Balık baştan kokar

Aykan SEVER yazdı —

  • Amerikan demokrasisi bugünlerde kimseye umut vadetmiyor. Sokaklar tepeden tırnağa silahlanmış karşıt grupların sık sık gösterilerine sahne oluyor. Trump’ın seçilmesi kuşkusuz bu gerilimleri artıracak ve Amerikan toplumu giderek parçalanacak.

 

İster istemez dünya şu aralar ABD seçimlerine kilitlenmiş vaziyette. Bir çok kapı şimdilik oraya açılıyor. Bırakın sadece dünyanın şu ya da bu köşesinde ne olacağıyla bağlantılı bu seçimin sonuçlarına dönük beklentileri, şimdiden para piyasası denilen şeyin Trump’ın nabzına göre attığını görüyoruz. 

Trump Korona’dan hastaneye yatınca önce Biden lehine anketlerde yüzde 14’e kadar varan bir yükselme olmuş. Anlaşılan “koronayı moronayı iplemeyen sert başkan” imajının üzeri biraz çizilmiş. taraftarları homurdanmaya başlamış. Sonra para babalarının koca başkanın hayatı üzerine bahis oynadığı anlaşılıyor. Çünkü dolar yükselmiş. Borsa sıkıntıya düşmüş, sonra Trump sorumsuzluk şovuna bir yenisini ekleyip dışarı çıkıp el sallayınca “piyasalara güven gelmiş”, dünyanın şurasındaki burasındaki borsalar yükselişe geçmiş. Piyasaların kudreti bir el sallamadan ibaret yani. Tabii elin kimin olduğu önemli. Milyarlarca doları oynatabilen bir el. Bu aynı zamanda hepimizin zavallılığının belgesi. Bu bir elin milyarlarca insanın emeğinin yarattığı değerleri bir anda hiçe sayabilmesine, yüz binlerce askeri (belki bunlara hali hazırda robot askerlerde eklendi) harekete geçirebilmesine hangi hukuk izin veriyor? Bu el Amerikan kanunlarına göre bakarsanız halbuki hep çalmış. Son on yılda 750 dolar vergi ödeyerek. Muhtemelen başka türlü çaldıkları çok daha fazladır, sadece şimdilik bilmiyoruz.

Dün nihayet bu meşhur elin sahibi taburcu olmuş, gözlerimiz yollarda kalmaktan kurtuldu. Trump, “Virüsün sizi ele geçirmesine izin vermeyin, ondan korkmayın’’ buyurmuş. Keşke bu sözleri önemli ölçüde Trump’ın vurdum duymazlığı yüzünden Korona’dan hayatını kaybeden 210 bin Amerikan yurttaşı da duyabilseydi. Korkmamamız gerektiğini de öğrendikten sonra “Lideriniz olarak ben önde olacağım.” sözlerini duyunca niyeyse benim daha bir korkasım geldi. “Belki de benim bağışıklığım vardır, bilemiyorum”a biraz güldüm. Sözlerdeki o “belki” kısmı koskoca dünya liderine hiç yakışmamış, bizim diktatör olsa fanus içinde yaşar ama öyle falsolar yapmazdı. Bütün bu olanlar, küllerinden yeniden doğmuş Terminatör edasıyla salınmalar aklıma bir seçim propagandası şovu mu izledik acaba sorusunu da getirdi.

Biz asıl mevzuya geçelim. Efendim demokrasinin beşiğinde Başkan’ı denetleyecek kurumlar kanunlar yok mu, var!  Ama bir yere kadar işliyor. Örneğin hem Senato hem de Kongre Ermeni Soykırımı’na  SOYKIRIM dedi. Dedi de ne oldu? Trump kabul etmedi. Yani bir el aslında Amerika’nın diğer seçilmişlerini hiçe saydı. Bakın Trump’ın o gün söyleyeceği bir “evet” pekala bugün TC-Azerbaycan-Çeteler ittifakının önüne geçebilir, Dağlık Karabağ hattında onca insan ölmeyebilirdi. Çok mu abartıyorum ? TC’ye dönük CAATSA yaptırımları/Halk Bank Davası Trump’ın ayak sürümesine takılmasa memleketteki vaziyet başka türlü olmaz mıydı? Derdim bu bir elin büyük kudretini methetmek, ondan bir şey beklemek değil. Muradım o “bir el” olmayınca bütün dünyanın soykırıma SOYKIRIM bile diyememesindeki şaşkınlığımızı anlatmak. Asıl soru elbette dünyanın kendi kendini yok etmeye programlanmış o bir ele niye ihtiyaç duyduğunda olsa gerek…

Amerikan demokrasisi bugünlerde kimseye umut vadetmiyor. Sokaklar tepeden tırnağa silahlanmış karşıt grupların sık sık gösterilerine sahne oluyor. Trump’ın seçilmesi kuşkusuz bu gerilimleri artıracak ve Amerikan toplumu giderek parçalanacak. Biden’ın imajı ise kötünün iyisinden öte değil. Kişisel olarak Amerikan toplumu için bir gelecek vaadi var mı şüpheli, burada tabii asıl beklenti müesses nizamın geri gelişi üzerine kurulu. Fakat özellikle Korona salgını sürecinde doruğa ulaşan, işini kaybedenlerin, sokakta yaşamaya zorlanan geniş toplumsal kesimlerin dertlerine; siyahların, yerlilerin uğradığı ayrımcılığa merhem olmasını ise kimse beklemiyor. Bu balığın bir başı kalmış mı belirsiz ama koktuğu kesin…

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.