ABD, Palmira gerçeğini görmek istemiyor

Mihraç URAL Haberleri —

  • ABD'nin, cihatçılığı ve Colani'nin çeteler koalisyonunun gerçekliğini görmezden gelmesi, Palmira'daki felaketin de nedenidir.

MİHRAC URAL

Colani'nin üniforma giydirdiği cihatçının Palmira'daki saldırısı, bu katliamcı şebekelerin üniforma giyerek veya takım elbiseyle sunumları yapılarak değişmeyeceklerinin göstergesi. İlk fırsatta eline silahı alan uygun gördüğü yerde katliam yapabiliyor. Vahşeti mübah gören bir ideolojiden beslendikleri için istediği kadar elbisesi değiştirilsin kendinden farklı gördüğü herkesi 'katli vacip' görür ve katletmekte tereddüt etmez.

İnsanlığın tüm değerlerini yitirdiği bir coğrafyadayız. Halklar ve inanç toplulukları Colani, ekibi ve beslendiği ideolojiye tutum alıyor. Büyük bölümü örgütsüz ve öncüsüz, aslında bunu giderecek bir kurtarıcı bekliyor. ABD, Colani'nin arkasında durdukça, çekilen acılar uzayıp gidiyor. Palmira'daki saldırı, kaygıları büyütüyor, çünkü ülkenin batısından tekrar edilemeyeceğinin garantisi yok. Katil teröristin fotoğrafları, serüveni ve cüreti ortaya serildikçe Amerikalıları hedef alabilenin, halka çok daha canice yöneleceğinin işareti olarak görülüyor. ABD'nin, cihatçılığı ve Colani'nin çeteler koalisyonunun gerçekliğini görmezden gelmesi de bu felaketin nedenidir. Colani'nin bakanlarının açıklamaları, suçüstü yakalanmanın telaşını aşamıyor. Katil olan kendi elemanlarıdır. Ne kadar gizlemeye ve makyaj yapmaya çalışsalar da Colani ve ekibi teröristtir. Her imkan bulduğunda bu yüzlerini gösterirler. Palmira'daki katliamın sırrı da bu kadardır.

ABD er ya da geç ikna olacak

Palmira bölgesini yeniden taramanın, yeni suçlular aramanın pek anlamı kalır mı? Suç, suçlu ve beslendiği alan apaçıktır. Fotoğraflar bile bu ilişkinin suç ortaklarını göstermesi açısından yeterli delil değil mi? Belki bugün Trump ve bölgedeki temsilcisi Tom Barack tarafından geçiştiriliyor ama ABD, er ya da geç bu katliamı yapanın Colani'nin savunma, içişleri ve istihbarat ekibi olduğuna ikna olacaktır.

Hanuka katliamı da gösterdi

Cumartesi günü gündeme gelen bu katliama, Pazar günü de Avusturalya’dan çok daha kötü bir haber eklendi. Yahudi toplumu Hanuka (Aydınlık Günleri) bayramlarını kutlarken cihatçı teröristlerin kurşun yağmuruna tutuldu. Katliam yapan iki cihatçının Pakistan ve Lübnan'dan olduğu açıklandı. Bu iki saldırı, cihatçı terörizm ve onun her versiyonuna karşı tutum alınmasını zorunlu kılıyor.

Trump'ın Colani'nin kafasını okşamasının nedeninin Suudi Arabistan ve Katar'dan alacağı paralar olduğunu biliyoruz. Beyaz Saray'daki saçma gösteri de trilyon dolarlar içindi. Amaç bu olunca, 10 milyon dolarlık ödülle aranan ve BM'nin de terörist listesinde yer alan Colan'nın tüm bunlar buharlaştırılarak Beyaz Saray'a alınması, çetenin en önemli kişisi olan Enes Hattab’ın da afedilmesi pek de zor olmuyor.  Üstelik bu af sürecinde Rusya’nın ve Çin’in de onay vermesi acınacak durumu ifade ediyor.

MİT tüm çetelerde belirleyici

Son olarak Türkiye’nin bu işlerde parmağı olduğunu belirteceğim. Olayları takip ediyoruz. Türkiye, MİT vasıtasıyla bölgedeki tüm teröristlerin davranışlarını belirliyor. Bu işin sonucunda Erdoğan hükümetinin de suçlu olacağı kanaati taşıyorum. Bunu unutmamak gerek; dünyanın neresinde olursanız olunuz terör bir insanlık suçudur. Suriye ve Avusturalya’daki katliamlar, insanlığa ait tüm değerleri ayakları altına alan bu teröristlere karşı tavrın gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.