Riya uykusu

Aykan SEVER yazdı —

  • Rejim diktatörlük olduğunun bilincinde ona göre davranıyor. Ya Batı, ya biz Ortadoğu halkları? Ne zaman terk edeceğiz kana, toza, dumana bulanmış riya uykusunu?

Bir riya uykusunun içindeyiz. Tatlı geliyor, çıkmak istemiyoruz. Görmezsek olmayacağını sanıyoruz. Halbuki dünyanın genelinde doğanın insan eliyle tahribatı, kuraklık, kıtlık, savaşlar ve neo-faşist tırmanış  her geçen gün artarak sürüyor. 

Bu hikâyede de her zamanki gibi 1 numara öncelikli. ABD'de Biden yönetimi geçen hafta kürtaj hakkına dönük saldırıya karşı Senato'ya bir önerge verdi. Fakat bu yasa önerisinin  kabul edilmeyeceğini biliyorlardı. Özetle bu politika, sembolik bir hamle olmanın aynı zamanda "biz görevimizi yaptık..." demenin ötesine geçmeyen bir adımdı. 

Ülkede hafta sonu 10 siyahın hayatını kaybettiği ırkçı bir katliam da yaşandı. Yaralananlar da oldu. Pazar günü de ülkenin başka bir köşesinde bir kiliseye saldırı yapıldı, 5 kişi ağır yaralanırken bir kişi hayatını kaybetti. İlk saldırının zanlısı teslim oldu. Erinmeyip 300 küsur km. öteden gelip siyahları tarayan bu kişi 18 yaşında bir gençti. Irkçı güdülerle katliamı yaptığını önceden yazıp çizdikleri de destekler nitelikte. Biden yönetimi ABD'de yapısal ırkçılığın varlığıyla ilgili seçim öncesi ve sonrası çeşitli açıklamalar yapmasına rağmen şimdiye kadar ülkedeki neo-faşist yükselişe karşı dişe dokunur bir atmadı. Biden son katliamla ilgili "Nefret Amerika'nın ruhundaki leke"dir demiş. Sonra??? Aslında sonrası yok! Çünkü dışarıda savaş deyince en önde koşan, sivillerin silahlanmasının engellemek için ciddi bir uğraş vermeyen, bırakın tasfiyeyi ırkçı polislerin sırtını sıvazlayan bir anlayışın "bebekten katil yaratan sistem"i sorgulaması elbette bir hayli zor.

Neyse ki Amerikan halkı Bidenlar, Trumplardan ibaret değil. Evde üzülüp dövünmek yerine hakkını aramak için sokağa çıkmayı biliyor. Hafta sonu kürtaj hakkı için ülke çapında 300'den fazla gösteri yapıldı. Siyah Hayatlar Hareketi de yeniden kendini göstermeye başladı. Dahası da gelecektir.

Riya uykusu maalesef burada bitmiyor. Başta ABD olmak üzere Batılı yönetimlerin iki yüzlülük meselesinde en gelişkin oldukları alan TC ile ilişkiler. Biden yönetimi bir taraftan F-16'larla ilgili Ankara'nın taleplerine ufaktan yeşil ışık yakıp, Halkbank davasında ise bütün yollar Erdoğan'a çıkarken ısrarla  ipe un sermeyi seçip Trump'dan daha rezil bir tavır sergiliyor. Üstüne rejimin Suriye'de işgal ettiği alanlardaki çeteler için sanki Özerk Yönetim'le aynı düzlemdelermiş gibi ambargoyu kaldırıyor. Dahası İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğini için aynı DAİŞ destekçisi iktidarla Kürtler üzerinden pazarlık masasına oturabiliyor. Erdoğan Kürtler için "Bunlar parlamentolarında bile var." deyip alenen İsveç'in iç içlerine karışıp, İsveç demokrasisine saldırırken. 

Rejim diktatörlük olduğunun bilincinde ona göre davranıyor. Ya Batı, ya biz Ortadoğu halkları? Ne zaman terk edeceğiz kana, toza, dumana bulanmış riya uykusunu?

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.