Kartaca meselesinde benden bu kadar

Veysi SARISÖZEN yazdı —

  • AKP-MHP rejimine karşı olan herkesi birleştirecek bir slogana ihtiyaç olduğu kesindir. En geniş güçlerin demokratik cephesi böyle birleştirici bir slogan etrafında kitleleri harekete geçirmeden kurulamaz. Böyle birleştirici bir slogan olmadan kitleler ne devrime ve ne de sandığa götürülebilir.

 

Marcus Porcius Cato, Antik Roma İmparatorluğu’nda yaşadı. Senatördü. MÖ 234 yılında doğmuş ve MÖ 149 yılında ölmüştü.

Bu Senatör ne zaman kürsüye çıksa ve konuşma konusu ne olursa olsun, sözlerini daima şu cümleyle bitirirmiş: Kartaca yıkılmalıdır. Ömrünün son anına kadar hep böyle demiş:  “Veba salgınında çok insan öldü: Kartaca yıkılmalıdır.” “Ekmekler küçüldü: Kartaca yıkılmalıdır.” “İmparator nezle oldu: Kartaca yıkılmalıdır.”

Ve sonunda ölümüne birkaç yıl kala Üçüncü Pön Savaşı’nda Kartaca yıkılmış. Marcus Porcius Cato Kartaca yıkılınca ne demiş, bilmiyoruz. Ama en azından içi rahat gözlerini kapamış.

Bu Senatör’ün yaklaşımı siyasi mücadelede bir hedefe (doğru ya da yanlış( kilitlenmenin ve o hedefe ulaşmak için “tekrara düşmekten” korkmadan ısrarla her fırsatta o hedefi dile getirmenin önemini anlatmak için örnek verilir.

Yaklaşık olarak çakma darbeden bu yana  gazetemizin sayfalarını “Muhalefet Meclisten çekilmeli, Erdoğan’ı istifaya zorlamalı, Erdoğansız erken seçim yapılmalı” sözleriyle işgal ve okurlarımızı bu laflarla meşgul ediyorum. Hiç kimse de bu öneri hakkında tek söz etmiyor. “Doğru” diyen de yok, “eğri” diyen de. Sistem içi muhalefet her neyse, CHP’yle diyalog diyenler bile bu konuda diyaloga yanaşmıyor.  Eski tabirle “kaale almıyorlar.”

Canları sağolsun.

Bu durumda yeni ve etkili olgular ortaya çıkmadıkça, ben artık “Kartaca yıkılmalı” demeyeceğim.

Sadece şunu tekrar vurgulamak isterim:

Bana göre bu rejimi yıkmak mümkündür.

Yıkmak için halkın farklı sendikal, sosyal, kültürel taleplerini tek bir politik hedefe bağlamak gerekir. Bir bakıma küçük dereleri tek bir kanala akıtmak gibi. Bu yapılmazsa rejim bu küçük dereleri HES’lere akıtır, elde ettiği elektrikle AKP ampulünü ışıtır.

Kürt halkı “Öcalan’a özgürlük, Erdoğan’a istifa, muhalefet meclisi terket” diyebilir. Sendikalar “grev hakkı, Erdoğan istifa, muhalefet meclisi terket” diyebilir. Kadınlar “İstanbul Sözleşmesi, Erdoğan istifa, muhalefet meclisi terk et” diyebilir. Çevreciler “HES’lere son, Erdoğan istifa, muhalefet meclisi terk et” diyebilir. Barışseverler “Savaşa işgale son, Erdoğan istifa, muhalefet meclisi terk et” diyebilir.

Demiyor.

Anlaşıldığı kadar “Muhalefet meclisi terket, Erdoğanı istifaya ve meclisi erken seçime zorla” şeklindeki politik hedef kabul görmüyor. Bu durumda bir başka politik hedef formüle edilmelidir.

Nedir bu ortak politik hedef?

Şimdilik bilinmiyor.

Politik öncülük, yüzlerce talebi tek bir politik hedef etrafında birleştirmektir.

Tamam “Kartaca yıkılmalıdır” lafından vaz geçelim. Ama onun yerine tek, anlaşılır, herkesi birleştirebilecek “ekonomik, sosyal kültürel” değil, POLİTİK bir hedef koyalım.

AKP-MHP rejimine karşı olan herkesi birleştirecek bir slogana ihtiyaç olduğu kesindir. En geniş güçlerin demokratik cephesi böyle birleştirici bir slogan etrafında kitleleri harekete geçirmeden kurulamaz. Böyle birleştirici bir slogan olmadan kitleler ne devrime ve ne de sandığa götürülebilir.  

Romalı Senatör Marcus Porcius Cato her nutkunu “Kartaca yıkılmalı” diye bitiriyormuş.

Biz her hafta Salı günü yaptığımız konuşmaları nasıl bitireceğiz?

“Kartaca ilk seçimde yıkılacak” diyerek mi?

Kartaca Pön savaşıyla yıkılmıştı…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.