Siyasal kriz ve doğrudan demokrasi
Aykan SEVER yazdı —
- Trump rejimi Amerikalılara saldırırken bu sadece içeride bir sindirme ve faşistleştirme politikası anlamına gelmiyor aslında yapılanlar bütün dünyaya dönük bir salvo olarak görülmeli. HTŞ çetesinin TC destekli saldırıları da buradan cesaret ve müsaade alıyor.
Dünyanın genelinde temsili demokrasiler çöküyor. İktidarlar kendi yakınlarındaki sınırlı bir çevre-oligarşi dışındaki kesimleri temsil etmiyor. Rejimler politikalarıyla geniş halk yığınlarını daha fazla yoksulluğa, ayrımcılığa, ırkçılığa, köleleşmeye ve faşistleşmeye mahkum ediyorlar. Temsili demokrasinin bir soytarılıktan ibaret olduğu ise HTŞ çetesinin hafta sonu Suriye'de yaptığı "seçim"le bir kez daha perçinlendi. Elbette bütün bunlara karşı isyan edenler de var.
Girişte bahsettiklerimizin billurlaştığı coğrafya doğal olarak 3. Dünya Savaşı'nın ana aktörü olan ABD. Bu yüzden kısaca Trump rejiminin yakın zamanda yaptığı bazı şeyleri konuşalım.
Geçen hafta Trump ve Savaş Bakanı Hegseth ABD ordusunun üst düzey mensuplarını bir araya getirerek onlara seslendiler. Özetle ellerini korkak alıştırmamaları gerektiğini zira artık kendilerine göre ayak bağı olan 2. Dünya Savaşı sonrası şekillenen kurallar, değerler ne varsa geçersiz dediler. Amerika'nın savaşçı ruhu uyandırıyoruz diye bu durumu gerekçelendirirken askere kan dökme özgürlüğü tanıdılar. Bütün dünyayı tehdit ettiler. Gözü korkutulanlar sadece dışarıda değildi, içeriyi de hedef haline getirdiler. Türk devletinin varlığına da içkin olan Bismarkçı proto-faşist kavram "iç düşman" ifadesini kullanarak asıl hedefin içerisi olduğunu beyan ettiler ve buna uygun bir askeri güç oluşturacakları da ifade edildi. Olay burada kalmadı daha önce başka kentler hedef alınmıştı bu kez Şikago halkına karşı saldırıya başladılar. Uydurdukları gerekçe göçmen ve suçtan arındırmaydı. Bunun için kapıları bile kırmaktan sakınmadılar. Protesto edenleri "yerli teröristler" diye nitelediler ve birini ateş ederek yaraladılar. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. Yakında Portland, Memphis gibi kentlere de asker konuşlandırılması bekleniyor. Yargı yetkilileri karşı kararlar alarak bu adımları durmaya çalışıyor ancak bunu ne zamana kadar engelleyebilecekleri belirsiz. Zira Trump yargı kararlarını ciddiye almıyor. Kongre'nin ise hiçbir önemi yok.
Trump rejimi Amerikalılara saldırırken bu sadece içeride bir sindirme ve faşistleştirme politikası anlamına gelmiyor aslında yapılanlar bütün dünyaya dönük bir salvo olarak görülmeli. Nitekim İsrail'in yürüttüğü soykırım politikaları doğrudan bu yaklaşımdan besleniyor. HTŞ çetesinin TC destekli saldırıları da buradan cesaret ve müsaade alıyor.
Girişte 3. Dünya Savaşı'nın ve kapitalizmin yarattığı bütün bu olumsuzluklara karşı isyanın da olduğundan söz ettik. Evet dünyanın çeşitli coğrafyalarında Madagaskar'dan Ekvador'a insanlar devlet terörüne rağmen haftalardır ayaktalar. Çoğu yerde gençlerin ön plana çıktığı bu başkaldırılarda geleceksizleştirme politikalarına itiraz ön plana çıkıyor. Ancak en temelde insanlar iktidarlardan hoşnutsuz. Onların herhangi bir sorunu çözmedikleri gibi kendilerini de temsil etmediklerinin farkındalar. Maalesef bu durum olumlu yönde değişimleri otomatik olarak zorlamıyor. Aksine egemenler Türkiye ve Fransa örneklerinde olduğu gibi neo-faşizmi çare olarak ileri sürüyorlar.
İsyan elbette haktır ancak iş sadece bu boyutta kalırsa körlemesine bir yere varamadığı da açık. Bu açmazı aşmak için yeni keşifler yapmaya gerek yok ancak bazı tecrübeleri anımsamakta yarar var. Mesela Şili'de 70li yıllarda halkın fabrikaları, toprakları işgal ederek kendi beklentileri doğrultusunda bir hayat kurmaya çalışmaları, Türkiye'de Fatsa örneği, bugün Rojava'da kurulan ve yaşatılmaya çalışan Özerk Yönetim, halk iktidarı kurma arayışının farklı yönleriyle birer tezahürüdür. İdeali, toplumsal mülkiyet ve doğrudan demokrasi temelinde şekillenen yeni bir yaşam biçimidir. Doğrudan demokrasi köleleştirilmiş kitleleri inisiyatif sahibi yani kendi yaşamına sahip çıkabilecek düzeyde politikleştirebildiği ölçüde başarılı olur ve bir geleceği olabilir. Bugün Rojava'da saldırılar karşısında sınanan şeylerden biri de budur...
