1 Mayıs’ı yeniden kitleselleştirmek

• Türkiye’nin ve Kürdistan’ın kentlerinde 1 Mayıs’ın kitleselliğinin birlikte yükseltilmesi halkların demokratik çözümü iradesinin deklerasyonu anlamına gelecektir.

Bu 1 Mayıs, Mart halk hareketinin etkisinin canlılılığını sürdürdüğü koşullara denk geldi.

Bu canlılık 1 Mayıs’a da yansıyacak, yansıtılmalı.

Mart isyanının öncülüğünü üniversite gençliği yaptı. İsyanın önüne katıp sürüklediği CHP yönetimi halk kitlesini siyasi kontrolüne alarak parlamenter desteğine dönüştürmeye çalışıyor. Önemli ölçüde başardı da.

Fakat yine de üniversiteli gençlik, hapsedilen direnişçilerin özgürlüğü talebiyle eylemlerini sürdürdü, sonuç da aldı. Liseli gençlik de öğretmenlerinin sürgününe karşı kitlesel eylemlere başladı.

Gençlik direnişi sürdürme girişkenliğiyle, bağımsız halk hareketini korumaya, dahası işçi sınıfını genel greve- genel direnişe çağırarak yeniden büyütmeye de çalışıyor.

Bu girişkenlik öğrenci gençliğin 1 Mayıs’ta alanlarda kitlesel katılımına da yol açacak.

İşçi hareketi bölgesel çapta eylemlerle gelişmeye çalışırken, faşizm ve sermayenin saldırı barikatını aşamadı. Fakat işyerleri ve alanlarda 1 Mayıs eylemlerine katılıma düne göre daha elverişli durumda.

Emekçi memurlar, girişkenliğine rağmen gerici ve faşizan memur sendikalarının kuşatıcı engeli karşısında kitlesel eylem zayıflığını 1 Mayıs’ta gidermeye çalışacak.

Fakat gerek Erdoğan faşizminin destek kaybı, saldırılarının ve Suriye fethini büyük devlet şovenizmiyle kitlesel desteğe tahvil etme çabasının bu gerilemeyi telafi edememesi, gerekse emekçi kesimlerin yoksullaşmasındaki hızlanma, kitlesel direnişlerin devamına kaldıraç rolü oynayacak.

Mart halk isyanında yansıyan ve Gezi isyanına göre daha fazla görülen devrimci ve emekçi sosyalist hareketin güç kaybı ve kitlelerle bağının zayıflığı, 1 Mayıs ve sonraki sürecin zayıf halkasını oluşturuyor.

1 Mayıs’ta işçi sınıfı ve gençliğin, kadın hareketi ve emekçi memurların, emeklilerin, alanlara kitlesel akışını gerçekleştirmek, bu yolla faşizme ve kapitalizme karşı mücadeleyi ivmelendirmek, çalışma ve eylemlerdeki kararlılıkla kitle bağlarını güçlendirmek, yalnızca bugünün mücadelesinde ileri adım olmakla kalmayacak. Sonraki süreci ve komünist, devrimci ve demokratik parti ve örgütlerin gelişmelerini de ivmelendirecektir.

Ayrıca barışçı çözüm elini uzatan Kürt halkı ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin amaçladığı demokratik kazanımları da, Türk halkında barışçı demokratik çözümle Kürt sorununu ele alma eğilimini ivmelendirecektir.

 Türkiye’nin ve Kürdistan’ın kentlerinde 1 Mayıs’ın kitleselliğinin birlikte yükseltilmesi halkların demokratik çözümü iradesinin deklerasyonu anlamına gelecektir.

 Yansıyan eğilim gösteriyor ki, öğrenci gençliğin sol ve öncü kitlesi, sosyalist hareketin çoğunluğu, İstanbul’da Taksim 1 Mayıs alanını, faşizmin yasaklarını zorlayarak elde etmeye girişecek. DİSK, KESK ve TMMOB ise Kadıköy alanında ısrar edecek.

2015 sonrası süreçte faşist saldırı ve yasaklar İstanbul‘da da 1 Mayıs’ın kitleselliğinde zayıflığa yolaçtı. Taksim 1 Mayıs alanını zorlamak, 1 Mayıs devrimci geleneğinin ajitasyonunu gerçekleştirirken muhtemelen Kadıköy alanı 1996 benzeri büyük çaplı kitle gösterisinin toplanacağı yer olacak.

Öte yandan işyerlerinde ve İstanbul dışındaki kentlerde 1 Mayıs’ın kitleselliğini geliştirmek, Mart halk isyanının potansiyelini ülke çapında devrimci ve emekçi sol harekete doğru çekme rolü oynayacak. Diğer büyük kentler ve işçi merkezleri haline gelmiş kentlerde devrimci mücadeleyi güçlendirmeye, faşizme darbeler indirmeye hizmet edecek.

Mart halk hareketi, iktidarın kendisini kalıcılaştırmak; oyun, hile ve hapis saldırısına karşı patlak verdi. Faşizmi tasfiye isteğini ortaya koydu. Bu 1 Mayıs, Mart halk isyanının faşizmi tasfiye amacını kararlılıkla sürdürmeli, demokratik bir geleceğin kararlı şiarlarını yükseltebilmeli.

Önde dövüşen öğrenci gençliğin faşizmi tasfiye ve demokratik üniversite özlemini dile getirmeli.

Yoksullaşan işçi sınıfının ve emeklilerin insanca yaşam isteminin yanı sıra, daha önemlisi sendikalaşma ve grev özgürlüğünü, sosyalizm özlemini dile getirmeli, bu amaçla faşizmin tasfiyesini işçilerin bilincinde güçlendirmeli.

Kürt sorununda barışçı demokratik çözüm isteğini Türk halkı arasında kitleselleştirmeli. 1 Mayıs’ın enternasyonalist niteliğini yükseltmeli.

Kadın hareketinin geliştirilmesinin şiarlarını kitleselleştirebilmeli.

Devrimci ve emekçi sosyalist hareket ile işçi sınıfı, gençlik ve kadın kitlelerinin birliğini güçlendirmeli.

Faşizmi yıkabileceklerini işçi sınıfı ve halklara gösterebilmeli.