Nostalji

Selim FERAT yazdı —

  • Sosyolojik/psikolojik bağlamda nostalji, sadece ruh üzerinde olumlu bir etki değil, aynı zamanda sosyal bir bağ ve aidiyet duygusu oluşturuyor.

Yunanca bir kelime nostalji. "Dönüş, eve dönüş " anlamına geliyor.

Özel yaşamımızda, aldığımız kokular, duyduğumuz şarkılar, görüntüler; bizde duyguları tetikleyen bazı yaşam kareleri.

Sosyolojik/psikolojik bağlamda nostalji, sadece ruh üzerinde olumlu bir etki değil, aynı zamanda sosyal bir bağ ve aidiyet duygusu oluşturuyor.

Sinirbilimci Tobias Esch nostaljinin: "genellikle ağrı kesici, kaygı giderici ve koruyucu" olduğunu tesbit ediyor.

Ben de geçen Cumartesi günü, bu ırmağı sonuna kadar yüzeceğimden emin olduğum, aradan 20 yıla yakın zaman geçmesine rağmen, iletişimimizde kopukluk yaşamadığımız yol arakadaşım Mîrhem Yiğit‘le görüştüm. Deyim yerindeyse, birlikte koruyucu bir zaman tüneline girdik.

Berlin Kürt Bilim ve Araştırma Enstitüsü bünyesinde Avrupa’nın birçok kentinde ve son olarak Berlin’de organize ettiğimiz Ahmedê Xanî konferansları döneminde, birlikte yol aldığımız birçok simayı ve özellikle de İsmet Şerif Vanli’yi andık.
Sonrasında gerilla sahalarındaki anılardan;

Evine konuk olduğumuz Osman Sebrî’den bize kalan mirastan;

Dergiler, kitaplar, masallar ve emek harcayan güçlü kalemlerden bahsettik.

Ve konu nostaljiyken, kaçınılmaz olarak Mîrhem Yiğit’in çuvallarında, bir dönemin hafızasını içeren notları konuştuk.

90’lı yılların ikinci yarısında, Stockholm’de konuk olduğumuz Mîrhem’in evinde, uğradığı Kürdistanî mekanlarda, toplantılarda, gecelerde, sohbetlerde altığı notlardan, söyleşilerden, konferanslardan edindiği izlenimlere dayalı notlardan oluşan, hatırlıyorsam 8 çuval dolusu notu bulunduğunu hatırladım.

Bizzat gördüğüm, kapalı olmayan, odanın bir köşesine konmuş çuvallarını sordum.

Bilgisayarlara yüklenmeyi bekleyen çuvalların içeriğiyle ilgili verdiği bilgileri, ketumiyet hakkı olduğundan kendime saklıyorum.

Ve sonrasında, konu tarihi hafızaya geldi.

Günlüklerin önemi konusunda hemfikirdik.

Neden notlar, kimin için notlar, derken:

Konu kendini bir "felaketin kültür tarihçisi" olarak adeden alman yazar Victor Klemperer’e geldi.

Unutulacak kaderlerin ve aile trajedilerinin heba edilmemesi için, Klemperer 1933-1945 yıllarında, günlük notlar almış.

Her gün yazmış; dedikoduları, kötülüğü yaşanabilir kılmak için yapılan şakaları, günlük haberleri, insan manzaralarını, aile yaşamını;

Kaderleri, Yahudi nakillerini, Nazi baskı rejiminin insan ruhuna yüklediği dayanılması zor anları, tarihçeyi not etmiş Klemperer.

"Gözlemle, not et, incele”. Yahudilere yönelik zulmün günlük yaşamına dair titiz notlarıyla bu amacını yerine getirmiş.

Alman edebiyat bilgini, romantik filolog ve politikacı olan Victor Klemperer, yaşamının büyük bir kesitini günlük notlar almakla geçirmiş. "Tarih Devam Ediyor“, 1918-1959 yıllarında, Weimar Cumhuriyeti, Nasyonal Sosyalizm ve genç DDR’i nasıl yaşadığını aktarıyor.

Ve yıllar önce okuduğum bu Nazi dönemiyle ilgili kitaplarına dair söyleyeceğim:

Her şeye rağmen, dayanılmazı sıradalaştıranların kötülüğüne rağmen, umudu yaşanan kötülüklere kurban etmeyen, yürekli insanları sevdim.

Yaşamı seven, sevgiye özlem duyan, zifiri karanlıklarda, bir iğne ucuna yüklediği bir mercimek büyüklüğündeki ışıkla yaşama sımsıkı bağlanan insan yüreğine sığındım.

Victor Klemperer, tarihi sonundan geriye değerlendirmiyor.

Sürekli olarak kaydediyor.

Çalkantılar, iniş çıkışlar, acı kareler, bu son yaşam karesi olarak algıladığınız bir karede, sizi hayretler içinde bırakacak yeni dirilişler ve yaşam mücadeleleri.

Yahudi kökenli Klemperer’in hayatta kalabilmesini sağlayan "Aryan“ olarak kabul edilen eşi Eva sayesinde mümkün olmuş.

Klemperer için günlük yazmak, "psikolojik olarak hayatta kalma stratejisi“ olarak not edilmiş.

Bu süreçle ilgili, notum:

Özellikle Kuzey Kürdistan merkezli "Gözlemle, not et, incele" hedefli günlükler.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.