nin 1946’da kuruluşundan 1975’e kadar Bağdat’taki yöneticileri Feyli Kürtlerdi. Örnek babında Kadınlar Birliği Başkanı Samiye İsmil Heqi, gençler ve öğrenciler birliği sorumlusu Adil Murad ve KDP sekreteri Hebib Mehemed Merim, Feyli Kürt’tür.

Genel olarak Feylilerin Irak ve Kürdistan’daki sivil toplum, ekonomi ve siyasi kurumların oluşturulmasında rolleri özellikle belirleyici olmuştur. Hem kendi sorunlarına hem de sivil toplumun sol kesiminin sorunlarına dair oluşturulan basın-yayın ve akademik çalışmalarda da Feyli Kürtlere sıklıkla rastlıyoruz.

1975 yılından sonraki dönemde Feyli Kürtleri Yeketîya Nîştîmanî ya Kurdistan’ın (YNK) kuruluşunda da görüyoruz. 1981’de ise Partiya Gelê Demokratî ya Kurdistanê’ye katıldılar. Feyli Kürtlerin Irak muhalefetine görünür bir biçimde katılmaları ve Kürtlerin özgürlük isteyen devrimci yönlerine ekonomik ve siyasi destek vermeleri, onları Irak BAAS rejiminin birincil hedefi haline getirmiştir.

 

Kürt tarihinde bir çok kadın kahraman var ve tarihin bir dönemine adlarını verdiler. Feyli Kürtler arasında kadının yeri nedir?

Feyli Kürt kadınlarının mücadele ve direnişteki etkileri ve rollerini yurt ve kimliğin savunulması süreçlerinde görürüz. Zorlu dönemlerde askeri, siyasi ve toplumsal mücadelede halkımızın sesi ve rengi olmuşlardır. Tarihimizde örnekler çoktur. Feyli kadınlar kültürel ve fiziki kıyım tehlikesi baş gösterdiğinde direnişte yer alıp adlarını tarihimize altın harflerle yazdırmayı bildiler. Kürt tarihi böylesi direnişlerle doludur ve bunlar yazılmış, arşivlenmiştir.

Bizlere örnek olan Feyli Kürt kadın direnişçilerinden biri, Qedemxêr’dir. Qendî Qelawendi’nin kızı olarak 19. yüzyılın sonunda dünyaya geldi. Kendisi kahramanlığı, zekası ve güzelliği ile tanınır. İran’da Şahlığa karşı yürüttüğü mücadele ile adını duyurdu ve devrime öncülük etti. Loristan dağlarında sömürgeciliğe ve Şah’ın ordularına karşı direnen, bizim sembol olarak gördüğümüz kadın liderlerdendir. Kürdistan’da direniş içinde olan diğer kesimler ile de ilişki içerisindeydi. Loristan’da savaşı yönetirken Başûr Kürdistan’ında devrime öncülük eden Melik (Kral) Şêx Mehmud Berzencî’ye de destek verip, ”Ben İran’daki Kürdistan’da zulme ve baskıya karşı, köleliğe karşı savaşıyorum ve hiçbir zaman mücadelemi bırakmayacağım, Şah’a teslim olmayacağım, ülkemi kurtaracağım” diyor.

Bir başka kadın kahramanımız Xaneqîn şehrinin kızı Leyla Qasim’dır. Bir Kürt kadını olarak Leyla, Kürt ulusal mücadelesine direnişçi ve isyancı kişiliği ile mührünü vurandır. Irak’ta işgalci Baas rejimine karşı yürütülen mücadeleye aktif olarak katılmış, bu kahramanca ve cesaretli tutumu ile Kürt kadın direnişinin öncüleri arasında yerini almıştır.

Kerkük'te Feyli Kürt örgütlenmesinin bir toplantısı, 2020.

Feyli Kürtlere Bağdatlı da deniyor. Kültürünüzde Necef ve Kerbela’nın yeri nedir? Biraz adetlerinizden bahseder misiniz?

Doğrusu Feyli Kürtler Bağdat’ın kadim yerleşimcileridir. Bu kent Feyli Kürtlerin Irak’taki merkezi ve yerleşim yeri olarak biliniyor. Bağdat’ın birçok semti Kürt adı ile (Egid Al-Akrad) biliniyor ve Kürt semtidir. Bu semtlerin tarihi 11. yüzyıla kadar gidiyor. Yine Bab El-Şêx -ki Şêx Abdulqadir Geylanî’nin dergahı da oluyor. Şêx Ebdulqadir Geylanî (1077-1166), bilim ve inanç alanlarında tanınmaktaydı. Bazı şagirdleri Kürt’tü ve medresenin gelişmesinde etki sahibi olmuşlardı. Ardından bu medrese, Qadirî tarikatının merkezi olarak kabul gördü.  

Feyli Kürtlerin bir kesimi de Sadr City’de (Al-Thawra) yaşıyor. Birçok güney Iraklı da burada yaşıyor. Kürtlerin bu semt’e yerleşiminin tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmasa da Bağdat şehrinin doğusuna düşen bu semt, 1950 ilâ 1960 arasında Irak Cumhurbaşkanı Abdulkerim Qasim zamanında imar edildi. Irak’ın güneyinden iyi bir yaşam için kaçanlar bu mahalleye yerleştirildi. Şunu söyleyebiliriz ki Irak’ın başkenti olan bu şehr-i Bağdat’ın kurulması ve geliştirilmesinde Feyli Kürtlerin yaşamsal katkıları olmuş ve kendileri de Bağdatlı kimliğinin bir parçası olmuşlardır.

Feyli Kürtlerin çoğunluğu Bağdat’ta yaşadıkları için ve mezhepleri de Caferî (On İki İmam inancı) olduğundan ölülerini Necef’te bulunan büyük kabristana götürürler. Necef’te İmam Ali’nin mezarının yanında milyonlarca mezar bulunur ve milyonlarca Feyli Kürt’ün mezarı da oradadır.

 

Feyli Kürtler ulusal kimliklerini inkar etmeseler de güncel siyasette daha çok Iraklı bir duruşları var. Bunun sebebi nedir?

Günümüz Feyli gerçeğinde siyasal ve toplumsal olarak iki etken öne çıkar. Siyaset düzeyinde Feyli Kürtlerin örgüt ve hareketleri Şii ve Kürt siyasi partilerine bağlı şekilde tanımlanıyor. Irak’taki siyasi partiler arasındaki kutuplaşma -ki 2003’ten beri günbegün bu çelişki derinleşiyor- Feyli Kürtleri Irak Merkezi Hükümeti ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti arasındaki yaşanan çelişkilerin kurbanı durumuna getirdi.

Yıllardır Irak devleti ile bölge hükümeti ve onlara bağlı siyasi hareketlerin karşıt faaliyetleri Feyli Kürtlerin çelişkide bıraktı. Bu durum yaşadıkları bölgelerin göz ardı edilmesine sebep oluyor. Ekonomik alt yapı bozuldu ve yaşam şartları gün geçtikçe kötüleşiyor.

Karar merkezleri olan Bağdat ve Hewlêr’de Feyli Kürtlerin temsil edilmemesi de başlıca etkendir. Maalesef ki Güney Kürdistanlı Kürt güçler ulus devlet mantığıyla hareket ettikleri için Feyli Kürtlere karşı ciddi hatalara düşmüş, büyük yanlışlar yapılmıştır. Saddam rejiminin yıkılması ardından Irak’ın yeni sisteminin oluşturulma sürecinde kirli oyunlar oynandı. Irak merkezi hükümeti ve Başûrê Kurdistan’ın siyasi hareketleri arasında Feyli Kürtler üzerinden pazarlıklar yürütülmüştür. Maalesef birçok kişi halen bunun farkına varmış değil. Ciddi katliam tehlikesi ve planları ile yüz yüze olan Feyli toplumunun sorunlarına karşı her iki taraf da duyarsızdır. Zaten iktidardaki güçler Feyli toplumunu Kürt halkından koparmak için bir çaba içindeler. Kürt güçlerinin Bağdat ile yaptığı yanlış politikalar da Feylilerin parçalanmasına ve Kürt siyasetine duydukları inancın zayıflamasına sebep oluyor. Feyli Kürtler günümüze kadar da toplum olarak kendilerini örgütleyemediler ve siyasi temsilcilerini kendileri seçemediler, öz güçlerini açığa çıkarıp buna dayalı bir siyaset yapmadılar, parçalı kaldılar. Şimdi Başûrê Kurdistan’ın Kürt güçleri de bir parçalanmayı yaşıyor.

2013 sonrası Feyli Kürtler, Baas’tan kalan selefi çeteler ile DAİŞ’in saldırılarıyla karşı karşıya kaldılar. Özellikle Diyala, Xaneqîn, Mendeli, Şareban, Seadiye ve Celewla ile Bağdat ve Medayin gibi birkaç bölgede daha yaşanan saldırılar kötü bir insani dram yarattı. Yine 2017’de Güney Kürdistan Hükümetinin referandum kararı ardından Irak’ta Feyli Kürtlere dönük baskı ve şiddette artış yaşandı, ölüm tehditleri aldılar. Özellikle Şii çevrelere bağlı silahlı güçlerin yöneticileri Feyli Kürtlere saldırıp evlerini boşaltacakları tehdidini savurdular. Açıkça tüm Kürtlerin Bağdat’tan çıkarılacağı söylendi.

Devlet ve Bağdat Hükümeti bu konuyu yalanlayan, kanuni ve ahlaki olarak bu saldırı tehditlerini bertaraf eden bir tavır almadı. Aynı zamanda Başûr Hükümeti iktidarı da Feyli Kürtleri ve bölgelerini savunmayı beceremedi, bu bölgeyi ve halkını kaderine terk etti. Güney Kürdistan Bölge Hükümeti, Feyli Kürtlerin bulundukları bölgelerde iktidar olmasına rağmen Irak Anayasasının 140 maddesinin bu bölgeleri tartışmalı bölgeler olarak göstermesini kabullendi. Kürdistan’ın bu bölümünü tartışmalı hale getirdi.

Güney ve merkez Irak’ta bulunan Feyli Kürtler, yapılan tehdit ve saldırılar sonucu gitmek zorunda kaldıkları Başûr Kürdistan’ında da kötü durumlarla yüzleşti. Bağdat ve birçok bölgeden gelen Feyli Kürtler, Kürdistan’da göçmen pozisyonuna düştüler, aynı sorunlarla yüzleştiler, yabancı ve sığınmacı olarak görüldüler. Kürt olmalarına rağmen farklılıkları inkar edildi. Tekrar yerlerine dönenler, bu kırılmayı yaşadı.

Qedemxêr Feylî 

Feyli Kürtlerin tarihi, katliam, sürgün ve göçle de anılıyor. Baas rejimi öncesi ve sonrası yaşananlar nelerdi?

Birinci Dünya Savaşı sonunda 1916’da ilan edilen Sykes-Picot Anlaşması ardından Irak devletinin kurulması ile Feyli Kürtler dışlayıcı baskılarla yüz yüze kaldı. Özellikle de kanun yolu ile ayrımcılığa maruz kaldılar. 1924’te Irak vatandaşlık kanununun çıkarılması ile bu ayrımcı ve dışlayıcı tutum daha da kötü bir hal aldı. Ardı sıra 1963’te Baas rejiminin iktidara gelmesi ile Feylilerin vatandaşlık haklarının ellerinden alınması süreçleri hızlandı ve bu katlanarak günümüze kadar geldi.

Baas rejimi Feyli Kürtlere düşmanlığını açıkça ilan ederek insanlık dışı muamele ve vahşi yöntemleri uygulayan bir politika izledi. İstihbari yöntemler ile Feylileri bir bütün olarak cezalandırdılar; bunun için de Feyli Kürtlere öncelikli olarak asimilasyonu hedefleyen zorunlu iskan, yaşadıkları topraklardan uzaklaştırma, toplu katliam ve jenosit uygulandı. Baas rejiminin bir plan çerçevesinde yaptığı bu uygulamalardan 1969 ve 1972 yılları arasında 500 binden fazla insan etkilenirken, 1980 ile 1990’larda ise 600 bin Feyli Kürt bu insanlık dışı uygulamaların kurbanı oldu.

Irak vatandaşlık kanunu ile Feyli Kürtlerin vatandaşlık hakları ellerinden alınarak tüm mal varlıklarına el konuldu ve bu mülklerin yasal belgeleri de iptal edildi. Bu süreçler boyunca binlerce Feyli Kürt genci tutuklanarak zindana konuldu. Yaklaşık 20 bin Kürt genci ajan denilerek mimlendi. “Irak devriminin” yüksek ulusal ve toplumsal çıkarlarına düşman görülerek faili meçhul cinayetler ile katledildiler.

Irak Yüksek Mahkemesi, 29 Kasım 2010’da Feyli Kürtlerin toplu katliamı ve göçertilmesini insanlığa karşı işlenen suçlar olarak kabul edip tescilledi. Yine Irak Temsilciler Meclisi de (Irak Parlamentosu) bu mahkeme kararını 1 Ağustos 2011 günü yapılan oturumda çoğunluk oyu ile onayladı. Haziran 2012 yılında da bu, cumhuriyetin kararı olarak kabul edildi ama maalesef ki bu karar Kürdistan Bölgesi Parlamentosu tarafından onaylanmadı.  

Irak’ta birçok değişim yaşandı. Feyli Kürtlerin şimdiki durumu nedir ve beklentileriniz neler?

Yeni Irak devletinin kurulması ve eski rejimin yıkılmasının üzerinden 18 yıl geçmiş olmasına rağmen Feyli Kürtler ile doğru bir diyalog, insaflı ve hukuk çerçevesinde bir yaklaşım halen yok. Mevcut iktidarlar hukuku gözeten uygulamalardan ve tehditleri ortadan kaldırmaktan uzaktır. Vatandaşlık hakkı ile mal ve mülklerin tamamının iadesi sağlanmadı; geçmiş rejim tarafından öldürülen ve kaybedilenlerin akıbeti hakkında bilgi verilmiyor. Kadim Iraklı olan Feylilerin vatandaşlık hakları bile ispat zorunluluğu ile sınırlandırılmış durumdadır. Sorunu parlamento seçimleri sonrasına öteleyerek Feylilerin çıkarlarının önü alınıyor.

Irak’ta 2003’te Baas rejiminin yıkılışından günümüze kadar çok az sayıda Feyli Kürt yeniden mal ve mülklerine kavuşarak bölgelerine geri dönmeyi başardı. Ellerinden alınan haklarına kavuşmaları ve mülklerinin iadesi için şimdiye kadar Irak Federal Hükümeti tarafından gözle görülür bir pratik yok. Zorla kaybedilenler ve tutuklanıp götürülenleri Baas rejimi nasıl katletti ve kemikleri nerededir sorusuna tatmin edici bir cevap verilmiş, bunlar açıklanmış değil.  

Günümüzde Feyli Kürtler, Irak’tan meşru haklarının iadesi ve sorunlarının çözümü için köklü bir yaklaşım istiyorlar. Hem Irak Merkezi Hükümeti hem de Kürdistan Bölge Hükümeti tarafından marjinalleştirildikleri için ve hakları inkar edildiğinden umutsuzluğa kapılmış durumdadırlar.

Son yıllarda Kongra Neteweyî a Kurdistanê (KNK), Feyli Kürtlerin sorunlarına dair özel bir komisyon oluşturdu ve kapsamlı çalışmalar yürüttü. Bu komisyonun çalışmaları büyük bir çoğunluk tarafından hoşnutlukla karşılanıyor, müjdeli ve umut vaat eden bir haber olarak görülüyor. Feyli Kürtler özellikle de Brüksel’de Avrupa Parlamentosunda yapılan üç geniş kapsamlı uluslararası konferansa gönülden katılarak bu çalışmaların içinde yer aldılar, çalıştılar. KNK tarafından gerçekleştirilen bu ulusal sahiplenme çalışmasının Irak’tan İran’a göç etmiş ve geri dönmek isteyen Feyli Kürtlerin psikolojisi ve yaşamı üzerinde doğrudan etki yaptığını gördük. Bu çalışma, hem İran’da hem de diasporada yaşayan Feylilerin yaşamlarını olumlu yönde etkilemiştir.

Feyli Kürtler tarihleri boyunca toplu katliamlara uğramış, işgalci güçlerin soykırım politikalarının hedefi haline gelmiş olmalarına, birçok çevre tarafından kendi çıkarları doğrultusunda kullanılmaya çalışılmalarına rağmen her daim özgürlük özlemiyle yaşamıştır.

 

 

Yiğit bir Kürt kadını: Qedemxêr Feyli

 

Qedemxêr Feylî, Mir Qendi Qelawendi ve Cewahir’in kızı olarak dünyaya geldi. Babası Direkwend aşiretinin Qelawend kabilesinin reisi ve Küçük Loristan’ın miriydi.

Rojhilat Kürdistanı kaynakları, Qedemxêr Feylî’nin çok iyi eğitimli olduğundan, küçük yaşlarda kardeşleriyle birlikte silah kullanmayı ve ata binmeyi öğrendiğinden bahsediyor ve onu “uzun boylu, güzel, silahşör ve dirayetli bir süvari” olarak tanımlanıyor.

Qedemxêr, İran Şahının Loristan’da Kürt mirliklerinin ortadan kaldırılması ve halkın vergilere bağlanması çabasına karşı direnişte öne çıkan askeri ve siyasi şahsiyettir. Kirmanşan, İlam ve Loristan’ın bir kısmını kapsayan savaşta direnişçiliğiyle ve komutan olarak Kürdistan tarihine girmiştir.

Lider ve ordu komutanı olan Qedemxêr Feylî, Şah’ın ordusu ve Kürt işbirlikçiler ile girdiği bir savaşta esir düşerek 3 yıl Tahran’da zindanda kaldı ve burada 1937’de yaşama veda etti.

 

 

Irak’tan “Vatandaşlık Kanunu” uyarınca İran’a sürgün edilen Feyli Kürtler.

Bir sürgün kararnamesi 666

 

Irak’ta 1924’te “orijinal Iraklılara” vatandaşlık vermek için Vatandaşlık Kanunu çıkarıldı. Feyli Kürtler ise çoğunluğu Iraklı olmasına rağmen göçmen kabul edildi.

İkinci Baas darbesinin 1968’de gerçekleşmesinden sonra ise Vatandaşlık Kanunu gerekçe gösterilerek İran’a sürgünler başladı. 1971 sonbaharında bir seferde 40 bin Feyli Kürt sınır dışı edildi. 1969 ile 1971 yılları arasında yaklaşık 70 bin Feyli Kürt yerlerinden edildi ve sürüldü.

Baas rejimine karşı direnişe geçen Feyli Kürt toplumu, 1960'ların başından itibaren Kürt isyanlarına maddi-manevi destek verdi. Dava Partisi ve komünist partilerde aktifleşen Feyli Kürtler, tavır aldı.

1979’da Humeyni’nin İran’da iktidarı ele geçirmesi ardından Irak ve İran’ın ilişkileri kötüleşti. Saddam Hüseyin, Feyli Kürtlere dönük şiddet kampanyasına hız verdi.

Dönemin Baas söyleminde Feyliler, “temiz Iraklı kanını” kirletiyordu. Rejim, Feyli düşmanlığı ile İran kamplaşmasını, Şii karşıtlığını ve Kürt düşmanlığını bir cepheye oturttu. Arap milliyetçiliği ve savaş kışkırtıcılığının Saddam versiyonu böyle şekillendi.

Irak Devrim Komuta Konseyi, 1980 tarihli ve 666 sayılı Kararnameyi kabul ederek İçişleri Bakanına uyruğu iptal edilen herkesi sınır dışı etme yetkisi tanıdı. Sayıları 400 bin civarında olan fişlenmiş Feyli Kürtler İran’a sınır dışı edildi. Bu dönemde vatandaşlıktan çıkarılıp sınır dışı edilenlerin sayısı 500 binden fazladır. 666 Sayılı Kararname, 24 yıl yürürlükte kaldı.

Sınır dışı edilmelere ek olarak askerlik yapabilecek durumda olan binlerce genç de Nigrat Al-Salman, Abu Ghraib ve diğer Irak hapishanelerinde yargısızca alıkonuldu. Bu insanların kimyasal ve biyolojik deneylerde kullanıldıkları, rejim yıkıldıktan sonra açığa çıktı.

Cesetleri hiç bulunmayan kayıp gençlerin tahmini sayısı 10 bin ile 20 bin arasında değişiyor.

Irak’ın başkenti Bağdat’taki Feyli Kürtler Anıtı.

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.