Ukrayna Savaşı'nın sonu geliyor mu?

• 3. Dünya Savaşı postmodern karakteri gereği 1. ve 2. Dünya Savaşları’ndan köklü farklılıklar içeriyor. Yani Savaş'ın bütünü sonuçlanmadığı sürece hiç bir anlaşmanın uzun vadeli kalıcılığı olmayacak ve bunun yarattığı belirsizlikler zemininde sıcak çatışma riski her zaman var olacak.

Trump ve Putin bu hafta Cuma günü ABD'nin eyaletlerinden Alaska'da bir araya gelecekler. Ana gündem Ukrayna Savaşı. Trump yönetiminin seçim vaatleri arasında yer alan Ukrayna Savaşı'nı bitirmek bu kez mümkün olacak mı? Amerikan yönetiminin güç kozunu kendi lehine "iyi" bir şekilde kullanmasının örnekleri giderek artıyor. Son olarak Ermenistan-Azerbaycan'ı yakınlaştırdı, Kamboçya ve Tayland arasındaki çatışmayı tehdit ederek de olsa durdurdu. Daha da önemlisi Rusya'nın ABD ile Ukrayna üzerine uzlaşması burayla sınırlı kalmayacaktır. (Hali hazırda Rusya, ABD ve İsrail'le birlikte Suriye ve Filistin üzerine müzakerelerde. Olası uzlaşmanın Güney Kafkasya'ya da yansımaları olur.) Bu Moskova'nın 2010'lu yılların ikinci yarısında 3. Dünya Savaşı'na doğrudan-aktif bir bir biçimde katılımını gerçekleştirirken hedeflediği "çok kutuplu bir dünya ve ABD ile eşit düzeyde olmak ve bu şekilde muhatap alınmak" hedefine de ulaşmasını kolaylaştıracaktır. Amerikan yönetimi açısından ise Rusya'nın, Çin ve İran'a mesafe koyması beklentileri arasında yer alıyor.

ABD-Rusya, Ukrayna'nın temsil edilmediği bir görüşmeden "barış" çıkarabilir mi? İlk etapta zor gözüküyor, hem de Ukrayna lideri Zelenski böyle bir olasılığı kabul etmeyeceğini peşinen açıklamışken. Ancak Ukrayna'nın savaşı sürdürmesi Batılı ülkelerin desteğine bağlı. Onlar da ABD'ye muhtaç. Ukrayna yönetimi ve Avrupa ülkeleri daha büyük bir savaşa hazırlanmak üzere böyle bir "barış"ı belli bir süre için kabul etmek zorunda kalabilir. Rusya ise işgal altında tuttuğu Donbas ve Donetsk'in yanı sıra Kırım'ın kendine bırakılmasına karşılık Herson ve Zaporija'daki kısmi kontrolüne son vererek geri çekilebilir. En azından basına yansıdığı kadarıyla Amerikan yönetiminin planı böyle. Ayrıca Rus güçlerinin savaş sahasında ilerlediği yönünde haberler her geçen gün artıyor. Batılı liderlerin bu hafta içi Trump'la yapacakları görüşmenin bütün bu süreçte ne kadar etkili olacağı ise şüpheli.

Şunun altını özellikle çizmek gerekir; mevcut 3. Dünya Savaşı postmodern karakteri gereği 1. ve 2. Dünya Savaşları’ndan köklü farklılıklar içeriyor. Yani Savaş'ın bütünü sonuçlanmadığı sürece hiç bir anlaşmanın uzun vadeli kalıcılığı olmayacak ve bunun yarattığı belirsizlikler zemininde sıcak çatışma riski her zaman var olacak. Halklar ve dünyanın geleceği lehine, barış ve yeni bir dünya yaratma hedefiyle hareket eden yerküre çapında devrimci bir hareket örgütlenip bütün bu gidişata karşı itiraz geliştirmediği sürece Savaş zaman zaman ritmi düşse de devam edecektir. Böyle bir iklimde Trump'ın Nobel Barış Ödülü alması ise varolan durumun doğasına hiç de aykırı olmaz...