Değişen verili durum ve strateji
Ziya ULUSOY yazdı —
- Kürt Özgürlük Hareketi, stratejik ve programsal değişikliğe gitme kararları sürecine girdi. Bu durum elbette komünist ve devrimci hareketin strateji ve taktiklerini etkileyecek.
Komünist ve devrimci hareket asıl mücadele alanı Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da mücadeleyi yükseltebildiği ve güçlendiği ölçüde, devrimi hazırlayabilir, diğer devrimlere desteğini gerçekleştirebilir.
Faşizmin saldırıları ve kendi hata ve eksiklikleri nedeniyle -Kürt Hareketi hariç- devrimci hareketin, işçi sınıfı ve diğer ezilen kesimlerin kitleleriyle bağları çok zayıflamış durumda.
Kürt Özgürlük Hareketi (KÖH) stratejik ve programsal değişikliğe gitme kararları sürecine girdi. Bu durum elbette komünist ve devrimci hareketin strateji ve taktiklerini etkileyecek.
Sürecin nasıl gelişeceği, rejimin savaş saldırılarına, Rojava ve Kuzey Doğu Suriye Özerk bölgesine savaş kudurganlığına son verip vermeyeceği yeterince net değil. Hangi olasılık gerçekleşse de, KÖH, Rojava ve Rojhilat haricinde silahlı mücadele stratejisine son vereceğini, özsavunmayla yetineceğini ilan etti.
Şimdi Kuzey Kürdistan’daki mücadele silahlı devrimden demokratik alandaki kitlesel ve parlamenter mücadele alanına çekilecek.
Bu verili durumda antifaşist ve antikapitalist devrim, uzun süreli kitle eylemlerinden ve örgütlenmelerinden geçilerek hazırlanabilir. Tali rolüyle parlamenter mücadele de buna tabidir.
Devrimci öncü kendisini ve işçi sınıfı ile ezilenlerin kitlelerini ancak bu mücadeleler içinde hazırlayabilir.
Uzun süreli kitle eylemleri demek, kitlelerin hakları için mücadele isteği ve pratiğinden çıkan/çıkacak eylem biçimlerini yaygınlaştırıp genelleştirerek, kitleleri ve öncüyü daha üst mücadele biçimlerine hazırlamak çizgisi ve öncü iradiliği ve kararlılığı bu çizgiyi pratikte gerçekleştirmeye adamak demektir. Bu, kitleleri kendi mücadele deneyimleri içinde eğiterek devrimci program ve şiarlara inandırmak, inanmalarını sağlamaya önderlik etmek, demektir.
Gazi, Gezi ve Mart isyanları ile Kürdistan kentlerindeki çok sayıdaki Serhildan kanıtladı ki, kentlileşen Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da yerel, kısmi ve genel başkaldırılar dönem dönem gerçekleşecek. Bunlar, ezilen ulusal ve inançsal taleplerle veya iktidarın adaletsizlikliklerine, baskılarına karşı patlak vereceği gibi, örgütlü mücadelenin ivmelendireceği başkaldırılar (Serhildanlar), örgütsel güç birikimi yükselen işçi ve ezilen kitlelerin güç denemesi başkaldırıları olarak da gerçekleşebilir.
Sonuçta öncü örgütsel güç birikimiyle, kitlelerin pratik devrimci eğitimi ve örgütlü güç birikiminin varacağı düzey ile iktidarın zayıflığı ve burjuva fraksiyonların çatışkısının arttığı ve başka etkenlerin de elverişli koşullar yarattığı durumda “toplu ayaklama” diye geçmişte tabir edilen zora dayanan genel ayaklanma ve ona hizmet eden grupsal zor eylemlerinin, ayrıca genel grev genel direniş ve diğer militan kitle eylemlerinin birliğinden oluşacak devrim tutuşabilir.
Sosyalist devrimi ve proletaryanın iktidarını temel hedef, sosyalizmi amaç edinen komünist hareket, sosyalist çalışmayla, demokratik eylemlere seferber etmeyi içiçe yürütür. Özgürlük ve demokratik çözümleri gerçekleştirmek üzere faşizmi yıkmayı acil görev alırken, sözkonusu stratejiyle acil görevi gerçekleştirebilir.
İşçi sınıfı ve diğer ezilen kesimlerin söz, örgütlenme ve eylem özgürlükleri, Kürt ulusu ve diğer ezilen toplulukların ulusal özgürlükleri, ezilen inançsal halk topluluklarının, ezilen cinsin özgürlükleri, akademinin özerkliği, bilimsel demokratik anadilde eğitim, emperyalist bağımlılığa son verilmesi vb, acil görevin kapsamı içindedirler.
Sosyalizm temel hedefi de, antifaşist devrimin başarıyla gerçekleşmesi de, özellikle dünya ve bölge gericiliğinin etkili olduğu günümüz koşullarında, işçi sınıfına dayanmayı temel almayı gerektirir. İşçi hareketiyle komünist hareketin birliğine dayanan örgütlü gücün geliştirilmesiyle, diğer ezilen kesimlerin örgütlü mücadelesi birleşerek devrim hazırlanabilir.
Bu, KÖH’ün izleyeceği yeni stratejisi doğrultusundaki kitle mücadeleleriyle ittifak ve birlikler kurmayı şart koşar. Şovenizmin etkisindeki işçi ve Türk halk kitleleri, onlara günlük mücadelesinde öncülük edecek ve örgütsel gücünü, işçi kitle desteğini büyütecek tutarlı devrimci öncüleri sayesinde ve pratik mücadele eğitimi sayesinde devrimci bilince kavuşturulabilir.
Komünist, devrimci ve demokratik hareketin bilinçli öncü örgütlülüğü ile temsil ettikleri sınıf ve kesimlerin kitlesel örgütlülüklerinin geliştirilmesiyle bu strateji hazırlanabilir, hazırlanmalıdır.