Değişim ve yeniden inşa zamanı

İlham BAKIR yazdı —

  • Yeni dönem, derinlikli ve kapsamlı bir öz eleştirinin olanağını sunuyor. Siyaset, diplomasi, yerel yönetim, basın ve kültür-sanat alanlarında şeffaf, hesap verilebilir/sorulabilir, halkın denetimine/katılımına açık bir örgütlenme ve pratik gerekiyor.

İLHAM BAKIR

Yaşanan gelişmeler, artan kriz ve sorunlar, dünyadaki müesses nizamla; özellikle de Ortadoğu’daki diktatörlükler ve onların türevleriyle insanlığın hiçbir sorununun çözülemediği her gün yeniden gösteriyor.  Kaderin bir cilvesi olarak tarih, toprakları işgal edilmiş, ezilmiş, sömürülmüş, katliamlardan geçmiş bir halk olarak Kürtlere tüm bu kiriz, kaos ve sorun yumağından çıkmanın; özgür, eşit ve çoğulcu bir yaşamı geliştirmenin öncülük sorumluluğunu yükledi. Kürt Özgürlük Hareketi ve Önderliği bu sorumluluğu yerine getirmenin, bu öncülüğün hakkını vermenin bütün teorik ve pratik birikimine; ahlaki ve vicdani hasletine sahip olduğunu dosta, düşmana gösterip defalarca rüştünü ispat etti.

Kürt halkı, kendine biçilen kefeni yırttı; inkar ve imha pratiklerini boşa çıkardı; dirilişi gerçekleştirip muazzam bir inşa sürecinin arifesine ulaştı. Şimdi savaş ve mücadelenin yepyeni bir veçhesiyle karşı karşıyayız. Bu veçhenin siyaset, diplomasi, yerel yönetim, basın, kültür-sanat olmak üzere 5 ayağı var. Bunların her birinde muazzam bir emek ve inşa sürecini başlatmak ve geliştirmek zorundayız. Mücadelenin karakteri gereği yaşanmak zorunda kalınan illegalite, ne yazık ki pratiklerin şeffaf gelişmesini engellemiş, yaşanan pek çok kirliliğin üstünün örtülmesine ve belli düzeyde bir çürümenin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Önder Apo’nun “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısıyla başlayan yeni dönemde, hiç vakit kaybetmeksizin bu 5 alanda da olabildiğine şeffaf, hesap verilebilir, hesap sorulabilir, halkın denetim ve katılımına açık bir örgütlenme ve pratik açığa çıkarılmalıdır.

Halk siyaseti ve halkçı yerel yönetim

Orta sınıfın tekelinde neredeyse seçimlere ve Meclis'te bulunmaya indirgenen siyaset gerçeğiyle çok hızlı bir şekilde yüzleşilmelidir. Siyaset tüccarlığı ve ağalığıyla sert bir mücadeleye girişilmeli; halkın çıkarlarının savunulduğu, geleceğinin inşa edildiği bir siyaset anlayışı geliştirilmelidir.   Siyaset, onun gerçek sahibi olan halkın inisiyatif, katılım ve denetiminde yürütülmelidir. Yerel yönetimlerin, kapitalist sitemin müteahhitlere iş dağıtan, halkın bütçesiyle rantçılık yaratan, büyük kongre merkezleri, ihtişamlı belediye binaları inşa eden iktidarcı belediyeciliği ile ilişkiyi kesmemiz, yeni dönemin olmazsa olmazıdır. Klasik kent anlayışının ihtişamlı parklar, hiçbir işe yaramayan peyzaj alanları yapan anlayışının derinlikli bir analizi yapılmalı, öz eleştirisi verilmeli, halkçı bir yerel yönetimin nasıl olacağı halkla birlikte tartışarak kararlaştırılmalıdır. 

Basın-yayın alanındaki öncülük rolü potansiyeli

Basın-yayın ve kültür-sanat alanları, esas itibarıyla bu yeni dönemin inşasında ideolojik öncülüğü üstlenmesi gereken alanlardır. Ne yazık ki bu iki alan da gerçek anlamda öncülük görevini yerine getiremedi. Sürekli kendini tekrar eden, gelişime, değişim ve dönüşüme açık olmayan; kendi içine kapanık ve nitelik olarak zayıf bir üretim pratiği öne çıktı. Pek çok görsel ve basılı yayın organı olmasına ve bu alanlarda muazzam bir emek harcanmasına rağmen teknik ve içerik olarak zayıf, özgürlük paradigmasını anlamaktan ve yansıtmaktan uzak bir gerçeklik söz konusudur. Bütün bu zayıflık ve yetmezliklere rağmen yine de basın alanı belli bir düzeyde istikrarlı bir üretimin sahibi oldu; halkın bilgi almasında önemli rol oynadı. Güçlü bir yeniden yapılanma ve gerçekten sözde olmayan, özde bir öz eleştiri ve öz değerlendirmeyle muazzam bir öncülük rolü oynama potansiyeline sahiptir.

Mirasını ve estetiğini, yeni ve özgünle buluşturmak

Kültür-sanat alanı da üretim ve organizasyonda nicelik olarak bir seviyeye ulaştı; mücadele değerlerinin anlatılması ve yaşatılmasında belli bir düzeyde rol oynasa da çoğu zaman kuru ajitatif bir yaratımdan öteye çok geçilemedi. Özgürlük paradigmasının estetiği üretimlere yansıtılamadı. Kürt Özgürlük Hareketi ve Önderliğinin geliştirdiği paradigmanın temel özelliği, gücünü halktan ve coğrafyanın tarihsel mirasından alıp bu mirası yeni ve özgün olanla buluşturabilmesidir. Mevcut üretimlerin büyük bir bölümü özgünlükten yoksun, birbirinin adeta birer kopyası, içerik ve üretim biçimiyle sistemin sanat anlayışından neredeyse farkı olmayan bir yerde durmaktadır.

İşte yeni dönem, derinlikli ve kapsamlı bir öz eleştiri geliştirerek, bütün yetmezliklerden sıyrılabilmenin muazzam olanaklarını sunuyor. Basın-yayın ve kültür-sanat alanı yeni dönemin öncülüğünü yapacak teori ve pratiği geliştirebilirse önümüzdeki birkaç yılda bile çok büyük değişimleri görmek mümkün olabilecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.